hesabın var mı? giriş yap

  • torpille gittiğim bir görüşmede geçen diyalog.
    -evli misiniz?
    -hayır.
    -düşünüyor musunuz? yani nişan söz falan?
    -henüz öyle biri yok.
    -(müdür gülümser ve başlar) bizim burada da bi hatun var...
    oha mınakoyim çöpçatan mısın müdür müsün.

  • koca ofiste özendiği tek departman çay ocağı olan şahsımın düşünmeden çaycı olarak cevaplayacağı anket.
    şuan mutfaktayım ve burası müthiş bir yer! inanılmaz bir dinamizm var. sipariş geliyor, bardaklar diziliyor, yola çıkıyor, teslimat yapılıyor. bazen tek seferde 15-20 çay gidiyor bazen de tek çay için tepsi kaldırılıyor. talebe göre özel üretim yapılıyor, tarçınlı naneli sular, limona boğulmuş beyaz yakalı meyve çayları vs. boşlar toplanıp sıradaki sevkiyat için hazır ediliyor. mükemmel bir satınalma, üretim, lojistik koordinasyonu. şirkette tıkır tıkır işleyen tek bölüm. bir de 7 bin lira maaş mı, düşünmeye bile gerek yok..

  • acilin finlandiya'dan geliyorum. gectigimiz yil nokia'nin ceo'su risto siilasmaa'yi dinleme ve tanisma firsati buldum. bu soru her konusmada kendisine soruluyor.

    risto, goreve geldigi yil nokia cokusune baslamisti ancak bu cokusun ne nokia ne de risto ile bir alakasi yoktu. risto bu goreve kriz yonetmesi icin gelmisti ve microsoft hezimetinde pay sahibi olduktan sonra sirketin yasamaya devam edebilmesi icin 5g teknolojilerine yoneltti. kendisi su anda f-secure'un ceosu.

    kendisi, herkesin tahmin edebileceginin yaninda aslinda bir ozel neden olduguna parmak basti. apple ve samsung'un buyumesine imkan veren seyin avrupa'da olmayisi bu:

    telefonunuza uygulama indirmek ve operatorunuz ile surekli data alisverisinde bulunabilmek. apple, verizon gibi devlerle calistigi icin app store'u gelistirebilme imkani buldu. avrupa'nin hicbir ulkesindeki operatorlerden boyle bir destegi goremeyen nokia, ne uygulama ne de uygulama magazasi gelistirimine baslayamadi.

    ''elime iphone'u aldigim anda bu yarista olmadigimizi anladim'' sozu bu doneme aittir.

  • dedem onunla rakı içerdi. babam onunla, annem onunla içti. benim de black eyed peas ile içecek halim yoktu herhalde, ben de onunla içtim. o olmasaydı da rakı içerdik biz elbette ama aynı tadı alır mıydık, orası şüpheli. hatta şüpheli bile değil. net bir biçimde almazdık.

    tanım gerekirse eğer, benim için anadilimin türkçe olmasının en güzel yanıdır kendisi.

  • 3 sene önce tazminatsız işten çıkartılanlardan kontra beklediğim video.

    ne lanet bir sektördür bu ilaç sektörü.

  • malum ırk diyince kızıyorsunuz sonra.

    bunlar böyle işte, heryerde mafyalaşır, asarım keserim ayağı yaparlar, akıllarınca erkeklik taslarlar.

    yolda yürüyen karıya kıza bakıp asılırlar, laf atarlar. sonra namustan bahsederler.

    kendi karılarını kızlarını öldürüp töre derler.

    tüm uyuşturucu piyasası bunlardadır, hırsızlık, yankesicilik, kara para aklama, çetecilik bunlardadır.

  • fi tarihinde kordondayız, çimlere yayılma muhabbetin belini kırma vaziyetindeyiz. gelen geçen kalabalık baya yaz günü idi. bir izmir dilberi yan taraftaki potansiyel ismail yk fanatiği tiplerin yanındaki banka oturur. tabi bu yağız delikanlılar hemen pazar keyfi tadında bir kıyafet yorumuna girişirler. derken o muhteşem laf atma gelir la haso bir yeşillik bulsak da üstüne otursak. şair burada dilberin yeşil ağırlıklı kıyafetine dikkat çekmektedir. derken dilber işitir bu sözü. elini çantasına atar ve bir milyon çıkarır ve gençlere atar. alın bunla salatalık alın o da yeşil üstüne oturursunuz. ayar konusunda ankaralı namık'la yarıştığı tarafımızca tescil edilir. ayakta alkışlanır derken gözden kaybolur.