hesabın var mı? giriş yap

  • iki lafı bir araya getiremeyen ve duruma göre konuşan yarışmacıları olan program.

    + bunda sirke kullandın mı?
    - ııı (tepkiyi ölçüyor) kullandım şefim.
    + ama bu yemeğe sirke konmaz.
    - çok az kullandım hatta kullanmadım şefim.
    + gerçi yüksek ısıda bir miktar koyabilirsin.
    - kullandım şefim. çok az ekledim.
    + ama çok fazla sirke geliyor.
    - biraz kaçırmış olabilirim.
    ++ ben sirkenin fazla gelmesini seviyorum.
    - o yüzden çok koydum şefim.

    bu nasıl bişeydir! koyduysan koydum de. koymadıysan da koymadın...
    sürekli bu tarz muhabbetler dönüyor.
    inanılır gibi değil.

  • "polis hakikaten cahil ya. sen mayıs sonu adana gibi yerde millete su sıkarsan o insanlar dağılır mı lan hiç."

    adam haklı beyler.

  • instagram adresini verip sonra da "umrumda değil lan takip edin ya da etmeyin lan, ben kitap okuyorum zaten" demesi harika.

    müzik eşliğinde mühür vuran noterci ablayla bir akrabalığı var mı acaba? iki abla, insanı cenaze evinde bile güldürür. eğlenceli bir yaşam için böyle insanlarla yakın olmak şart.

  • yaptığı en mantıklı şey kızının velayetini babasına vermektir.
    çocuk kurtuldu valiz gibi oraya buraya taşınmaktan. en azından okula gider, dudak büzerek poz vermek dışında şeyler öğrenebilir.

  • (bkz: korku)

    evet, tek sebebi korkudur.
    ufak bir kıvılcımla o dergileri basabilecek, fransa'dakinin aynısını, hatta daha fazlasını yapabilecek binler var bu ülkede.
    (bkz: ehlisünnet tv'nin ateistleri korkutan videosu)
    sanmıyorum ki duyarsız ya da duygusuz olsunlar.
    sonuçta ölüp gidenler meslektaşları, beraber zamanında ortak dergi bile çıkardıkları insanlar.
    ama bu ülke öyle bir hal aldı ki artık, yitip gitsen, faili meçhul olsan bile ardından hakkını savunacak yok.
    bu ülkede artık ölüp gidenleri bile ardından yuhlatan insanlar var.
    bu ülke katillerin, hırsızların kollandığı bir yer.
    temkinli davranmakta haklılar.

    ekleme: dakika 1, gol 1. aha buyur.

    (bkz: vahdet yazarının penguen dergisini tehdit etmesi)

  • pilotların 70 bin tl ya da doktorların 20 bin tl almasını değil de bir mühendisin 3 bin tl almasını ya da bir öğretmenin 4bin tl ile çalışmasını konuştuğumuz gün belki de herkes hak ettiğini alacak. yani onlar fazla almıyor sen az alıyorsun güzel kardeşim anlayın artık şunu. nedense fakirin fakire ettiği zulmü kimse kimseye etmiyor. patronu savunacağınıza çalışanları savunun bir kerede

  • bu sene çarşıda karşımıza çıkan bilmem kaçıncı olay bu. olay aralarında daha önce husumet bulunan arnavutlarla urfalılar arasında çıkıyor, silahlar patlıyor. 1 polis, 1 turist, 1 çocuk ve 4 kişi de yararlanıyor. çarşının hemen girişinde kuzenimin döviz bürosu var haftada bir uğrarım yanına. kapalıçarşı öyle bir yer halini almış ki rezil durumda. kimse kusura bakmasın ama urfalı zaza gruplar terör estiriyorlar çarşıda. adamların hepsi silahlı, turist geldi bir şeye baktı, almadı mı dövüyorlar sövüyorlar gönderiyorlar. adamların hepsi istanbul'un göbeğinde turizmin merkezinde adidas nike vs. imitasyon çakma ürün satıyorlar hiçbirinin ne maliye kaydı var ne belediye ruhsatı, ne vergi levhası... tüm devlet kurumları göz yumuyor. adamlar geçen hafta fatih belediyesinin zabıtalarını dövdü, bu hafta polis vurdu lan daha ne olsun yetkililerin harekete geçmesi için????? kuzenim defalarca fatih belediyesi'ne, ibb'ye şikayet etti bu adamları hiçbir kurum gram ilgi göstermiyor hepsi birbirine atıyor topu. ileride daha kötü haberler gelecektir emin olun.

