• canlı bomba olmaları içinmiş bir de.

    ışid militanlarında beyin olmadığını zaten biliyorduk da, hani o babalık içgüdüsü falan da yokmuş amk.

    "10 ve 11 yaşlarında abdullah ve ahmed adlı iki çocuğunu ışid'e canlı bomba olması için türkiye'ye getiren naser al-shayeq adlı baba, avrupa'yı dehşete düşürdü."

    avrupa da dehşete düşüp duruyor amk, işte rte gibi bir liderleri olmadığındandır, burada bir yıl yaşasalar şaşırmamayı öğrenirler.

    link

    edit: (bkz: 14 yaşındaki bir türk'ün ışid'e katılma hikayesi) başlığım neden buraya taşındı lan? ne alakası var? başlıktan tasarruf mu ediyoruz?
  • yakında kızı ile karısını da gönderecek olan babadır.
    (bkz: seks cihadı)
  • ırak-şam islam devleti'nin (ışid) ankara'dan militan devşirmesinin hikayesini mashable'dan emily feldman yazdı. "islam devleti çocukları ırak ve suriye'de savaşmak için nasıl ayartıyor?" başlıklı makalenin tamamı:

    yaşar'ın oğlu, ankara'daki evlerinden ayrıldığında 14 yaşındaydı. hedefi, ortadoğu'nun en ölümcül grubuna katılmaktı.

    babasına “ağabeyiyle birlikte kent dışında pazarda zerzevat satmaya gideceklerini” söyleyen oğul, dört arkadaşıyla birlikte suriye'ye kadar otostop çekti ve burada islam devleti'ne (bilinen adıyla ışid) katıldı.

    yaşar oğlundan telefon aldığında dehşete kapılmıştı ama şaşırmamıştı. bir süredir mahalledeki komşular, suriye'ye kadar yüzlerce kilometre yol tepip ışid'e katılan çocuklar ve gençlerden bahsediyordu. yaşar'ın oğlu da son zamanlarda beş vakit namaz kılıyordu. bölge politikalarına yakın ilgi duymayan bir sosyalist olan yaşar, başta çocuğunun bu takva gösterisinin, mahallede çok yaygın olan uyuşturucuyla örülmüş bir hayat yaşamasından daha iyi olabileceğini düşündü.

    ama işlerin ne kadar ileri gittiğinin farkında değildi. oğlunun canı için tedirgin olan yaşar, oğula eve dönmesi için yalvardı. oğul reddetti. islamcıların kalesi rakka'da islam ve arapça öğrenmekten, yüzmek ve voleybol oynamaktan, kısacası oradaki yaşamından çok memnundu. yaşar, oğlundan bir daha hiç haber alamadı. ta ki, geçen ayın sonunda oğlu, güneydoğu anadolu'daki bir hastaneden arayıp babasından gelip kendisini almasını ve eve götürmesini isteyene kadar...

    çocuk bir patlamada yaralanmış, şarapnel parçaları cinsel organına saplanmıştı. diğer ışid militanları onu türkiye-suriye sınırına taşımıştı. hastanede ismini “mehmet el mehmet” diye kaydetmişlerdi, bu yüzden babası vardığında epey karışıklı yaşandı. hastaneye polis geldi, yanında arapça tercüman vardı. yaşar'ın vakayla ilgilenmesine kuşkuyla yaklaştılar. “ışid militanı bu, arap” diyordu polis. yaşar, “hayır, bu benim oğlum, türk” dedi. oğlu sonuçta hastaneden ayrılmayı başardı ve psikolojik danışmanlık şartıyla eve dönmesine izin verildi. yaşar, yetkililerin bir daha kendilerini takip etmediğini ve suriye'ye dönmemeye yemin eden oğlunun bir an önce iyileşip tekrar okula başlayacağını söylüyor.

    ışid'in – hem internet aleminde hem kulaktan kulağa yayılan – saldırgan örgütlenme hamlesi, binlerce yabancı savaşçıyı örgüt saflarına çekti. avrupa'dan, ortadoğu'dan, hatta abd'nin bazı eyaletlerinden insanlar, savaşmak üzere suriye'ye ve son dönemde ırak'a akın ediyor. sadece ankara'da, yaşar'ın yaşadığı suç yatağı varoş mahallesinden, mahalle sakinleri 100 civarında gencin suriye'ye ışid'e katılmaya gittiğini söylüyor. hacıbayram mahallesi'ne yakın zamanda yaptığım ziyarette birçok erkek, açıkça ışid militanı olduklarını, izin alarak bir süreliğine eve geldiklerini kabul etti – ama hiçbiri ismini vermek istemedi.

    adamlardan biri – sakallı, eski alkolik, sıradan bir tişört giymiş – rakka'da kaldığı yerin “5 yıldızlı otel gibi” olduğunu söyleyerek atıp tuttu. hacıbayram'daki evi, karısı ve iki bızdığıyla paylaştığı kutu gibi bir yer. adam, izni bittiğinde tüm ailesini suriye'ye götüreceğini söyledi. 30'lu yaşlarının başındaki bir diğer türk, rakka'daki örgütün militanlara ücretsiz yemek, internet bağlantısı ve aylık bir miktar para verdiğini belirtti. adamların ikisi de henüz sıcak savaşa girmemişti – hâlâ eğitim alıyorlarmış, zamanlarının çoğu islam ve arapça çalışmakla geçiyormuş – ama yakında “allah'ın sınırlarını savunacaklarını” umuyorlardı.

