hesabın var mı? giriş yap

  • evde yaptığım ve yiyen herkesin birlikte parmaklarını da yediği pide. burada da tarifimi eklemeye karar verdim. buyurunuz malzemeler:

    hamuru için
    4-4,5 bardak kadar un
    1 paket yaş maya
    tuz
    2 bardak ılık su

    iç harcı için
    250 gram kadar kuzu sırt eti(zırhlama işlemi evde yapılacak)
    bir miktar kuyruk yağı
    2 adet domates
    1 adet büyük boy soğan
    3 adet yeşil köy biberi
    zeytinyağı
    karabiber, tuz, pul biber
    arzu edilirse üstü için kaşar peyniri(pişmeye yakın üstlerine ilave edebiliriz)
    1 kaşık tereyağı(piştikten sonra kenarlarına sürelim bu sayede kenarları daha lezzetli oluyor)

    yapımı:
    yaş mayayı ılık suda eritip, bir miktar tuzunu ununu azar azar ekleyip, hamuru yoğurduktan 1 saat mayalanmaya bırakalım.

    hamur

    bu arada harcını hazırlamaya geçelim. eti ince ince doğramaktansa kuyruk yağını da ekleyip zırhlamayı tercih ederim.

    zırhlanmış et

    soğan, domates, köy biberi, zeytin yağı ve baharatlarını ekleyip karıştıralım.

    iç harcı

    hamur bezelerimin eşit ölçüde olması için hamur açma matı kullanıyorum zira böylelikle miktarları aynı oluyor.

    hamur matı
    boyut
    pide pişmeye hazır

    önceden 200 derecede ısıtılmış fırında 15-20 dakikada pişmiş olacaktır. gerçi fırından fırına değişiklik gösterebilir. son 5 dakika bakarak çıkarın. pişince de kenarlarına tereyağı sürelim. kaşar koyacaksanız fırından almaya 5 dakika kala pidemizin üzerine serpelim. dışarıda yerseniz adeti ortama 150 tl'ye gelebilecek bu pide tarifimle 8 adet pide elde etmekteyim ve tanesi ortalama 30 tl'ye mâl olmaktadır. bilginize…

    deneyeceklere afiyet şifa olsun…

    edit: ve evet,

    pişmiş hali

    ayrıca aşure haftası olması hasebiyle yarın aşure tarifi vereceğim. bu yıl aşure haftası 28 temmuz 2023 cuma günü başladı. muharrem ayının 10. gününden sonra 16 ağustos perşembe günü sonuna kadar devam etmektedir.

    edit: eksik malzeme eklendi.

  • (bkz: balkon)

    arkadaş sen nasıl rahat düşkünü,açık hava sevdalısı bir adamdın ki balkonu buldun? hiç mi korkmadın bunun altına da destek falan koymadık ama yıkılır mı acaba diye? pencere neyine yetmedi aq?

  • deri koltukta hareket ettiğinde çıkan sesi çevrendekiler yanlış anladı düşüncesiyle tekrarlıyorsan sen eşittir ben demektir.

    7 sene sonra edit: osurdum zannetcekler diye korkan ne çok insan varmış lan, hala oylanıyor şok oluyorum.

  • ona küçük küçük sürprizler yapın.
    şaşırtın onu.

    beklemediği bir anda arkasından sarılıp yanağından öpüverin mesela.
    veya çantanızdaki tarakla tüylerini tarayın, eski günlerden kalma jölenizi onunla paylaşın.

    ona, onu sevdiğinizi, değer verdiğinizi gösterin.

    eve ondan önce gidip, yemek hazırlayın mesela. elinizden geldiği kadar yapın farketmez, o elinizden gelenin en iyisini onun için yaptığınızı anlayacaktır.

    leoparlar yapıları gereği duygusal hayvanlardır, bu hoşlarına gidecektir.

  • "cognitive dissonance" diye gecer psikoloji literaturunde. bilissel psikoloji ile sosyal psikolojinin gelistirdikleri bir kuramdir. insan beyni, insanin tutumlari ile davranislarinin uyumlu olmasini ister. insanin tutumu, bir nesneyi, olayi sevmesi sevmemesi, begenmesi gibi duygulari kapsarken, davranisi ise insanin eylemini belirtir. simdi ekonomistlerin savundugu gorusun aksine insan rasyonel bir varlik degildir. yani, her eylemini neden sonuc iliskisi icerisinde yapmayabilir. sosyal psikoloji zaten insanin bu cok da rasyonel olmayan eylemlerini inceler. konformite yani uyum, asch deneyleri, zimbardo, milgram deneyleri insanin cok da rasyonel olmadigini gosteren populer orneklerdendir. her neyse, bilissel uyumsuzluk teorisinin ne anlattigini ozetlemeden once iki deney ornegi soyleyeyim.

