hesabın var mı? giriş yap

  • fenerliler hiç kıvırmasın. n'dombele de size 15 milyon kazık girdi diyip cengiz'i unutturamazsınız.

    cengiz ünder dediğin futbolcu taş çatlasa 75 kg. yani kilosu 200.000 euro.
    tanguy ndombele ise en az 100 kg. yani kilosu en fazla 150.000 euro.

    gördüğünüz gibi cengiz için %33 daha fazla ödemişsiniz, hala gelip burada tatava yapıyorsunuz.

  • - sonra dedimki siz teksasliysaniz ben de kasimpasaliyim
    - hadi ya, iyi demişsin
    - bu titredi ben böyle diyince
    - korktu tabi
    - hem nasıl, boncuk boncuk terledi bi görsen
    - sonra ne dedin?
    - dedim önce o eli bi indir
    - hah
    - sonra dedim, bizi düşman etme kendine, akıllı ol
    - helal recep abi.
    - böle karşımda ezildi bu, bi görsen
    - sen neymişin abi ya, çayın bitmiş abi tazeletiyim dur.
    - açık olsun, çarpıntı yapıyo
    - tamam abi.. abi be çaylar gelince şu ingilz başbakanının ensesine patlattığın bi hikayen vardı onu da anlatsana
    - anlatırım tabi,
    - aslansın abi ya. ustaa 2 çay gönder, biri açık recep abime.

  • seni şu laflarından ötürü alıp hapse tıkmayan adalet sistemine ne demek lazım bilmiyorum. adam resmen kendi ağzıyla terör/darbe çağrısı yapıyor ve buna rağmen halen dışarıda duruyorsa yazıklar olsun.

  • woodcastle : tahtakale
    darktown : karaköy
    mt. belt : kayışdağı
    newtown : yeniköy
    medalstone : nişantaşı
    midtown : ortaköy
    topfield : tarlabaşı

    gibi örneklerle desteklenen, ingiltere'de yaşıyormuş izlenimi veren düşünce...

    edit: ...yi destekleyen örneklerdir.
    başlığım taşınınca tanımım babasız gibi ortada kalmış.

  • "açıklamaya göre, türkiye'nin alacağı kredi 5 yılı geri ödemesiz dönem olmak üzere 10.5 yıllık vadeye sahip."

    detayına hayran kaldım. şimdi tam bir "vatan haini" olsam düşünürdüm ki "nasılsa 5 yıl sonra biz iktidarda olmayız. bu parayı neden ye..."

    öhöhöm. neyse, selam ve dua ile.

  • millet ikinci dozu bitirdi üçüncü dozu vurdurmaya başladı* ancak hala hakkında gırla dedikodu dönüyor.

    öncelikle:

    - corona / korona ispanyolca (ve belki latince) taç* demektir ve korona virus, yuvarlağımsı şeklinin etrafındaki taçlardan ötürü bu ismi alır

    - işte bu vurduracağınız mrna aşısı da en basit tabirle o taçları vücuda tanıtıyor ve böyle bir durumda ne yapılması gerektiğini öğretiyor

    - mrna ile önceden eğitim yapmış olan vücut bağışıklık sistemi de gerçek taç başlıklı covid'i görünce allah verdi demeden başlıyor kenetlenip vurmaya

    - bunu da işte her 100 olayın 95'inde başarıyla yapıyor ki pfizer biontech aşısının %95 başarı oranı böylece ortaya çıkıyor

    - mrna nucleus içine girmediği için dna'nızı değiştirmiyor. hoş girse de nasıl değiştirecek o ayrı konu

    - türkiye'nin üzerinde en azından burada oynanan herhangi bir oyun yok. bütün israil ve amerika birleşik devletleri'nin çoğunluğu bu aşıyı kullandı. israil bu aşı sayesinde covidden ölen sayısını sıfırladı

    - son olarak uğur şahin ve özlem türeci'ye sevgiler, saygılar ve teşekkürler

    haydi hayırlı vurdurmalar.

  • almanya'da hız sınırı yok o nedenle tüm arabalar alman otobanlarına göre dizayn ediliyor gibi bir sebeple karşınıza çıkmaktansa bu durumun sebebini fizik kuralları gereği anlatmak istiyorum. görsel

    bir arabanın sadece 130km/h yapması yeterli değildir. o hıza yeterli sürede ve eğimli yollarda da erişebilmesi gerekir. araçların tork güç eğrileri incelendiğinde de görsel fark edeceksiniz ki yüksek performansın motor devrinin yüksek olduğu bölgelerden alındığı görülür, ancak bu durumda motorunuz çok fazla yakıt tüketir. görsel
    dolayısıyla 130km/h'ye ancak 3. viteste 5 bin devirle erişebilen bir aracı tercih etmeyiz. kullandığımız aracın motorunun 130km/h ile seyrederken yüksek viteste ve düşük devirde az yakıt tüketimi yapacağı aralıkta çalışabilmesi gerekir. bu da haliyle daha yüksek performans elde edebileceği motor devri ve vites seçeneklerinin olmasına ve gazı köklediğimizde daha yüksek hızlar yapabilmemize olanak sağlar.

    bu sebeplerden ötürü güçlü motorlara sahip bu araçlarda yüksek hızları sınırlamanın tek yolu arabanın hızlanmasını elektronik olarak engellemektir. trafik kurallarını çiğnemeyi kafasına koymuş türk insanının bu durumda ilk yapacağı işlemin sanayiye gidip yetkisiz müdahale ile arabanın bu sınırını kırdırtmak olacağı düşünüldüğünde, yollarda fabrika ayarları modifiye edilmiş araçların gezmesindense şahsen araçlarda böyle bir sınırlamanın olmamasını tercih ederim.