hesabın var mı? giriş yap

  • başlığı görünce herkesin aklına sürücünün kadın olduğu geldi değil mi?

    yanılmadınız.

    yakınlarına sabır dilerim.

    tanım : kadın sürücüdür.

    çok sayıda mesaj gelmesi editi : kadınların koordinasyon eksikliği erkeklere nazaran bariz bir şekilde ortadayken, konumuz da bu iken ; olayı kadın düşmanı olmama bağlayan mesajların yazarlarına selam olsun.

    konumuz trafik canavarlığından ziyade, fren yerine gaza basma hadisesi. koordinasyon eksikliği. bunu giderip araç kullanan kadınlara saygımız tabii ki olacak.

    ulen kalkışı zor bulup, kalkış hesaplaması yapmamak için kavşaklarda durmayan, yol vermeyen kadın sürücülere hiç mi denk gelmediniz? bir motorcu olarak kadın araç sürücülerini maalesef çok iyi tanıyorum.

  • bak desen ki günümüzde et yemeye ihtiyacımız yok, çünkü tarım var, etin verdiği kaloriyi alabiliyoruz. derim ki gerzekçe bir argüman değil.

    ama ne tarih bilirsin ne biyoloji bilirsin ne bilmemne...

    bak bi özet geçelim.

    atalarımızın diyeti: ne bulurlarsa onu yemek. meyve, tohum, böcek, tavşan mantar...

    ne bulursak yiyorduk.

    sonra ateşi bulduk. ateşi bulmamızla yiyecekleri pişirerek yemeyi öğrendik. ve çiğ şekilde yememiz ve sindirmemiz saatlerce sürecek(neden? çünkü dedim ya böcek möcek yiyen hayvanlarız, sindirim sistemimiz ona göre evrimleşmişti) eti pişirerek 1 saatte "sofradan kalkar" hale geldik.

    pişmiş yiyeceklerin sayesinde bağırsaklarımız kısaldı, bağırsağa harcadığımız enerjiyi de beynimizi büyütmeye yönlendirdik.

    1 parça etin sağladığı kalori için saatlerce yerde tohum böcek arayıp yememiz lazım. böylece, etin verdiği inanılmaz kalori patlaması ve bağırsakların kısalmasının verdiği avantajla beynimiz büyüdü, sonra o oldu bu oldu işte.

    köpek dişin var, türün mamutların, dev slothların, filkuşlarının soyunu tüketmiş hala insan doğasında et yemek yok diyen adam zır cahildir.

  • önalım hakkı; mükellefin, hakkın konusu olan şeyi bir üçüncü kişiye satması durumunda, hak sahibine tek taraflı bir irade beyanı ile satılan şeyin mülkiyetinin kararlaştırılan bedel karşılığında öncelikle kendisine devrini isteme yetkisini veren haktır, yenilik doğuran haklardandır.

  • okurken ben utandım, bu nasıl bir sahtecilik? oha!! demekki adamlar her alanda.... diye başlayan ardı arkası tükenmeyen deli cümleler dönüyor kafamda.

    haberde şöyle bir detay var:

    --- spoiler ---

    "sanığın kullandığı diplomanın sahte olup, bu sahteliği yapanlarla dayanışma içine girdiğine, bu suça katıldığına dair herhangi bir delil yoktur."

    --- spoiler ---

    ya hu güzelim adam kendisinin lise okuyup okumadığını bilmiyor mu? okumadığı lisenin diplomasını kullandığına göre, ne demek "bö söçö kötöldöğönö döür hörhöngü bör dölül yök." daha ne yapsın suç teşkil etmesi için?

    edi büdü: bakın arkadaşlar; “hamza yerlikaya'nın, sahte diploma üretilmesi ile iglili süreçte işbirliği yok, buna dair delil yok. bunu üreten kişi kendisi değil” anlamışım değil mi? :) bu konuda mesaj atmayın artık , minnoş parmaklarınıza yazık.

  • sebebini anlayamadığım dert. 5-6 katlı otoparkta ilk kattan yer bulmak için o katı tavaf eder, 2 dk aşağı kata inmek yerine 10 dk o katta tur atar. buldu mu da o yeri bekleyip trafiği tıkar, katleder. sonra bi de sorar "kaçıncı kata park ettin?". cevap 3-4. kat ise, "benim ilk katta ahuahau" gibi bi cevap gelir. hayattaki en büyük başarıları zannedersem. cidden sebebini bilen yeşillendirebilir mi?

