hesabın var mı? giriş yap

  • aurul madencilik ve romanya

    2000 yılında baia mare siyanür sızıntısı, romanya'nın baia mare yakınlarında, avustralya şirketi esmeralda exploration ve romanya hükümetinin ortak girişimi olan aurul altın madencilik şirketi tarafından some? nehri'ne bir siyanür sızıntısıydı.

    kirlenmiş sular nihayetinde tisza nehri'ne ve ardından tuna nehri'ne ulaştı ve macaristan, sırbistan ve romanya'da büyük miktarda balık ölümüne neden oldu.

    bu sızıntı, çernobil felaketinden bu yana avrupa'nın en kötü çevre felaketi olarak adlandırıldı.

    sızıntıdan sonra, some?'in siyanür konsantrasyonları izin verilen seviyelerin üzerindeydi, yaklaşık 700 kat.

    some?, tisza'ya, macaristan'ın ikinci büyük nehri olan tisza'ya akar, ardından tisza, tuna'ya akar. sızıntı, 2,5 milyondan fazla macar'ın içme suyunu kirletti.

    siyanürün yanı sıra, ağır metaller de nehrin içine yıkandı ve çevre üzerinde uzun süreli olumsuz etki yaptı.

    tisza'da vahşi yaşam özellikle etkilendi: bir bölgede neredeyse tüm canlılar öldü ve daha güneyde, sırp kesiminde, sucul yaşamın %80'i öldü; bu nehirlerdeki balıkların 200 tonu idi bu!

    siyanür sızıntısından büyük miktarda balık öldü, 20'si koruma altındaki 62 balık türünü etkiledi.

    romanya hükümeti, balıkların "soğuktan" öldüğünü ve suçsuz olduklarını iddia etti.

    macaristan'da, gönüllüler ölü balıkları kaldırmaya katılarak felaketin besin zinciri boyunca yayılmasını önledi, çünkü diğer hayvanlar, tilkiler, su samurları ve balıkları yedikten sonra ölmüşlerdi.

    siyanür tuna'ya girdikten sonra, nehrin büyük hacmi siyanürü seyreltti, ancak bazı bölgelerde maksimum izin verilen konsantrasyonun 20 ila 50 katı kadar yüksek kalıyordu. sızıntıdan iki yıl sonra, ekosistem toparlanmaya başladı, ancak hala başlangıçtaki durumundan uzaktı; macaristan'ın balıkçıları, 2002'deki avlarının sadece orijinal seviyelerinin beşte biri kadar olduğunu iddia ettiler…

    ve şimdi bizde olanın akibetini tahlil etmek zorundayız!

    evrim ağacı çok güzel bir video hazırlamış izlemenizi öneririm.

  • haksız annedir.

    bizim milletin çocukları kadar şımarık çocuk görmedim. büyük ihtimal o restorana girebilseydi çocuğu terör estirecekti. masalar arasında koşacaktı çığlık ata ata, yemeği beğenmeyip avazı çıktığı kadar anıracaktı, ortalığı birbirine katacaktı.

    ben hiç görmedim sessiz sakin oturup, yemeğini yiyip kalkan çocuklu bir aile. illa ki bulundukları ortamı rahatsız ediyorlar.

    bir de tutturmuşlar çocuk bu diye. çocuk dediğin söz dinlemeli öyle deli dana gibi ortalıkta koşturmamalı.

  • ayakkabi alirken: "ablacigim o model esnektir zaten sen giydikce acilir önü."

    kiyafet alirken: "onun kalibi dardir zaten."

    musteri indirim istediginde: "hadi hadi yap biseyler bak benim komsularim var onlari da sana getiricem hem ayagimi alistir."

  • muharrem ince’den nagehan alçı’ya:
    “tayyip erdoğan’ı bana savunma, o kendisini savunabilecek biri”

    ya muharrem ince senin benim bu ülkeye dair umutlarımı yeşertmeye ne hakkın var?????

  • bugün itibariyle açıklanmış sonuçlardır.

    https://www.theguardian.com/…l-oecd-pisa?cmp=twt_gu

    2015 yılı sonunda okuduğunu anlama, matematik ve bilim dallarında dünyada 500bin öğrenci ile yapılmış değerlendirmede, türkiye olarak son sıralarda yerimizi aldık.

    işin kötüsü 3 yılda bir yapılan bu sınavda, 2012 sonuçlarına göre ülkemiz öğrencileri çok şiddetli bir düşüş gösterdi.

    https://twitter.com/…rgur/status/806076994576334848

    sonuç:
    anadolu liselerini, fen liselerini ve genel lise eğitimindeki yapılan değişikliklerin üzerine bir de imam hatip okullarına yapılan yatırımın meyvelerini anlamaya başladık hamdolsun.

    gelecekten gelecek edit:

    2029 a geldik bir tane yüksek teknoloji sınıfında markamız yok. neden yok acaba?

  • elektriği ve suyu doğal kaynakları korumak için değil de kışın tatile çıkabilmek için boşa kullanmamak gerektiğini çocuklarına öğütleyen bir annenin yaptığı pek duyarlı paylaşımdır.

  • geçen hafta ziyaret ettiğim şehir. fena da gezmedim hani. bir ankara'lı olarak notlarım:

    -şehir uygar beyler, yapacak bir şey yok. ankara'nın yiğidolarını aratmayacak insanların yoğunlaştığı semtler olsa da, şehirde genel olarak bayan arkadaşlarımız rahatlıkla istedikleri gibi gezebiliyorlar.
    ankara'da benim bile şortla rahat gezemediğim semtler varken, burada 3 parmaklık şortla gezen hanımefendiler vardı. gene semtten semte değişir tabi ama, hoşuma gitti bu kendi işine bakmacılık.

    -dediğim gibi laf atma, bıyık burma, apaçilik falan pek görmedim. en apaçi ben olabilirim.

    -istanbul'un vapur keyfini daha kompakt olarak, istanbul gibi leş olmayan bir şehirde yaşama imkanı sunmakta. vapur yolculuğu da çok uzun değil zaten, tam kararında kalıyor.

    -alsancak, kordon falan çogzel.

    -efsane zannediyordum ama 3 gün boyunca çirkin kız görmedim lan. üstelik sen onlara bakınca onlar da sana bakıyor! biz böyle görmedik olum, elim ayağım karıştı ne yapacağımı bilemedim.

    -alsancak'ta gece vakti çimlerde oturacak yer yoktu neredeyse, birasını kapan gelmişti. hayır ağlamıyorum gözüme bir şey kaçtı :' (

    -toplu ulaşım ücreti ankara'nın yarısı. i.melih gökçek başgana selamlar.

    -insanı güleryüzlü, selpakçıları laftan anlıyor, çingeneleri sevimli, tarihi bina bar olmuş lan daha ne olsun.

    -sanırım maddeler halinde yazmayı seviyorum.

    resmi olarak ciddi düşündüğüm bir şehir olmuştur izmir, şimdi o düşünsün!