ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
lübbey köyü
-
izmir'in ödemiş ilçesine yaklaşık 10 km uzaklıktaki terkedilmiş bir köydür.
içerisinde paranormal aktiviteler bulunması kuvvetle muhtemel olan bir köy ayrıca. şu an için köyde resmi olarak 3 kişi yaşamakta ve bu 3 kişinin akli durumunun standarttan biraz farklı olduğu yönünde duyumlar var.
köy kurtuluş savaşı zamanında efelerin ve zeybeklerin geçiş noktalarından bir tanesiymiş. köyün tarihi neolitik çağlara kadar uzanmaktadır. ancak yaklaşık olarak son 30 yıldır terkedilmiş ve harap halde.
tüm bunlardan sonra bu köyle ilgili içerisinde paranormal durumların söz konusu olduğu yönünde duyumlar aldık. diğer bir ifadeyle cin denilen varlıklar.
bir nevi korku turizmi benzeri gezi olacak şekilde ve ayriyetten olası bir paranormal duruma denk gelme heyecanı ile birlikte aksi bir durum oluşmaz ise yaklaşık 3 saat sonra bu köye doğru yol alıcaz.
gece yarısından sabaha kadar bu ıssız köyde vakit geçirip gözlem yapıcaz. sabah da köyde yaşayan bu 3 kişi ile ufak bir röportaj yapıp ilk keşfimizi sonlandırıcaz.
belki hiç bir şey bulamayabiliriz. ancak küçük bir olasılık bile insanı heyecanlandırıyor.
eğer olur da hayatta kalırsak bu entrye edit geçeceğim. swh
köyün bir kaç resmi:
lübbey 1
lübbey 2
lübbey 3
gece karanlığında köyün ürkütücülüğü ile baş etmek oldukça zor olacak gibi görünüyor.
(bkz: yusuf yusuf)
kürt müzik tarihinin en iyi 500 şarkısı
-
(bkz: hela vela velvela)
#bumilletatatürküsevmedi
-
"bu millet" sevmemiş olabilir. yüce türk milleti sevdi ve eserine sahip çıkacaktır.
oğlunun peşinden camdan atlayan anne
-
valla kendisinin de evladının da hayati tehlikeyi atlatıp iyi olduğu haberine denk geldiğinde resmen gülümsedim ve inanılmaz mutlu oldum. 2 yaşındaki çocuğun 4. kattan beton zemine düşüp sağ kalması mucize evet ama özellikle annenin o yükseklikten düşüp bırakın sağ kalmayı tek kemiğinin bile kırılmaması kesinlikle akılalmaz.
yaratıcı kesinlikle koruyor anne'leri. ve hep korusun onları ve evlatlarını.
erkan petekkaya
-
anadolu çomarının az ünlü versiyonu.
koç holding'in 2 milyarlık deprem yardımı
-
holding 2 milyar tl gibi, herhangi bir insanın hayatı boyunca çalışsa kazanamayacağı bir parayı bağışlamış ama yazar efendinin derdi bunun vergiden düşülüp düşülmediği.
gerçekten adam olmazsınız siz. çok kötü insanlarsınız.
almanya'da 10 maskenin 113 tl olması
-
e be gerizekali alamanci soydasim.
aldigin maasi da tl uzerinden yaz.
ondan sonra karsilastiralim.
edit; favlamayin lan en cok favlanan entrymin bu olmasini istemiyorum.
kokedama
-
yosun topu anlamına gelen japon bonsai yetiştirme tekniğidir.
