hesabın var mı? giriş yap

  • biri bugün şöyle bir şey yazmış paylaştığı yazıya "can yücel yine döktürmüs" . şimdi kendisine can yücel in öldügünü söylesem, çektiği acılara yenisini eklemenin vebalini alacağımdan direkt listemden çıkardım. sanırım buna dayanabilir. çünkü o güçlü bi kadın ve bir lafa bakar laf mı diye....

  • bazen ben de öyle düşünüyorum ama dört yaşındaki kızım kucağıma oturup sohbet etmeye, bana sarılıp öpmeye başlayınca kendimi inanılmaz huzurlu hissediyorum. özellikle yaş ilerledikçe çocuklarımın yanında olmak psikolojimi düzeltiyor. iş stresinden kurtuluyorum ve eğer çocuklarımla yeteri kadar zaman geçirmişsem daha huzurlu ve derin bir uyku uyuyorum. kısacası çocuklarla zaman geçirmek, onlara sarılıp onlarla ten teması kurmak sanırım mutluluk hormonu salgılıyor ve psikolojime inanılmaz iyi geliyor. yaz tatillerinde eşim ailesinin yanına çocuklarla tatile gittiğinde bazen ben işlerden dolayı gidemiyorum. böyle zamanlarda daha özgür olsam da, daha az yorulsam da resmen depresyona giriyorum.

    edit:
    tanım: olmayan durum. bazı şeyler değişiyor sadece ve çocuklar mutluluk kaynağıdır.

    edit 2: bugün gördüğüm bir paylaşım tam da benim söylediğimi doğruluyor
    https://twitter.com/…tatus/1324413337497706503?s=21

  • nükleer savaşın önündeki yegane duvardır. karşılıklı kesin yok oluş veya karşılıklı garantili imha (mad), nükleer silah kullanacak olan düşmana karşı aynı nükleer gücün kullanılması tehdidinin bu saldırıyı önleyeceğini savunan caydırıcılık teorisine dayanan bir savaş stratejisi ve milli güvenlik politikasıdır.

    teori, mad koşullarında iki tarafında birbirini yok etmeye yetecek kadar nükleer silaha sahip olduğu fikrine dayanır. iki taraftan biri herhangi bir nedenle diğerinin nükleer saldırısına maruz kalırsa eşit ya da daha güçlü bir misilleme yapacağına dayanır. sonucunda da iki tarafın yok oluşu da garantidir.

    doktrinin ilk uygulanması, soğuk savaş sırasında (1940'lardan 1991'e kadar) başlamıştır. iki taraf da vekalet savaşları sürdürse de doğrudan bir çatışma içerisine girmemiştir. bu dönem silah üstünlüğünün ve karşı vuruş kabiliyetinin geliştirilmesi amacıyla iki tarafın da nükleer silah üretimine odaklandığı dönemdir.

    soğuk savaş sovyetler birliği'nin dağılması ile sona erse de günümüzde halen geçerli bir doktrindir ve nükleer savaşın önündeki en büyük caydırıcı etmendir. olası bir saldırıda binlerce nükleer başlık taşıyan füzenin ateşleneceğini varsaydığı için nükleer bombaları önleme çalışmalarının yetersiz kalacağı kesindir ve bunlardan daha büyük önem taşır.

    nükleer başlık taşıyan kıtalararası bir füze patlamadan durdurulabilir mi?

    ilk saldırının, saldırıya uğran ülkenin karşılık vermesini önlememesi amacıyla (second strike), taraflar nükleer saldırı kapasitelerini havadan, karadan ve denizden yapabilecek şekilde gelişmişlerdir. ayrıca füze rampaları birbirinden uzak ve olası patlamalarda tamamı etkilenmeyecek şekilde konuşlandırılmıştır.

    bu strateji, bir gün akıl hastası ve armageddon sevdalısı bir yönetici tarafından yok sayılacak diye düşünüyorum ancak 30-35 yıl daha bunu yaşamayız gibi geliyor. trump & putin ikilisi bunu yapmadıysa bir süre daha kafamız rahat olabilir. putin & biden çekişmesinden böyle bir sonuç çıkmayacaktır.

    kaynak

  • en fazla satan albümü 100.000 satamamış, en fazla izlenen filmi 500.000 izlenememiş hülya avşar'ın 12.5 milyon insanın oyunu kazamayı başarmış kemal kılıçdaroğlu'na attığı taş. ahahahahahahahaha.

    edit: abla sen haklıymışsın biz bilemedik :(

  • diyelim ki deniz ılık olsun, öyle buz muz yok. yazın yüzdüğün gibi deniz. yine de hipotermiden ölürsün, vücudun tüm denizi ısıtmaya çalışıyor olur, balkonda kalorifer yakıp şehri ısıtmaya çalışmak gibi. illa ki vücut ısın düşer yani.

    diyelim hipotermiden ölmedin, yüzmeye çalıştın. yine vücudundaki enerji sınırlı olduğu için bir noktada biter ve kendini su üstünde bile tutamaz hale gelirsin. bütün deniz güvenlik kitaplarında "karayı görmüyorsanız yüzmeye çalışmayın, batan aracın yanında kalın, kurtarma ekiplerinin açık denizde sizi bulmasındansa batan gemiyi/tekneyi ve bulması çok daha kolaydır." diye yazar.

    kendini suyun üstünde tutabilmek için ihtiyacın olan enerjinin olabildiğince uzun süre dayanması için yarı cenin pozisyonunda, elini kolunu, bacaklarını çok sallamadan sakince bekleyebilmek gerekir. bu vücut ısısını korumaya da yardımcı olur.

    diyelim ki deniz ılık yaz denizi, sen de yüzmemen gerektiğini biliyorsun bunların hepsini yaptın. şimdi de susuzluktan öleceksin. hele de dayanamayıp, şaşırıp, düşünemeyip deniz suyu içtiysen daha çabuk öleceksin. başına güneş geçtiyse, vs kustuysan iyice su kaybettin, ölüm iyice hızlanacak.

    yani böyle bir deniz kazası yaşadıysanız, hayatta kalmanın çaresi kurtarılmayı beklemek, ve yapabilecekleriniz sadece sizi kurtarmaya gelenlere olabildiğince uzun süre tanıyabilmek.

    titanik yolcularının buz denizi ortasında şansları yok tabi. diğer aşamaları sıra gelmesi için bile çok soğuk.

  • twitter'dan gelen bir yorum..

    " izlanda'da bir yanardağ 190 yıl sonra patlamış. ismi de "eyyafyallayöküll". benim ismim böyle olsa patlamak için 190 yıl bekleyemezdim."