    olay esnasında bir italyan kız geldi yanıma taksi arıyor yol neden kapalı havalimanına gideceğim taksi nerden bulabilirim diye sordu gel de anlat kıza şimdi bacım oradan geçme orada bir turist bir de polis vuruldu diye. bu ortamda gel de turizm konuş. sayın yetkililer bu turizm işi pr videolarla, dronle ayasofya çekmekle olmuyor. hiçbir şikayeti dikkate almadan konuları geçiştiriyorsunuz.

  • topal paşa'nın sağ kolu af dilerken "topal beni kandırdı, lüffen padişahım, kandırıldım" diye haykırdı. iv. murat'ın sağ kolu silahtar da "kanmasaydın paşaam" dedi.

    tanıdınız mı bu replikleri? tanıdınız tanıdınız.

  • mehmet günsur'un 5 milyonuncu kez aynı karaktere hayat vereceği dizi.

    yakışıklı, kültürlü, sanat seviyor, çok güzel aşık oluyor ve postmodern. adamı öyle kazıdılar ki aklımıza mesela oynadığı karakterleri sıçarken falan düşünemiyorsun.

  • öncelikle (bkz: ankara'da asbest ve kanser iddiaları)

    ankara'da asbest ve kanser iddiaları, son birkaç gündür yaşanan gelişmeler neticesinde iddia olmaktan çıkarak ankara halkı için bir realite halini almış, cumhuriyet tarihinin en büyük skandallarından biri olma yolunda hızla ilerlemektedir. dolayısıyla iddia sözcüğü, içinde bulunduğumuz durumun vehametini ifadede artık yetersiz kalmaktadır. bir başka yazarın diğer başlıkta önermiş olduğu üzere 2017 ankara asbest faciası ifadesini kullanmaya başlamanın daha uygun olacağı fikrine katılıyorum.

    eğer mimarlar odası ankara şubesi ve kimya mühendisleri odası'nın, maltepe'de yıkımına başlanan fabrikanın çevresinden alınan numuneler ile yabancı bir firmaya yaptırdıkları yüzey ölçümlerinin sonuçları gerçeği yansıtıyor ise; ankara'da, yıllar sonra başta akciğer zarı kanseri olmak üzere sayıları korkunç boyutlara ulaşacak olan solunum hastalığı vakalarının şüpheye mahal bırakmayacak şekilde müsebbibi olacak faciadır. izahı ve telafisi mümkün olmayan bu yıkım ile birlikte bütün bir ankara halkının canı hiçe sayılmıştır. bu felaketin ve ömürlerinden çalınan çocukların, gençlerin, bütün bir ankara halkının vebali; başta ankara büyükşehir belediye başkanı olmak üzere büyükşehir belediyesi bünyesindeki yetkili kimselerin, yıkıma göz yuman çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı yetkilileri ile sağlık bakanlığı yetkililerinin, bilirkişilerin, teknik yeterliği olmadığı halde ihaleyi üstlenmeye cüret eden yüklenici firmanın, bu yıkımın gerçekleşmesinde ankara halkının sağlığını ve geleceğini riske atma pahasına menfaat gözeten herkesin üzerinedir.

    öncelikle gelişmeleri kronolojik olarak yazmak ve konu ile ilgili henüz hiçbir fikri olmayan kimseleri yalnızca bu entry ile mümkün olduğunca aydınlatmak isterim.

