hesabın var mı? giriş yap

  • -napıyosun?
    +çalışıyorum sen?
    -ben de yazlıktayım, balık tutuyorum.

    (yazlığım var.)

    -napıyosun?
    +çalışıyorum sen?
    -spordan geldim, çok yoruldum. :s

    (spor yapıyorum.)

    -napıyosun?
    +çalışıyorum sen?
    -çok sıcak, evde oturuyorum serin serin.

    (evim klimalı.)

    -napıyosun?
    +çalışıyorum sen?

    bu arada ben niye hep çalışıyom lan???

  • tüm görüşmelerinde "nereyi imzalıyoruz" diye sormaktan başka birşey yapmadığı için olabilir. adam "anayasaya aykırı ama ben imzalayayım siz bilahare düzeltirsiniz" dedi ya la geçen gün. bunun neyini dinleyeceksin? konuyu anlamıyor ki yorum yapsın.

  • kuyumcuda bekleyen güvenlik görevlisi kadar kıymetli bir sorumluluğu vardır maddi olarak normal. çoğunda alarm var ama pipet sokup gizli gizli bir kaç fırt çekip kaçan bile olabilir. öyle kıymetli. öyle pahalı.

  • arkadaş bu sözlükteki küçük ayrıntı kavramını anlamıyorum ben. küçük ayrıntı demişsiniz ama adam mercedes s serisinin özelliklerini yazmış. amk 500 milyarlık arabada bir zahmet olsun o ayrıntılar.

    geçen de mesela tam hatırlamıyorum ama toplumun geri kalmışlığıyla mı ne alakalı ufak ayrıntılar vardı. adam kadın dövmek falan yazmış. lan o küçük ayrıntıysa büyük olan ne? ışid liderliği yapmak mı?

  • yıllar önce, evde yiyecek hiç bir şey olmadığından ve dolayısıyla acıkan küçük kızın komşuya giderek;
    ''ekmeğiniz yoksa ekmek alayım ayşe teyze'' demesi.
    bu olay her anlatıldığında beni gözyaşlarına boğan çocukluğum.

  • böyle tatlı su milliyetçiliği yapanlara da kıl oluyorum. yarın ülke karışsa oğlunu alıp ilk uçakla avrupa ya da amerika'ya gider. hiç boş yapmasın.

  • hiçbir senesinde esere değil her zaman yazara verilen ödüldür.

    bir iki cümleyle akademi ödülü neden o yazara verdiğini açıklar. bazen bu cümlelerde yazarların eserleri de geçer. o eser nedeniyle ödülü yazar aldı denir.

    ama bu demek değildir ki eser ödül aldı. o eserin öncülüğünde yazar ödül alıyor.

    hemingway'e bakalım,

    "en son the old man and the sea adlı eseri ile gösterdiği anlatı sanatındaki ustalığı; ve çağdaş stil üzerindeki etkisi için"

  • "kendini 'pokemon' zanneden 4 yaşındaki ferhat, 7 kattan 'havalandı.' 21 metre uçan pokemon ferhat yumuşak yere düştü de, sadece kırık ayakla kurtardı.

    şans eseri yumuşak zemine 'çakılan' ferhat'ın sol bacağının kırıldığı belirlenirken, sağlık durumunun iyi olduğu açıklandı. halen çocuk cerrahi servisinde tedavisi süren ferhat, "neden düştün" diye soran doktoru selahattin toktaş’a olayı şöyle özetledi: "ben pokemon’um ve pokemon gibi uçtum."

    (bkz: milliyet)
    (bkz: pokemon)