ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
fb doğuş'un milli takıma basketçi göndermemesi
-
avrupa basketbolunun iki başlı olması nedeniyle sadece fb'de değil tüm euroleague kulüplerinde yaşanacak bu tarz olayların ilki.
şimdi fiba europe ne yapmak istiyor euroleague şirketi ne yapmak istiyor biraz daha açalım.bunu yaparken de futbolun kıtada çok daha popüler olduğunu düşünerek kıyaslayarak gitmek de fayda var.dünya kupası gibi olimpiyat gibi kıtalar arası maçlar fiba tarafından düzenlenir fiba kuralları geçerli olur.bu açıdan fiba=fifa bunda bir sıkıntı yok.
fiba europe ise uefaya karşılık gelen avrupa kıtası içindeki milli maçları düzenleyen kurum.ama uefadan çok temel bir farkı var uluslararası (kıta içi) kulüp maçlarınını en üst düzeyde düzenleyemiyorlar neden çünkü euroleague var.
euroleague ispanyol menşelli bir şirket.tıpkı nba'in de bir şirket olduğu gibi.avrupanın en baba takımları bu ligde yarışırlar (eurocup ise buranın bir tık altı gibi aynı şl- eski uefa kupası mantığı).euroleague e baktığımızda çok temel çarpıklıklar göze çarpıyor.bir kere 16 takımın 5 inin ispanyol olması çok çok saçma. başarılı olup bu lige katılmanın tek şartının bir alt euroleague organizasyonu olan eurocup'ı kazanmak olması gibi para ödüllerinin ligdeki hiçbir takıma cazip gelmemesi gibi sebepler var.tabi bir de a lisanslı takımlar mevsu var.ha gerçi yunanistan-ispanya-rusya liglerini kazananlar genelde a lisanslı takımlar oluyor ama şu an atıyorum ksk yakın zamanda yaptığı gibi bir sürpriz yapsa yine katılamaz.(geçen sefer katılmıştı ama lig şampiyonu olduğu için değil wildcard sayesinde katılmıştı.turkish airlines euroleague yazıp başa türkiye ligi şampiyonunu almamak olmazdı.)
toparlarsak euroleague yarı kapalı bir lig (belki de amaçları tam kapalı olmaktır bilemiyorum ) nba'e öykünen bir şirket olma durumu var ve tezgahı iyi yere açmışlar iyi para kazanıyorlar.fiba europe ise uefaya özenip hop bilader ben varım burda diyip futboldaki gibi kıtada tek iktidar sahibi olmak istiyor.ama bunu yapmak için euroleagueteki (özellikle a lisans sahibi) kulüplerle anlaşmak (hatta cazip para ödülleri sunmak vb.) yerine gidip saçma sapan tehditler savuruyor.
2017 avrupa şampiyonasından 15 civarı ülkeyi men etti ki bunun içinde türkiye,sırbistan,ispanya,yunanistan gibi kıtada basketbolun lokomotifi olan ülkeler de vardı.sonra ne oldu tak geri vites.tüm ülkeler çatır çatır oynadı şampiyonada.şimdi de (yine futboldaki gibi temayı anlamışsınızdır artık) eleme maçlarını sene içine aldı. ya hadi euroleague i görmezden geliyorsun anladık. yahu hafta içlerinde zaten senin düzenlediğin turnuvanın maçları var, ligler de baharda playoff a giriyor onun için milli maç arası da veremezsin niye takvimi bu kadar yoğunlaştırıyorsun ne gerek var ki nba'den de hiçbir oyuncu gelemeyecek şu durumda kim napsın dragicsiz slovenyayı porzingissiz letonya yı.
fiba europe o kadar berbat haldeki euroleague gibi kötü bir organizasyona kulüpler oyuncular koşarak gidiyor.
