hesabın var mı? giriş yap

  • aşırı gerçekçi bir bilgisayar oyunu. yapay zekası o kadar gelişmiş ki karakterler bile gerçek olduklarını düşünüyorlar. uygarlıklar kuruyorlar, maden işliyor, ticaret yapıp, teknoloji geliştiriyorlar. hatta bazıları onlarla oynayan oyuncuya tapıyor bile. oyunun da belli sınırları var tabi. mesela oyundaki harita dışına çıkınca nefes alamıyorlar. ilerlemeleri çevresel koşullardan dolayı aniden güçleşiyor. bunun nedeni oyunun sınırlarına ulaştıklarında aslında tümüyle kurgusal bir evrende yaşadıklarını öğrenip umutsuzluğa düşmelerini engellemek. oyuncu arada canı sıkıldığında doğal afet falan gönderip eğleniyor. tam tersi karakterler birbirini öldürmeye çalıştığında anında kitap, peygamber falan geliyor. eldeki peygamber upgrade'i bitince fetullah, cübbeli falan gönderiyor. aslında farklı ülkelerin ve kıtaların farklı oyuncular tarafından yönetildiği multiplayer bir oyun da olabilir bu (mesela amerikanın sahibi iyi oynuyor). ama ne olursa olsun oyuncu bir gün oynamaktan sıkılacak ve fişi çekip tatile, kız arkadaşına falan gidecek.

    (bkz: işte biz o gün tükeneceğiz)

    edit: aklıma şimdi geldi de zaten dna'mız da kodlama şeklindeydi dimi lan? valla bizi çok pis kodladılar olum, demedi demeyin.

    kaynaklar:
    (bkz: the sims)
    (bkz: truman show)
    (bkz: matrix)
    (bkz: age of empires)
    (bkz: kıçım)

  • "çocukluğumda hayalini kurduğum gençlik bu değildi." diye değiştirmek istediğim cümle. şu gnctrkcll, vodafone özgür genç reklamlarındaki gençler gibi embesil olmak istiyodum aslında. başka çeşit bi embesil oldum. nasip...

  • en hatalı çıkışını 17 ağustos 1982'de yapmıştır. biz beşiktaşlıları en çok o gün üzmüştür.

  • bir elektronik, bir metalurji, bir gemi inşaat ve bir makine mühendisliği öğrencisinin, anten yapmak amacı ile televizyona sigara kağıdı sokarak patlamasına sebebiyet vermesi. buna mukabil, bir edebiyat, bir kamu yönetimi ve bir uluslararası ilişkiler öğrencisinin eve kaçak kablo tv çekebilmesi. gerçi üst komşu ne izlerse onu izlemek zorunda kalıyorlardı ama neticede beleş.
    eğitim sistemi çarpık diyoruz yıllardır. solcu tırıvırısı deyip geçiyorlar. al işte örnek!

  • bir türk erkeği, hiç cümle kurmadan; "eyvallah", "bakarız", "kısmet", "hayırlısı" diyerek en az 5 yıl yaşayabilir.

  • bakın buraya yazıyorum, yakında batacak bu site! batmalı! batmasını istiyorum!

    çünkü 10 ilandan 8 i boş. o yüzden insanlar ben bu site üzerinden “iş bulamıyorum” diyor. bu sizin özgeçmişiniz ile ilgili değil bu durum, kariyer.netin satış politikası ile ilgili.

    bu hafta x inşaat şirketinin üst düzey yönetici ilanını gördüm. elimde bir arkadaşımın çok iyi bir özgeçmiş var diye, insan kaynaklarını aradım. ik camiasında genel olarak herkes birbirini tanıdığından nazımız geçer diye düşündüm. kariyer.net de başvurmuş bir de ben göndermek istedim diye rica ettim. uzun yıllardır tanıdığım ik yöneticisi "öyle bir arayışımız yok, sanırım bir yanlışlık olmuş" dedi. peki dedim, herkes hata yapabilir.

    sadece iki gün sonra yine aynı pozisyon için başka bir firmayı aradım. "marsha iflas açıklıyoruz bu hafta, bir yanlış anlaşılma olmasın sakın" dedi.

    bu sitede iş bulma umuduyla her gün insanlar çok fazla zaman geçiriyor. sizde bu sitedeki kullanıcının kullanım süresine göre "reklam satıyorsunuz." onu da biliyorum. ama bu boş ilanlarınız yüzünden insanlarda "insan kaynakları geri dönmedi" imajı oluyor. cv görüntülenme sayısının düşmesinden bahsetmiyorum bile.

    eğer alım yapmayacaksanız ve şirket “istihdam yaratıyor gibi” göstermek adına boş ilan çıkıyorsanız insan kaynakları “allah sizin de belanızı versin.” işsiz kalın, kalın ki aynı durumu sizde yaşayın! hatta cvniz benim elime düşsün, bütün stresimi sizden çıkarayım.

    özetle batmanı istiyorum kariyer.net! insanlara daha fazla hayal kırıklığı yaşatmaman için batmanı istiyorum!