hesabın var mı? giriş yap

  • bünyesinde bir sürü liman barındırır. bu limanlardan çıkan ufak gemilerin taşıdığı mallar, şangay limanı'na getirilir. buradan büyük ana gemilere yüklenerek uluslararası yolculuğa çıkarlar. yangtze üzerindeki limanlara gelecek mallarsa, diğer işlemin tersi şeklinde ulaştırılır.

  • bu sabah anneme gittim kahvaltıya. ali ismail'den bahsetmeye başladı. "son görüntüleri gördün mü? ali'yi dovdukleri." başladı hüngür hüngür ağlamaya. sesi titreyerek "bunlar nasıl insanlar? kafasına nasıl vurdular? " dedi zar zor. bir ara durdu "ali'nin annesi.." dedi, tekrar ağlamaya başladı. banyodan mutfak bezini alıp etrafın tozunu almaya başladı. "yine başlayacak eylemler anne" dedim. "oğlum bunların ne yapacağı belli değil, gitme sen." dedi. "ama, ne olacak bunca ölen çocuk, ne olacak bu devletin pislikleri?" deyince ben, 12 eylül'de vurulan dedemi hatırlattı, "babam, karanlık sokaklardan kuytu köşelerden sakın, asla yalnız mücadele etme, derdi." dedi. "merak etme anne" dedim, "ya hep birlikte ya hiçbirimiz! "

    annelerin gozbebeklerini onlardan ayirdiniz ya, dünyanın en haklı direnisine dünyanın en çirkin en sert mudahelesini yaptınız, tek bir özür dilemediginiz gibi yaptıklarınızı saklayip, aşağılık argümanlarla kendinizi savundunuz, halkı medyanizla kandirdiniz, alay ettiniz ve en önemlisi anneleri aglattiniz ya, bunların hiçbiri yanınıza kalmayacak. ant içeriz.

  • gençlerin önünde nükleer santral, termik santral, siyanürle altın arama, gdo'lu gıda gibi çok daha çağdaş ölüm yolları varken, alkol gibi basit bir sebepten ölmesini içine sindiremeyen akp'nin düzenlemesidir.

    yahu kanser olmak, mutasyona uğramak, siyanür zehirlenmesinden ölmek varken neden siroz?

  • çoraplı ayaklarla girilen tuvalette ıslak bir terlik giydiğinin fark edildiği an ve hemen akabinde çorapta hissedilen ıslaklık hissi. o an insan hayattan soğur, bütün enrjisini yitirir. çarşısının kitlendiğini duyan askerden, en sevdiği yemek takımının tabağının kırıldığını gören anneden bile daha mutsuzdur, hüzünlüdür o an...

  • pek hoş degil galiba. bi hocamız var, şöyle demişti bi derste:

    - hiçbir mühendis bi başka mühendisle arkadaş, sevgili, eş olmamalı. hepiniz aynı boksunuz.

    ve bu 5 yıllık üniversite hayatımın bana öğrettiği en anlamli bilgi oldu.

    8 yil sonra gelen edit: tabii ki bu anlamli bilgiyi dikkate almadim ve tam bir muhendisle evlendim. hayat cok guzel.

  • salda gölu tatlı-soda su özelliğinden göl suyu bol miktarda magnezyum içerir. bu magnezyum göldeki bakteriler tarafından tüketilir ve beyaz renkli hidromanyezit minareline dönüşerek onların yapı taşlarını oluşturur. hidromanyezit minerallerinden yapılı bakteri kolonileri bir araya gelerek stromotolitleri meydana getirir. bu stromolitler göl içinde kıyı adalarının teşekkülüne yol açar. bu adaların su yüzeyinden yüksekliği 5-8 metre,su içindeki yüksekliği de 8-10 metreye kadar ulaşabilmektedir. kıyıda hidromanyezit mineralinden yapılı bu stromolitler dalgaların etkisiyle ayrıştırılırlar ve sahil kumları olarak çökelirler. böylece gölün etrafı bembeyaz bir kuşakla çevrilidir. işte bu beyaz sahil şeridi göle özel bir görünüm kazandırır. bu tür görünümleri mars’tan gelen fotoğraflarda da yer alması oldukça dikkat çekicidir. mars’tan gelen fotoğraflarda gözlenen beyazlıklarında hidromanyezit fizikçiler tarafından ileri sürülmektedir. hidromanyezitler ise yalnız ve yalnızca sıvı suyun bulunduğu ortamlarda bakteriler tarafından üretilmektedir (stromolitler şeklinde). şu halde salda gölü mars gezegeninde hayat ve suyun olup olmadığına dair çalışmaları ışık tutabilecek dünyamızdaki tabii laboratuarlardan biridir. zaten bu yüzden de bilim adamlarının gündemindedir.