    15 şubat 2017 tarihinde mimarlar odası ankara şubesi ve ankara tabipler odasının yapmış olduğu ortak basın toplantısında, yapımında 350 ton asbest kullanıldığı tespit edilen tarihi havagazı fabrikasının yıkım sürecine dair duyulan kaygılar dile getirildi.
    ankara tabip odası

    ankara maltepe'de atıl durumda bulunan ve 2006 yılında bir bölümü yıkılmış olan fabrikanın, şartnamede 350 ton asbest ihtiva ettiği belirtilen kalan kısmının yıkımına başlandı.
    hürriyet
    milliyet
    evrensel

    mimarlar odası ve meslek odalarının basın açıklamalarıyla birlikte olay kamuoyunda yankı bulmaya başladı. mimarlar odası karantina çağrısında bulundu.
    mimarlar odası
    kimya mühendisleri odası
    ankara tabip odası
    sözcü

    mimarlar odası ankara şubesi ve kimya mühendisleri odası tarafından yıkımın gerçekleştiği arazi ve civarındaki noktalardan alınan numuneler ile yabancı bir firmaya yaptırılan yüzey ölçümleri neticesinde, yüksek oranda amphibole tipi asbestin bölgeye yayılmış olduğu tespit edildi. mimarlar odası bölge halkının acilen tahliye edilmesi gerektiğini belirtti ve karantina çağrısını yineledi.
    kimya mühendisleri odası
    cumhuriyet

    bölgede yoğun miktarda asbest varlığının kesinleşmesinin ardından ankara tabip odası ve meslek odaları yürütmenin durdurulması istemiyle idare mahkemesine başvurdu.
    mimarlar odası
    bianet

    halkevleri üyeleri, farkındalık yaratmak amacıyla kızılay'da maske ve koruyucu kıyafetler giyerek "havagazı" eylemi yaptı.
    t24
    cumhuriyet

    mimarlar odası'nın asbestli hafriyatı hiçbir koruyucu önlem almadan taşıyan tırlara dair bimer'e göndermiş olduğu şikayet dilekçesi, uyuşturucu ile mücadele şube müdürlüğü'ne yönlendirilmiş ve müdürlüğü ilgilendiren bir husus olmadığı gerekçesiyle geri çevrildi.
    mimarlar odası

    ankara 7. idare mahkemesi, 1 mart 2017'de yürütmenin durdurulmasına karar verdi ve yıkım işlemi aynı gün durduruldu.
    hürriyet
    cnn türk
    sözcü

    ankara büyükşehir belediye başkanı melih gökçek, mahkeme kararına tepki gösterdi ve meslek odalarını tehdit etti.
    dha

    sağlık bakanı recep akdağ, konu ile ilgili açıklama yaptı.
    sözcü

    asbestin ne olduğu ve asbestten nasıl korunulacağı ile ilgili genel birtakım bilgiler için,
    (bkz: asbest/#66600071)

    asbestle çalışma konusunda izlenecek yol haritası ne olmalıdır?

    istanbul'da kentsel dönüşüm kapsamında yıkılmakta olan eski binalar örnek gösterilerek asbest maruziyetinin bizler için yeni olmadığı, havagazı fabrikası faciasının büyütüldüğü dillendiriliyor. yıkımına başlanan bina alelade bir apartman değil; havagazı üretmek üzere inşaa edilmiş, dolayısıyla ısı yalıtımının önem arz ettiği ve 350 ton kadar asbestin her tarafında bol kepçeden kullanıldığı atıl durumdaki bir fabrikadır ve böyle bir fabrikanın usule aykırı biçimde yıkılması halinde etrafa saçılacak asbestin etkileri de yıkıcı olacaktır. yıkımı durdurulan havagazı fabrikasının bulunduğu arazi tez elden çevrilerek karantina altına alınmalıdır. sıfır noktasından ve civar semtlerden düzenli aralıklarla numuneler alınarak, serbest haldeki asbest lifi miktarının ölçümleri yapılmalı ve limit değeri aşan bölgelerde vatandaşların tahliyesi gerçekleştirilmelidir.