    hacıbayram'ın radikal savaşçılar için yolgeçen hanına dönüşmesi bir anda olmadı. mahalleli, özellikle suriye savaşı öncesinde yaşanan iki olayın tetiklediği, yavaş bir dönüşümden bahsediyor. ilki, tarihi hacı bayram veli camii'yle ankara'nın turistik gezinti yerlerinden biri olan mahallenin kentsel dönüşüm kapsamına alınması. hükümet, yoksulluk afetini çekici kent merkezinden kazıyıp evleri ve mahallenin tek ilkokulunu yıkmak üzere buldozerleri getirdi. çoğu mahalleli işini kaybetti ve çocuklarını kilometrelerce ötedeki okullara göndermek yerine evde yanlarında tutmayı tercih etti. terk edilmiş ve kısmen yıkılmış binalar, evsizler ve göçmenler için çekim merkezi ve bir radikal imam için örgütlenme havzası haline geldi. birçok hacıbayram sakini, mahalle merkezine devletin yeni yaptırdığı camiden farklı olarak diyanet'le kurumsal ilişkisi olmayan bir yeraltı camiinde vaaz veren imamdan bahsetti. yavaş yavaş, günlerini içerek geçiren adamlar sakal bırakıp namaz kılmaya başladı.

    yaşar'ın oğlu için de böyle oldu. namaza ilgisi, okulu bıraktıktan bir ay sonra başladı. kısa süre sonra suriye'ye gitti. fakat yaşar, oğlunu örgütleyenin imam değil, internet üzerinden bağlantı kuran kişiler olduğuna inanıyor. sosyal medya, radikal grubun örgütlenmesinde güçlü bir yere sahip. osam'dan oytun orhan'a göre potansiyel savaşçılarla çok dilli forumlarda temas kuruluyor. orhan, kimi yerel insani yarım kuruluşlarının da örgütlenme çabalarına destek vermekle suçlandığına dikkat çekiyor.

    yaşar, mahallesinin dincilerin örgütlenme yatağına dönüşmesi ve oğlunun sorgusuz sualsiz suriye'ye gitmiş olmasından dolayı hükümeti suçluyor. “14 yaşında bir çocuk, pasaportu olmadan sınırı nasıl geçebiliyor?” . yaşar, oğlunun ışid'e katılmak için ülkeden gittiği konusunda şikayette bulunduğunda, yetkililerin “daha fazla kanıt lazım” diyerek kendisiyle ilgilenmediğini iddia ediyor. içişleri bakanlığı yetkilileri, konuyla ilgili sorularımızı yanıtsız bıraktı. yaşar, oğlunun öyküsünü tüm mahalle bilmesine rağmen, röportaj için oğluyla da görüşmemize izin vermedi. mahallenin radikalleşmesine tanık olmuş bir diğer doğma büyüme hacıbayramlı, ülkenin islamcı başbakanı, ve şimdi cumhurbaşkanı, recep tayyip erdoğan'a işaret ediyor.

    “ışid'i istemiyorsa, ülkede şeriat eğitimi verilmesini durdursun. suçlu başbakan.”

    diğer birçok mahalle sakini gibi ismini vermek istemeyen adam, militanlarla evlenen bazı akrabalarının da kendisine sırt çevirdiğini söylüyor. “bize kafir diyorlar” diyor, militanların suriye'ye, sanki komşu eve gidermiş gibi gidip geldiğine dikkat çekiyo

    örgüt militanlarının evlerinde otomatik silahlar depoladığından şüpheleniyor. ama savaşlarını hacıbayram'a taşırlarsa, kendisi de savaşmaya hazır.

    “hepimizin silahı var. bize dokunmalarına izin vermeyiz. allah'tan başkasından korkumuz yok.”

    link
  • kendisini neden teslim etmediğini merak ettiğim kişidir. e çocuklarını veriyorsun ölsünler diye madem, sen de gitsene yanlarında. sen neden bomba olmuyorsun ?
  • anasını da bağışlamazsa darılacağım babadır kendisi.
  • bence oğulları yerine beynini bağışlamalıymış. tabi bir tıp fakültesine. böylece beyni üzerinde araştırma yapacak olan doktorlar ve bilim adamları insanlığın en ilkel hallerine dair bazı yeni bulgular elde edebilirlerdi.
  • beni, yukarıdan koç falan gelmemiş mi diye meraklandıran baba.
  • boş bir arazide patlatılması gereken varlıktır.
  • gayet normal bir şey. vice news izleyenler zaten görmüştür. adamlar artık 'rahat'. yani adamlar ellerini kollarını sallayarak "islam devleti kuruldu" "cihat başladı" diyebiliyor. sokaklarda dolaşıp şeriati uygulatabiliyor. adamlar bildiğin devletleşme yolunda ilerliyor. ve oradan insanlar tüm bunlara ikna olmuş durumda. daha da kötüsü, büyük bir savaş durumu olsa adamlar silahlanıp mevzilere koşacaklar. böyle bir psikoloji oluşmuş durumda.

    hal böyleyken, adam belki de ömrü boyunca beklediği şeyin gerçekleştiğini görüyorken iki oğlunu da alıp neden katılmasın ki?

    edit: ilgili videolar https://news.vice.com/topic/isis
hesabın var mı? giriş yap