ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
erkekler arasındaki gizli antlaşmalar
-
işten gelen ev arkadaşına "günün nasıl geçti" diye sorulmaz.
bi kere sormuştum "sevgilin miyim lan ben" demişti. sonra bi aydınlanma falan,bu da bir antlaşma maddesi heralde diyerek olaysız dağılmıştım.
yurt dışına çıktığını herkese duyurma merakı
-
ayriyetten yurtdisinda yasayanlarin da muzdarip oldugu, ekseriyetle itin gotune sokup cikarildiklari bir mevzu bu.
misal, ben geldim amerika'ya universite okumaya. sonra da imkanim oldu, aldigim diplomadan hareketle is buldum, calismaya basladim. son 8 senemi burada gecirdim. son 8 seneye dair anilarimin, ogrendiklerimin, yaptiklarimin cogunlugu da amerika'da oldu. populer kultur adina buranin gerzeklikleriyle daha bir asina oldum mesela. falan filan.
neyse. turkiye'ye dondugumde misal bir icki sofrasi olacak, arkadas ortami olacak cok samimi olmadigim; laf bir seyden acilacak, herkes kendi capinda deneyiminden falan bahsedecek. ben nasil dahil olacagim orda muhabbete? "ben amerikadayken..."
e naabiim mina koyyim? burada gordugumun ambalajini degistirip turklestirerek mi aktaracagim? grey's anatomy miyim ben ki turkce senaryoya uyarlayip doktorlar diye show tv'ye gazlasinlar? ibis demezler mi adama?
ben kendime ibis dedirtmem arkadas.
oxford ve harvard üniversiteleri üniversitesi
-
şöyle kafa dengi 1-2 profesör, bir de merkezi yerde kelepir bir apartman bulursam (kapanmış dersane filan varsa en idealı o aslında) açmayı düşlediğim üniversite.
ki insanlara "hangi üniversiteden mezunsun?" diye sorduklarında "oxford ve harvard üniversiteleri" diyebilsinler. göğüslerini gere gere.
gerek eğitim kadrosu gerek yenilikçi yönetimi gerekse sosyal imkanları olarak devrim....yaratmayacak bir üniversite şimdi doğruya doğru.
ama işte ücretsiz kablosuz internet olur. bir iki pinpon masası koyarız. sigara odası, kantini filan olur. yeter bence.
milli takımın 3 saat değil 50 dakika beklemesi
-
iki ülke arasında krize neden olan, nota'nın falan havada uçuştuğu milli takımın izlanda'ya alınmaması olayı gerçek görünmüyor.
iniş saati: 22:37 (tsi)
burak yılmaz'ın yayın açıp 3 saattir bekliyoruz demesi: 23:30 gibi.
50 dakika sonra 3 saattir bekliyoruz diyor, çıkışın ardından yine aynı şeyi söylüyor, 3 saattir bekliyoruz.
ayıptır.
milyonlarca insan izlerken bile kendisini sürekli yere atarak hakemi aldatmaya yönelik hareketten sürekli ceza alan bir şahsın yine bir aldatma durumu söz konusu gibi görünüyor.
27 şubat 2017 oscar rezaleti
-
trump başkan olduktan sonra abd iyice türkiye'ye benzemeye başladı.
rahmetimiz gazabımızı aşacaktır
-
(bkz: oo tanrı)
anne ve kızlarını yaya geçidinde ezen sürücü
-
şehir içinde 50, hatta okul bölgesinde 30 ile gittiğiniz için size sinirlenen, sizi tahrik eden ibnelerden birisi değilse ne olayım.
galapagos sendromu
-
japon bir arkadaşıma neden denizli'ye geldiğini sorduğumda bahsettiği sendrom.
neresi olursa olsun eğer diğer ülkelerle ve insanlarla etkileşim halinde bulunmazlar ise zamanla kendilerinin istemsizce pasifize olma ihtimallerinin olduğunu, kendi içlerinde kalarak dış dünyadan ayrışabileceklerini ve bundan toplum olarak çekindiklerini söyledi.
bir nevi toplumsal etkileşim hassasiyeti.
kişinin yaşlandığını anladığı an
-
ünlülerin sizden yaşça küçük olduğunu farkettiğiniz an
kapadokya balon turu fiyatları
-
o fiyata 3 kisi bir araya gelip 1 saat helikopter turu yapabilirsiniz
gazi cumhurbaşkanımız
-
hmm...attan düştüğü için olabilir, evet.
bir kıza seni rüyamda gördüm demek
-
- seni rüyamda gördüm cansu.
- sahi mi? nasıl gördün?
- nasıl desem? böyle bazı şeylerden arınmış, saf, yalın bir şekilde diyeyim.
- ay gerçekten mi? hadi, inşallah.
- aynı şeyi ben de sabah kalkınca dedim biliyor musun?
- ne dedin?
- hadi, inşallah dedim. akşam bize geliyorsun değil mi? film izleyecektik?