    olayın toplumsal histeri boyutuna geldiğini iddia eden kimselerin ne yazık ki asbest hususunda henüz yeterli bilince ulaşmamış oldukları kanaatindeyim. hepimiz hayatımıza kaldığımız yerden devam etmek istiyoruz. yetkili ağızlardan rahatlatıcı açıklamalar duymak, ertesi sabah çocuklarımızı gönül rahatlığıyla okul servisine bindirmek, işimize odaklanmak, soluduğumuz havanın bizi ölüme hızla yaklaştırmadığı geçmişe dönmek istiyoruz. uyuşmak istiyoruz; zira zihnimizin uzun süreli yoğun stres altında sağlıklı biçimde işleyişini sürdürmesi mümkün değil. akıl sağlığımızı koruyabilmemiz için olayın gerçekliğini ve etkilerini gözardı etmek, onu reddetmek, onu unutmak eğilimindeyiz. fakat vaziyeti olduğu gibi kabul edip göz göre göre zehir solumamız, hayatlarımıza pervasızca devam etmemiz, ömrümüzün bir kısmından vazgeçmemiz kabul edilemez. uyanık kalmalıyız. ankara halkının bu faciayı minimum hasarla atlatmasını sağlayıcı tüm tedbirlerin alınması elzemdir. öyle durumlar vardır ki; sizi radikal kararlar almak zorunda bırakır. bir hortum, bir tsunami, yahut bir yanardağda hareketlilik beklendiğinde afetten etkilenme ihtimali olan insanlar bölgeden ivedilikle tahliye edilir. akl-ı selim sahibi hiçbir kimse yoktur ki başına gelecek bir felaketin varlığını ve gerçekliğini idrak ettiği halde harekete geçmesin, hiçbir önlem almasın. mimarlar odası ankara şubesi ve kimyagerler odasının yıkımı gerçekleştirilen binanın çevresinde yapmış oldukları ölçümler ve kamuoyuyla paylaştıkları veriler neticesinde, ankara'da bir felaketin var ve yaşanmakta olduğundan emin olabilirsiniz. ankara'da vuku bulan bu olay, herhangi bir doğal afetten daha az ciddi değildir. bir doğal afetin sonuçları gerçek zamanlı olarak tecrübe edilmekte iken; asbest denen bu musibet sinsice ilerleyecektir ve neticelerini insanlar ancak seneler sonra çok acı bir biçimde tecrübe edecektir, tek fark budur.

    ihmalkarlık, iş bilmezlik, liyakatsizlik, şark kurnazlığı ve cahil cesareti sonucu başkent ankara'nın göbeğinde meydana gelen bu vahim tablonun ankara halkına daha fazla zarar vermemesi için olaya bir afet ciddiyetiyle yaklaşmak elzemdir. bölgede aldığımız her nefes, havada asılı duran asbest liflerine biraz daha maruz kalmamıza, ciddi solunum hastalıklarının vücudumuzda vuku bulma riskini artırmamıza sebep olacaktır.

    ankara halkı, kendi hayatları ve çocuklarının hayatları için harekete geçmelidir. birey olarak sorumluluklarımız etrafımızdakileri bilinçlendirmek; maltepe, kızılay ve civarındaki semtlerde koruyucu maske kullanmak, içinde en azından biraz vicdan kırıntısı taşıdığına inandığınız yetkililerin açıklamalarını takip etmek ve talimatlarını dinlemek, sosyal medya yoluyla kamuoyu oluşturmaya yardımcı olmak, ilgili kurum ve kuruluşları telefon ve email yoluyla göreve davet etmek, havagazı fabrikasının yıkımının teknik yeterliğe sahip bir yıkım firması tarafından gerekli tüm tedbirler alınarak usule uygun biçimde sürdürülmesini talep etmek ve tatmin edici bir netice alana kadar pes etmemek, durumu kanıksamamaktır.

    asbest konusunda toplumsal farkındalık sağlanması ve yalnızca bu olay özelinde değil; türkiye genelinde asbest ihtiva eden tüm binaların yıkım işlemlerinde azami ölçüde tedbir alınmasının ve yıkımın mevzuata uygun olarak gerçekleştirilmesinin talep edilmesi hususunda hepimize büyük sorumluluk düşmektedir.