hesabın var mı? giriş yap

  • valla akp midir ne sikimdir bilmiyorum neye benzediğini ama gözlerimi doldurdu, köyde benzerini yapardım, acaba beni görürler mi diye el sallardım, gözlerim doldu, yapana, edene helal olsun.

  • kitabı okuyup üstüne belgeselini de izleyince-ki sabır işi bu; "japonlar kimdir?"in eklenmesiyle 611 sayfalık bir kitap ve 3 bölümden oluşan bir belgeselden bahsediyoruz, boru mu- duble olur, combo olur, ultrasüpermega olur. okuyunuz, okutunuz, izleyiniz, izletiniz..

    yahu, belgesel izlerken ağlamaklı olur mu insan? itiraf edip kurtulayım, birkaç yerinde ben oldum. bir de bazı ülkelerin yedi ceddine saydırmamak elde değil: "vay şerefsizler, nasıl da yok etmişler koca uygarlığı! yüzünüze gözünüze dursun inşallah! tuuuu!" efektleriyle izlenesi bir belgesel bu. ya da ben gereğinden fazla duygusal yaklaştım tarihe, bilemiyorum hangisi.

  • ermenek'teki madencinin eşi ne diyordu, herkes bayram yaparken biz bayram yapamadık, mecbur kaldık, her şeyi kabul edip madene indiler. öğle yemeği için dışarı çıkmamayı, tuvalet izni kullanmamayı, servis parasını ceplerinden ödemeyi kabul ettiler. çünkü bakacak çocukları, doyuracak karınları vardı ve bir kişi hayır diyip düzene kafa tutsa 100 kişi evet diyip düzene dahil olmak için kapıya gelecekti. işte bu yüzden ucuz işgücünü daha da ucuzlatabilmek için nüfusun artmasını istiyorlar ve artan nüfusa oranla açlıktan ölmeyecek kadar kazanılan bir işe şükretmemiz isteniyor. ve buna mucize diyorlar.

  • eurovision'da puan vermeyen ülkelerin turistleri bana sormayacak mı sultanahmet nerede? diye, karaköy'e yollamazsam adam değilim!

  • "prensiplerine bağlı kalmayı, mutluluğa yeğleyenler, kendilerini şartladıkları koşullar dışında mutlu olmayı da reddederler. eğer kazara mutlu olurlarsa, elleri ayakları dolanır, mutsuzluktan mahrum kaldıkları için mutsuz olurlar."

  • benim babam değildir. zira üniversiteyi kazan dedikten sonra düşündüğü şey bizi nasıl okutacağıydı. üç kuruş memur maaşıyla ne kendinin arabası oldu ne bize araba alabildi ama üçü aynı yıllarda 5 çocuğunu üniversitede okuttu, iş sahibi yaptı. canım babam, seni çok seviyoruz...

  • canlı bomba olmaları içinmiş bir de.

    ışid militanlarında beyin olmadığını zaten biliyorduk da, hani o babalık içgüdüsü falan da yokmuş amk.

    "10 ve 11 yaşlarında abdullah ve ahmed adlı iki çocuğunu ışid'e canlı bomba olması için türkiye'ye getiren naser al-shayeq adlı baba, avrupa'yı dehşete düşürdü."

    avrupa da dehşete düşüp duruyor amk, işte rte gibi bir liderleri olmadığındandır, burada bir yıl yaşasalar şaşırmamayı öğrenirler.

    link

    edit: (bkz: 14 yaşındaki bir türk'ün ışid'e katılma hikayesi) başlığım neden buraya taşındı lan? ne alakası var? başlıktan tasarruf mu ediyoruz?