ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
passat'taki tasarım hatası
-
başlık sahibi haklıdır ve bana göre de bir tasarım hatasıdır.
sokakta bira içen genci uyaran adam
-
kendi sikko hayatını başkalarına da dikte etmek isteyen bir çomar barındıran görüntülerdir.
ramazanmış.. bana ne lan ramazansa. benim için mi tutuyorsun orucu hıyar. isteyen alkol alır, isteyen sigara içer.
kafaya bak. herkes bana saygı göstersin ama ben benim gibi olmayana göstermem he. yobaz köpeklere bak sen.
başkasının evinde kalmak
-
''bir misafirliğe gitsem
bana temiz bir yatak yapsalar
herşeyi, adımı bile unutup
uyusam...
kalktığımda yatağım hala lavanta koksa
kekikli zeytinli bi kahvaltı hazırlasalar
nerde olduğumu hatırlamasam
hatta adımı bile unutsam''
(bkz: melih cevdet anday)
çocuğuna banyo yaptıran anne gaddarlığı
-
bir kere inkara gerek yok. bir dönem hepimizi annemiz banyo yaptırıyordu. zaten inkar edene gülünür. neyse. günlerden pazardır. (bkz: pazar gunu ailecek banyo yapma gelenegi) banyo sırası için kardeşlerle yapılan kavgadan sora sıra bize gelmiştir. anne meşgul bir kuaför gibi banyoda sıradaki müşterisini beklemektedir. önceki banyo seansının pisliklerini temizlemektedir. banyoya girilir ve soyunulur. tek başına banyo yapmaya geçiş sürecinde pek acı veren bir soyunmadır bu. yavaş yavaş davranılır. ama annenin daha işi var. çamaşırıdır, ütüsüdür. onun vakit kaybına tahammülü yok. ağırdan alan çocuğun soyunmasını hızlandırır ve tabureye oturtur. banyo taburesine oturmadan önce sıcak su dökmekten bihaberdir bu gaddar anneler. küçük bir titreme olur. iyice kamburlaşılır.
bu sırada anne suyu ayarlamaktadır. ve nedense bu su hep kaynama noktasına yakın olur. ilk kafadan dökülen su kamburlaşan bedeni sarsar. dimdik olunur. "sıcaaaaaak" diye bağırılır ama anne o suyun sıcak olmadığını düşünmektedir. ikinci sudan sonra da "sıcaaak" inlemeleri devam ederse biraz soğuk su ilave eder anne suya.
sonra sabun faslı. sanki kafayı değil de kirli donu çitiler gibi sabunlar anne kafayı. bir oraya bir öbür tarafa gider kafa. sonra gözlerin kapanması talimatı gelir ve tekrardan su dökme işine geçilir.
sabunlanma işi de bitince işin en acı verici kısmına gelinmiştir. kese. sanırsın işkembe temizliyor anne. elinin altındaki incecik çocuk kolları değil de cansız bir nesne. hele o boğaz altının keselenmesi yok mu? gıdıklandığına mı yanarsın, acıdığına mı?
kese de bitince sıra lifle vücudu sabunlamaya gelir. anne deminki yaptığı güreşten yorulduğu için sabunladığı lifi elimize verip kendi kendimize sabunlanmamızı isteyebilir.
tüm bu işlemlerden sonra kafadan aşağıya son bir iki su dökülür ve o kaçınılmaz hareket gelir. aynen sac yikayan berberin saclari siyirttirma hareketi gibi bir hareket. ama hareket suratadır. anne, elini kafanın üstünden çeneye doğru bastıra bastıra sürter. burun ağrır, surat ekşir.
nijerya'da 3 paralelci tespit ettik
-
harikulade bir istihbarat başarısı. ülkemizin önü çok açık. ben gene tayyip'e vercem.
metroda gelen trenin önüne itilmekten korkmak
-
çoğu kişide olduğuna inanmak istediğim korku çeşidi. bende de mevcut tabii ki. eğer en önde duruyorsam sarı çizginin gerisinde yanlamasına durup ağırlığımı içeri doğru veriyorum ki itilme kakılma gibi bir durum olursa dengemi kaybetmeyeyim.
hafif şizofrenlik iyidir hem, aklı dinç tutar.
evrenlerin arasında ne var
-
olası diğer evrenler yanyana veya aralarında bir sınır varmış gibi bitişik durmak zorunda değil, içiçe geçmiş sonsuz sayıda evrenler kümesinin tam ortasında yaşıyor olabiliriz, içiçe geçmiş sonsuz evrenlerin biraraya gelerek ancak oluşturabildiği sonsuz ihtimaller deryâsının ortaya çıkarabildiği yaşam formları olabiliriz.
iyice şişirilmiş iki balon düşünelim, bu balonları patlatmadan içiçe geçirebildiğimizi varsayalım, sonra bu balonlardan milyarlarcasını aynı şekilde birbirine geçirelim, tam olarak böyle bir durum söz konusu olabilir(sanrısal algıların kaygısal düzlemdeki izdüşümleri gibi oldu).yani biri bitmeden diğeri başlayamaz gibi bir durum söz konusu olmadığı için sınır veya "ara madde" aramanın manâsı yoktur.
edit:imla
kemal sunal'ın efsane bir sahnesinin olmaması
internetten film izleyenin interneti kesilecek
-
sokak aralarında usb bellek takasına sebep olacak beyandır. siz kiminle dans ettiğinizi sanıyorsunuz bebeğim :)
computer'ı türkçeye bilgisayar olarak geçiren tip
-
(bkz: aydın köksal)
bahçeli erdoğan'ın yardımcısı olacak
-
14 yıldır yar ve yardımcısı değil mi zaten?
işler güçler
-
".........eğer marks olmasaydı, sosyal devlet de olmazdı. biliyorsun di mi zehra?
...sendikalar olmazdı. çalışan hakları olmazdı...
marks belki kapitalizmin duvarlarını yıkamadı zehra ama bizim için sayısız delik açtı o duvarlarda, ki biz rahat nefes alabilelim diyee !..."
diyerek insanlığın soldan atan kalbini gülümsetmiş olan, güzelim dizidir..