    1. deneklere cok gereksiz bir is yaptirilir. duvarda 100lerce vida vardir ve denek onlari teker teker vidalamak durumundadir. 1 saat kadar surer bu eylem. sonunda da psikologlar bir deney anketi yaptirirlar. ve denek deneyin bittigini sanar ama deney daha yeni baslamistir. denek salondan cikarken, psikologlar asistan ogrencinin su anda orda olmadigini (o gun hasta oldugunu, ya da simdi yemekte oldugunu) soylerler ve mumkunse bir sonraki denegi iceri cagirmasini ve mumkunse denegin performansini yuksek tutmasi icin "az once ben de deneyden ciktim cok eglenceliydi" demesini isterler. bazi deneklere bunu yapmasi icin $10 verirler bazilarina ise hic para vermezler. denek gider, bir sonraki denege "ah ne guzel ne eglenceli bir deneydi" diye bir yalan soyler ve onu cagirir. kapian cikarken de ona deneyden ne kadar zevk aligina dair gercekten bir anket yaparlar. ve sonuc sasirticidir. bu is icin 10$ alanlar deneyin bok gibi oldugunu, cok sikici oldugunu soylerler. ancak bu isi bedava yapanlar "gercekten de fena degildi, eglendim derler". psikologlarin akli karisir.

    2. uc, berkeley'de ogrenciler polise karsi gosteri yaparlar. gostericiler arasindaki ogrencilerden yaklasik bir 50 kisi toplanir. rastgele secilen bu ogrencilerden "polis neden hakliydi" diye bir makale yazmalari istenir. ogrencilerden bazilarina bu makaleyi yazmalari icin $30 gibi bir para verilir, bir kismina ise hicbisey verilmez. makale yazdiktan sonra da tekrar yaptiklari eylemler hakkindaki gorusleri sorulur. sonuclar sasirticidir. bu is icin $30 alanlar, "ne polisi abi, ogrenci hakli tabiki. polis serefsizlik yapti" derken bu isi bedava yapanlar "ya polis de hakliydi be abi" derler...

    bu iki ornekteki ortak noktalar sunlar. deneklerin davranislari ile tutumlari arasinda bir uyumsuzluk var. denekler ya sikici bir is yapip "hic sikici degildi- cok eglenceliydi" dedirttiriliyorlar ya da polise karsi olumsuz tutumlari varken polisin lehine bir makale yaziyorlar. yani tutumlari ile davranislari farkli. ama ne demstik, beyin bunlarin uyumlu olmasini istiyor. kendi kendine soruyor: "ulan benim tutumun yaptigimin tam tersiydi, ben niye boyle bir sacmalik yaptim ki" diye (tabi insan cok da rasyonel bir varlik degil demistik). iste bu is icin para alanlar bu uyumsuzlugu aciklayabiliyorlar: "ama karsiliginda deli gibi para aldim" diyebiliyorlar ve bu uyumsuzlugu asabiliyorlar. ancak bu isleri yapmak icin bir bahanesi olmayanlarda bu bilissel uyumsuzluk devam ediyor. ve davranisi degistiremedikleri icin tutumlarini degistiriyorlar. yani gercekten sevmedikleri bir isin aslinda cok da kotu olmadigini, ya da polisin hakli oldugunu dusunuyorlar.

    bu devrimsel bir teori aslinda çünkü hayata dair cok onemli dersler veriyor. amatör ruhun neden daha ruhlu oldugunu ama islerin profesyonellesince ve para karsiligi yapilinca neden anlam ve zevk kaybina yaradigini, egitimdeki notlandirma sisteminin eksikligini ve ogrenmedeki odul-ceza sisteminin yanlislarini gosteriyor. kültürler-arasi da pek bir farklilik gostermiyor.

    bilissel uyumsuzluk teorisi genel olarak bu temelde olusurdu. (bkz: bir ukte doldurayim dedim)

  • bildiğin 40 yaşında hatun fotoğrafı işte ne bekliyordunuz ki bilemiyorum farkında mısınız ama ekranlar güzellik algınızla oynuyor ve tüm kadınların her zaman bakımlı olmasını beklediğiniz için ilişkilerinizde başarısız oluyorsunuz.