ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
- lütfen içtiğiniz biraları yere dökmeyin. karıncalar onu su sanıp içiyor, sonra evine gidip karısını kızını dövüyor.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: 154 boyum var 76 kiloyum body e başladım
entry: ne zaman kaslar çıkmaya başlar beyler kol ve bacak çalışıyorum ikisi birlikte bi sixpacks yapsam yeter
@6 154 adamı tahtaya oturtup traş ediyorlar amk
hayal gücünüze sokayım yaa..
kamyoncu dayıyı çıldırtan motorcu
-
bu; kafasına kask, kaskın tepesine de kamera takınca kendini bir bok zanneden pezevenkler oldukça toplumdaki 'motorcu' antipatisini yıkamayacağız.
opel türkiye'nin gürses opel rezaletine cevabı
-
"siz anlaşın, biz takip ederiz"
yazılı bir sözleşme yapalım, hasar ve değer kaybını kayda alalım talebini reddetmişler.
üzerine bir de "dava açarsanız şikayeti kapatırız" şeklinde basiretsiz bir cevap dönmüşler.
yarın sabah bu tavırlarından dönerler umarım çünkü kendilerini global bir kriz bekliyor.
tüm ekşicilerin hem fikir olduğu ender bir konu ile karşı karşıyasınız opel türkiye.
marka, imaj falan yerlerde. 75-80 binlik tv reklamı ile kotaramayacağınız algıyı kaybediyorsunuz.
ama hiçbir şey için geç değil opel türkiye. ayarı ver gürses'e ve bu konu burada kapansın!
(bkz: gürses opel rezaleti)
opel türkiye hesabı: https://twitter.com/opel_turkey
opel global hesabı: https://twitter.com/opel
opel global ceo hesabı: https://twitter.com/kt_neumann
opel global cmo (pazarlama) hesabı: https://twitter.com/tinamuelleropel
diğer kodamanlar
https://twitter.com/nicoschmidtopel
https://twitter.com/hahamprecht
https://twitter.com/gm
örnek metin: "have you heard about opel turkey's major f.ck up in turkey. a drunk opel employee, driving and crashing a customer's car"
ben ancak bu kadar britanya köpeği olabildim, daha etkili bir metin için daha britanyacı arkadaşların önerilerine göre metin güncellenecek.
o kızcağız yalnız değil opel türkiye!
yabancı dizi film ve kitaplarda türk atıfları
-
puşkin ' in yüzbaşının kızı romanında bir bölüm başlığı olarak; "zamansız gelen misafir türk'den bile kötüdür" cümlesi vardı . o dönemde rusya'da kullanılan atasözü gibi bişey olabilir bu laf.
ince'nin sahneden atılan vatandaştan özür dilemesi
samanyolu'nun cemaatçi polisler için yaptığı klip
-
klibi izledim de, kuddusi okkır'ın ve eşinin, hastane odasındaki fotoğrafı geldi aklıma:
http://3.bp.blogspot.com/…m/s1600/kuddusi okkır.jpg
iyi bakın bu fotoğrafa, kimin mazlum ve mağdur olduğunu çok iyi anlatıyor.
11 kasım 2018 kıyametin kopması
yurtiçi kargo'nun müşterisini evde bulması
-
ilginç bir gelişme. kesin teknik bir hata olmuştur. yoksa bilen bilir ki yurtiçi kargo'nun ticari stratejisi müşterilerini evde bulamama üzerine kurulmuştur.
didem arslan yılmaz'ın skandal kürtçe çıkışı
-
gerizekalı gibi videonun tamamını izlemeden gelip yorum yapmayın. kadın kürtçe konuşan kadını stüdyodaki kızlara kürtçe hakaret ediyor diye yayından aldı. lafın sonunu başıyla birleştirip algı kasmaya çalışmayın.
mustafa sandal'ın ünlü olmasının sebebi
-
gölgede aynı ve suç bende albümlerindeki her şarkının efsane olması olabilir.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
üç aylar bereketli olurmuş.
recep ayında; kenan evren.
şaban ayında; süleyman demirel.
ramazan ayında; büyük bombayı bekliyoruz!..
jamais vu
-
deja vu, gibi bu da sıklıkla yaşanan zihinsel çelişkidir.
mesela bir kelimeyi bazı zamanlar çok derin düşündüğünüzde kelimenin absürtleşmesi ve anlamsızlaşması buna örnektir. ya da yaşadığınız an, deja vu gibi saniyeler içinde size tamamen yabancı gelip neden o noktada olduğunuzu sorgulamaya başlarsanız jamais vu olursunuz.
jamais vu entel depresyonlar gibi ya da nörolojik (alzheimer), psikiyatrik (şizofreni) gibi durumlarda ortaya çıkması şart değildir, çoğu insanın başına gelir fakat deja vu kadar ilgi toplamaz.
ölü bedene dokunmak
-
babanı görmek ister misin? dediler.
istemem mi? babamdı o benim. sarılacaktım bile. boylu boyunca yatıyordu yatakta.
günlerdir başında beklediğimiz gibi. ama yüzünde acı çeken bir ifade yoktu sadece.huzurlu bir.. bir.. bir..
evet huzurlu bir gülümseme vardı sanki. sarıldım. dudaklarımı yavaşca yanağına dokundurdum.
soğuk bir mermeri öpmek gibiydi.
"baban öldü"den daha acı, daha soğuk, daha şok edici bir şeydi bu.
o zaman ölüm'ü anladım ben.
yıllar sonra, "anneni görmek ister misin?" dediklerinde yüksek sesle "hayır" deyişimdeki garipliği aşırı üzüntülü oluşuma bağladılar.
oysa ben soğuk mermere değil, anneme dokunmak isterdim.
anlatamazdım. anlatsam da faydası yoktu zaten.