  • marjinal olmaya çalışırken aklıma gelen fikir. ilk debe'ye girdiğimde yapmayı düşünüyorum.

    debe editi: öncelikle sıçtım bez getirin. şimdi çocuklar ben 30'unu aşmış evli barklı bir adamım. karım okursa burayı boşar lan beni. yani arada canımız sıkılınca trolllük de mi yapmayalım? şukulayan, şukulamayan, mesaj gönderen, bana teklif et diyen bütün dostlara teşekkürler. demek ki neymiş, fazla marjinallik iyi bir şey değilmiş. hepinize sevgiler.

    ama güzel fikir ha. ikinciyi alırsam söz burdan teklif edecem.

    bir de ufak bir ricam olacak. ameliyatlı yerime vurmazsanız sevinirim.

  • her boşluğa sağına soluna bakmadan pat diye atlamalarıdır. sonra da motorcuları fark edin diye bas bas bağırmalarıdır.
    edit1:imla
    edit2: mesajla uyaran arkadaş eklememi istedi; "yol olmadığında fütursuzca kaldırıma atlamaları"
    edit3: ara sokaklarda yayaların arasından zikzak çizerek hayvan gibi gitmelerini de eklememi istedi bir arkadaş.
    edit4: ters şeritten gidip yol vermedin diye bozuk atmalarını da ekleyelim.

  • ihsan oktay anar, tarihe sıkı sıkıya bağlı değil olmak zorunda da değildir çünkü yazdığı romanlar tarihi roman statüsüne girmez.

    ihsan oktay anar, palimpsest tarihi roman yazar. öncelikle palimpsestin ne olduğunu tanımlayalım gerisi çorap söküğü gibi gelecektir.

    palimpsest üzerindeki yazılar silindikten sonra üzerine yeni yazılar yazılmış parşömendir. ancak eski yazıların izleri sayfa üzerinde belli olur yine de.

    işte ihsan oktay anar, tarih üzerine bunu yapar. düşünün ki ilk dersiniz tarih ve tarih öğretmeni derse gelip tahtaya kız kulesinin tarihini anlatan bir yazı yazdı. tamamen belgelere dayanan ve geçerli bir tarih olsun bu yazı.

    şimdi, teneffüse çıkalım ve yarım yamalak tahtayı silsin bir öğrenci. hoop teneffüs bitti hemen sıralarımıza dönelim, öğretmen zili ile. yeni ders felsefeci ihsan hocanın olsun. ihsan hoca da felsefe ve hayata dair bir hikaye yazsın tahtaya, altında kız kulesinin silik ve gerçek hikayesinin izleri olan. işte bu palimpsest tarihi roman olur. bu yöntemi en başarılı şekilde kullanan şüphesiz umberto eco'dur.

    ihsan oktay romanlarında arka planda gerçek bir tarih varken, üzerinden kurgu bir hikaye geçer ancak bunu öylesine ustaca yapar ki hangisi kurgu hangisi gerçek düşünmek istemezsin.

    işte eğer bu işi büyük bir ustalıkla yapabilirseniz buna da büyülü gerçekçilik denir.

    ders bitti, tahtayı güzel silin.

    demem o ki arkadaşlar işin özü tekniktir, nasıl gitar çalmak için tutuş tekniğini, tablo yapmak için fırça kullanma tekniğini öğrenmek gerekiyorsa yazı da bir teknik üzerine kuruludur. yazmak istediğiniz tekniği öğrenir, bu teknikle yazılan eserleri okur ve bol pratik yaparsanız gelecek nesiller sizin için de başlık açacaktır.

    yetenek ise sadece yapamayacağını düşünen insanların, yapanların başarılarını doğuştan gelen tesadüfi bir özelliğe bağlama uğraşıdır. gözlem yapmak, okumak, meraklı olmak, kelime hazinenizi arttırmaktan ibarettir her şey.

  • insan gibi yağmamaktadır.

    hala işe gidemedim.

    şaka lan şaka sabahtan beri evde oturup, yağan karı izliyorum. işsizim ben.