hesabın var mı? giriş yap

  • hegel'e karsi olmasinin en buyuk nedeni hegel'i soyut dusunmekle itham etmesidir.. kopenhag sokaklarinda dolasip hemserilerini ''uyandirmaya'' calismasi sebebiyle kopenhag'li sokrates derlermis kendisine..

    ona gore uyanmak demek kendi varolusunu anlamak, kendi icine donmek demektir.. en iyi uyandirma araci ise korku yani ic sikintisidir (tobe tobe).. bu korku, ''korku ve titreme''dir, kalabaliklar icerisinde yalniz kalma korkusudur, gozden kacirilmis biri olabilecegi korkusudur ve bu her insanda vardir.. bu korkuyu anlayan ve bundan kacmayan kimse varolusunun farkina varabilir.. varolus, somut ve oznel dusunebilmektir ama insan bunu dusunerek bulamaz.. bu yuzden varolus, irrasyoneldir (akil, mantik disi), yaklastikca kacar, uzandikca uzaklasir..

    soren beyin toplulukla ilgili dusuncelerine biterim: ona gore insan, aristo'nun sandigi gibi dogal bir yonelme ile yani toplumsal yasami sevdigi icin topluluga varmamistir.. kisi ic sorumlulugundan kacmak istedigi icin topluluga varmistir.. bu yuzden toplulukta hep kotu bir sey bulur kierkegaard, topluluk gunaha aciktir.. annesi ve bes kardesinin olumunu babasinin gunahina/tanriyi reddedisine baglar.. topluluk dogruluk ve ahlaki ortadan kaldirir.. bu yuzden yani bireyim kisiligini ortadan kaldiracagi icin topluluktan da, demokrasiden de, sosyalizmden de nefret eder.. toplumlar bireylerden kuruludurlar ama o toplumu kuran bireyler artk hic bir sey degildirler.. bu bireyler guc icin birlesmislerdir, bir cinayet oldugunda herkes oradadir ama onu hic kimse yapmamistir.. uzun bir yalnizlik ve kendini tanima yolundan gecen insanlar topluluk olusturmalidir..

    korku neredeyse butun yasamini etkilemistir kierkegaard'in.. regine olsen’e olan askini bile golgelemistir.. tanrinin kendisine; insanlari uyandirma, kilise ve ruhban sinifini elestirerek insanlari dogru yola sokma gorevi verdigine inandigi icin, olsen'e olan askinin bu sorumluluklari yerine getirmesinde engel olacagini dusunup evlenmekten vazgecmistir.. belki de bu yuzden her kitabini baska bir isim altinda cikarmis, taninmak ve bilinmek istememistir..

    öle.

  • pandeminin başında 5 tane maskeyi dağıtamadınız.

    sonbaharda grip aşısını yapamadınız, insanların önüne saçma sapan prosedürler ve kriterler koydunuz.

    akşam 9'dan sabah 5'e ve hafta sonu sokağa çıkma yasakları ile salgını kontrol edebileceğinizi düşünüyorsunuz.

    kapattığınız iş yerlerine hiçbir yardım yapmıyorsunuz.

    vakaları yalan yanlış açıkladınız ve açıklamaya da devam ediyorsunuz.

    ama yaza kadar 50 milyon vatandaşımızı aşılamak istiyorsunuz.

    peki.

  • toplu taşıma araçlarında okunması durumunda sağdan soldan okuduğunuz şeylere göz ucuyla bakmaya çalışan kişileri görmeniz pek mümkündür. hayatımızdaki figüranlarla bizi bir noktada buluşturmuştur kendi çapında. yıllardır aynı çizgiyi sürdürebilmek, "nerden buluyor bu adam bunları yaaa" cümlesini bu kadar çok haketmek ne büyük bir şans kendisi için. sağolsun varolsun hayatımıza kattığı kıkırdamalar için.

    müşteri: merhaba sevgili bakkal... al sana 350 kuruş, bana ekmek ver.
    bakkal: orda dolaptan al.
    müşteri: teşekkürler.. işte bu netliği çok seviyorum. ekmeğimi alıyorum, karşılığını ödüyorum.. hayatta her şey bu kadar net olmalı..
    bakkal: üç tane alırsan dördüncüsü bedava
    müşteri: ve işte ibnelik çanları çalmaya başlıyor...

  • yavşaklar buzulların altındaki biyolojik oluşumları deşiyorlar, aslında çok tehlikeli.

    o solucanın üzerindeki bir bakteri veya virüs insanlığın binlerce yılda geliştirdiği bağışıklığa uymadığında ne olacak ? beraber yaşadığımız hayvandan geçen visrüste şaftımız kaydı. adam başka zaman diliminden canlı getiriyor.

    entrydeki üslup sorununa takılmazsanız ki takılmayın, buzul kazmak çok ciddi ve sıkıntılı iştir.

  • bu mecra neden aptal dolu amk? başlık en iyi yoğurt markası, girdilerin yarısı ev yapımı. olum siz salak mısınız, geri zekalı mısınız? ev yapımı diye bir marka mı var?

    markete gidip "bana bir adet ev yapımı marka yoğurt verin" mi diyelim salak oropsı dvşsdıaşrı kafayı yddirdiyibz yine

  • atatürk'ün ölümünden sonra çivi çakılmadığı komedisini geçelim. hiç değilse, işi osmanlı'dan sonra noktasına taşımadığına tabii sevinmek lazım arkadaşın. atatürk döneminde yapılanları öğrendiğine göre, atatürk'ün ölümünden sonra yapılanları da öğrenir bir gün diyelim.

    gelelim hırsızlık meselesine.

    arkadaş, senin o yol, havaalanı dediğin şeyler var ya. işte hırsızlık onların üzerinden oluyor. farkında değilsin. o yol, havaalanı, normalde yapılabileceğinden kat kat pahalıya yapılıyor, karşılığında da işte yoldan fazladan para kazanan adam, bakanlara hediye olarak kol saatleri alıyor.

    ki hırsızlık işin sadece bir yönü. akp kendisinden olmayanların futbol bir yana, ülkede her yerden her konumdan silmek isteyen bir parti. ülkede herkesin sağladığı her konumu kendisinin sağladığına inanıyor. kimse vasıfları ve kendi özellikleri ile bir yere gelmiyor akp'ye göre, o nedenle herkes, yediği lokma için bile akp'ye minnet duymak zorunda, çünkü akp o insanın o lokmayı akp'nin lutfu sonucunda kazandığına inanmasını istiyor.

    işte hırsızlıktan daha vahimi bu zihniyettir, insanları değersizleştiren, onların ellerindeki herşey için kendilerine şükretmesini isteyen zihniyet.