5-6 ay önce bir adet satın aldım. uzun vadede gözlemleme şansım oldu. avantajlarını ve dezavantajlarını yazayım.
halihazırda sukkulent ve kaktüslerim olduğu için kokedama için marginata dracena tercih ettim. tercih etme sebebim özellikle sukkulentler için uygun olmadığını düşünmemdi. sukkulentler süzek ve hava alan topraklarda büyümeye uygundur. üstten suladığınızda su saksı diplerinden çıkmıyorsa ya saksıyı ya toprağı değiştirmek lazım. fakat kokedama da herhangi bir şekilde hava girişi ve su çıkışı olmuyor. zaten su deposu olan bitkiler fazla su ve nemli ortamda kök ya da yaprak çürümesi yapıyor. bir arkadaşım sevgilisine hediye olarak sukkulent kokedama aldı, tüm ihtiyaçları karşılanmasına rağmen alt yaprakları çürütmeye başladı. 15 günde bir sulamak da çözüm değil bence. çünkü havalar ısınmaya başlıyor. bazen haftada iki kere sulamak gerekecek sukkulentleri. kokedama için bu topraklarının hiç kuru kalmaması demek. o yüzden sukkulent kokedama aldıysanız çürümelerine şimdiden hazırlayın kendinizi.
kaktüsler için durum biraz farklı olabilir. daha doğrusu sukkulente oranla daha uzun süre dayanabilir. çünkü sulama aralıkları uzun ve su miktarı genelde az oluyor. ama yine de toprağın hava ile temas etmemesi benim için dezavantaj.
kendi bitkim için konuşacak olursam, marginatalar salon bitkisi olduğu için uzun süre dayanır diye düşündüm ama kokedamaya sığmama gibi bir durumla karşılaşacağım sanırım. ayrıca üzerinde sürekli nemden kaynaklı olduğunu düşündüğüm küçük kabartılar oluşuyor. dayanıklı bir bitki olmasına rağmen sürekli yaprak kurutuyor. bir kaç hafta içinde saksıya alacağım, kök durumunu merak ediyorum.
ayrıca suladığınızda haliyle yosun kokuyor. o biraz rahatsız ediyor. kuruduğunda koku kalmıyor tabii.
kısacası; doğru bitkiyle bile uzun süreli olmadığını düşündüğüm bir yetiştirme tekniği.
avantajlarına gelecek olursam; kesinlikle çok güzel duruyor. çok güzel bir hediye alternatifi olabilir. amacım bitki yetiştirmek değil, dekorasyon olarak kullanacağım derseniz eğer, şöyle söyleyeyim. çok ucuz değiller ne yazık ki. ben marginata için oturtma çubukları dahil 130 lira gibi bir ücret ödedim. +28 lira da kargo parası.
yine de hevesinizi kırmış gibi olmayayım. deneyimlemek isteyenler için instagram'da şöyle bir sayfa var. çalışanları çok pozitif ve ilgili efenim. bol şanslar.
kesilen kızın gözlerini kaçırma zamanı
-
yahu şu ışid meydana çıktı çıkalı kız kesmek gibi ifadeler çok anlamlı bir hale büründü. sol frame'de bu tarz bir başlık gördüğümde arkasından nasıl bir vahşilik çıkacak diye korka korka açıyorum. normal anlamında kullanıldığını görünce rahatlıyorum. hale bak arkadaş!
(bkz: çocuğunun yanında kız kesen baba)
edit: yahu bu başlık niye başa kalır ki?!
bikinili kızıyla yüzen slip mayolu laik baba
-
kızıyla beraber yüzemeyen gavatlara dert olmuştur.
epiktetos
-
"senin huzursuzluğun başkalarıyla değil, kendi kendinle bağdaşamadığın içindir.." - epiktetos
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"başarı osurmak gibidir, sahibi dışında herkesi rahatsız eder."
eczanelerin yerine ilaç otomatlarının getirilmesi
-
oldukça basit bir sistem. devlet büyük ilaç otomatları oluşturacak, reçete barkodunu okutunca ilaçlar alttaki hazneye düşecek, bir de kullanım fişi çıkacak, oldu bitti işte. nöbet işi de olmaz 24 saat hizmet verir.
böylelikle ilacın son kullanıcıya maliyeti de minimize edilmiş olur.
troll diyip geçmeyin, ciddi ciddi düşündüm, bunun olmaması için eczacılar odasının göstereceği direncin dışında ne engel var? ne gibi bir eksiklik veya sorun olabilir inanın bulamadım. en fazla yaşlılara biraz zor gelir.