hesabın var mı? giriş yap

  • başlık;dilencilerde ki mantık hatası değildir de nedir ?

    entry 1: allah uzun ömür versin allah sevdiğine kavuştursun falan
    ee amk kendine dua etsene o zaman

    entry 2: adam atanmayı bekleyen din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni beyler

  • soma'da çıkarılan başka bir işçinin ifadesi.
    "aşağıda mühendisler de var" diyor. neden mi? öyle derse yardımın artacağını düşünüyor çünkü.
    insana, sadece insan olduğu için değer vermeyenler utansın.
    unvana, banka hesabına, makama tapanlar utansın.
    şahit olduğumuz bıçak kadar keskin bu olayları düşünün, düşünelim...

  • turkiyenin toprak butunlugunu korumasinin en buyuk nedenlerindendir. devrimle beraber dogu cephesindeki tehdit ortadan kalkmis, birliklerimiz yeniden konuslandirilmistir. fakat cok daha onemlisi bolseviklerin bize yaptiklari yardimlardir.

    isin ilginc yani da ataturkun ve arkadaslarinin bolsevik yardimi alabilmek ve ruslari ingilizlere karsi siyasi acidan dengeleyebilmek icin oynamis olduklari komunizm sempatizani rolleridir. birtakim telgraflarda gordugum kadariyla, oyle bir dil kullanilmis ki, sanirsiniz ertesi gun ulkede komunizm ilan edilecek, ataturk basyoldas * secilecek. velhasili kelam, basarili bir politika sonucu bolseviklerinden aldigimiz para ve silahlarla ordumuzu kuvvetlendirdigimiz bir gercektir.

    tabii bolseviklerden de ilginc olarak, italyanlarin bize yaptiklari yardimlari da unutmamaliyiz. ingilizlerin korumasindaki yunanistanla, cikar catismasi yasamalari uzerine, onlarin ilerleyisini durdurmamiz icin bize gizliden gizliye silah ve muhimmat sattiklari gercegi var. ingilizler bunun kismen de olsa farkina variyorlar ama pek de birsey diyemiyorlar, yunanistani idare ediyorlar.

    neyse bolsevikler savas sonrasinda da bize destek olmuslar, denge unsuru olarak dis politikamizdaki onemlerini korumuslardir. taa 1937-38lerde ingilizlerden yuklu miktarda dis borc aldigimiz donemlere kadar da (16 milyon pound, silah alimi ve celik endustrisi yatirimlari icin. ingilizlerin amaci ise bizim ayni borcu nazi almanyasindan almamizi onleyrek, onlarla olan iliskilerimizi baltalalamak) bolsevikler tek borc kaynagimiz olarak kaliyorlar.

    [not: gerci oktay sinanoglu gibi "vatansever tarih bilimcilere" kalsa, ne bu olaylar olmustur, ne bu borclar alinmistir, ne de 1930lardaki great depression yuzunden ihracatimiz 100 milyon dolardan 50ye inmistir; aksine cumhuriyetimizin kasalari altinla doludur, bozdurup bozdurup dugunlerde harcamisizdir.]

  • fazla abartmadan bu işi neden yapıyorum:
    - böyle tshirt gömlek üzerime şıp diye oturuyor. estetik.
    - duruşum, nefes alışım farkediyor. estetik + sağlık.
    - bişeyleri daha kolay kaldırabiliyorum. çok az işe yarama durumu da söz konusu.
    - spor yaptığım için yemek yerken vicdan azabı çekmiyorum. bam güm yiyorum. yanıyor zaten.
    - erkek çevresi saygı duyuyor, bu konularda size birşeyler soruyor. güzel bir şey.

    e niye yapmayım lan ben bunu. yapmayan da yapmasın çok da sikimde.

    debe editi: en güzel spor imkanınınız varsa yüzmedir canlar, hatta imkanınız varsa su topudur. en doğalından şaşmayın siz. vücut geliştirmenin sadece yoklukta gideri vardır.

    bi de kapınıza kedilere falan su koyun. adettendir.

  • nazim hikmet'in kimi insanlari cok iyi anlattigi bir siiri... (bkz: onlar kendilerini bilirler)

    akrep gibisin kardeşim,
    korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
    serçe gibisin kardeşim,
    serçenin telaşı içindesin.
    midye gibisin kardeşim,
    midye gibi kapalı, rahat.
    ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
    bir değil,
    beş değil,
    yüz milyonlarlasın maalesef.
    koyun gibisin kardeşim,
    gocuklu celep kaldırınca sopasını
    sürüye katılıverirsin hemen
    ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
    dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
    hani şu derya içre olup
    deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
    ve bu dünyada, bu zulüm
    senin sayende.
    ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
    ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
    kabahat senin,
    — demeğe de dilim varmıyor ama —
    kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!

    1947

  • bakan olan görgüsüz birisi şoförüne sorar:
    'şoför söyle bakalım eşekle şoför arasında ne fark vardır? '
    şoför bir süre düşündükten sonra mahcup bir şekilde;
    'bilemedim bakanım' diyor.
    bakan cevap olarak:
    'eşeğe çüş diyince, şoföre ise dur diyince durur' demiş.
    bunun üzerine şoför çok sinirlenmiş ama karşıdaki bakan olduğu için bir şey söyleyememiş.
    belirli bir süre sonra bu defa şoför bakana:
    bir soru sorabilir miyim bakanım' der. bakan da:
    'sor bakalım' der.
    şoför sorar: 'eşekle bakan arasında ne fark vardır?'
    bakan bir süre sonra:
    'bulamadım şoför söyle bakalım' diyor.
    bunun üzerine şoför de:
    ' vallahi bakanım ben de bulamadım... '