1 kg muzun 9 etin 50 sütün 5 tl olması
-
muz yetişmeyen ingiltere'de muzun 50p (yani 0.5 pound) olup, muz yetişen ülkemizde 9-10 tl olması beni ilk seferinde şaşırtmıştı, ama sonra insan alışıyor.
karda kışta inatla işe gitmeye çalışanlar
-
"özgürlük, istediğiniz şeyi yapmak değil, istemediğiniz şeyi yapmamaktır." diye bir söz okumuştum.
yeni biriyle tanışmak
-
mis gibi çıkma teklifi vardı bir zamanlar. efendi gibi gelir sorarlardı, benimle çıkar mısın diye. kabul edersen sevgiliydin, etmezsen herkes yoluna bakardı. çıkma teklifi kalktı mertlik bozuldu. şimdi yeni biriyle tanışmak var. hoşlanıyor mu belli değil, seviyor mu alakası yok. sevgili desen hiç değil. flört falan diyorlar onu da anlamıyorum mesela ben. bitince anlıyorum haa bu flörtmüş diye. devir çok değişti ya. nesi vardı çıkma teklifinin ya abv.
gökçek'in hortumun sebebini imamoğlu'na bağlaması
-
hortumu normalde kendilerine bağlarlardı, şaşırtıcı durumdur.
meyve dünyasının kralı
-
erişilebilirlikte (yaygınlık ve ucuzluk) -> elma
sağlıkta -> elma
bal gibi meyve yemek için -> incir
tat standardı (lezzetin tekrarlanabilirliği) -> muz
mutluluğa etkisi & coşku faktörü -> yeşil erik
ağızda bıraktığı his (patlaması, suyu, lezzeti) -> nar
serinlemek için -> karpuz
lezzetinin zirvesindeyken en güzel olan meyve -> kavun
jüri özel ödülü -> şeftali
ilk taşı atanın fetöcü çıkması
-
akp'li çıkması yani. haber metnine göre sözleşmesini akp hükümetiyle yapmış, bunca sene uzman çavuşmuş üstelik. torpili de yoktur, kesin.
ama öyle böyle değil, nasıl temizlediler fetö'yü değil mi hafız! ülkü ocakları bile alkışlamışken son yaptıklarını. korkmadan haykırıyor ak feraset: fetöcüüü.
(bkz: her taşın altından fetö'nün çıkması)
son taşı kim atmış lan. * ilk taşın isabet ettiği hangi örgütten çıkmış? sondan ikinci taşın atıldığı kimlerdenmiş? ülkü ocaklarının alkışladığı kaçıncı taşmış? dadaş attı dedikleri kaç gramlık bir taşmış? şeytan taşlayan vardı, o neyden yargılanmış daha önce? polis, tam olarak hangi taşı seyrederken öteki taşlar atılmış?
ek: bak birden bire neyi hatırladım şimdi. ibda-c ve hizbullahın faili meçhul cinayetlerdeki payını unuttturup, hepsini aha bu lanet ergenekoncular yaptı diyen de ak ferasetti. kovuşturmaya yer yok kararlarıyla bir çeşit fişleme mi yapılıyor, görev süresince rehin mi alınıyor bazı kamu çalışanları diye sormadan da edemedim. şöyle mi: takipsizlik aldın ama adımına dikkat et haaa!
neyse ki çok zaman sonra değil, bu pazar bu boktan soruları sormayacağımız bir döneme gireceğiz.
binali yıldırım'ın köprü cezaları açıklaması
-
binali yıldırım'ın görevi nedir? kim oluyor da köprü cezasını affediyor? şu an binali yıldırım'ın başkan adayından başka bir vasfı yok.
o zaman ben de açıklıyorum: tüm ötv'leri kaldırdım. hatta herkese benden çay!
30 ocak 2021 deprem vergisinin %10'a çıkarılması
-
ülkemizde kaç çeşit vergi var, bilen var mı?
google'da arasak binlerce buluruz. kazandığımızın %70'i vergiye gidiyor diye tahmin ediyorum.
benliğimin oluştuğu 4 yaşımdan beri anlamadığım şey; kazanırken ödenen vergi; harcarken neden tekrar ödeniyor?
2 kilobayt ram ile aya gidildiğine inanan insan
-
apollo 11'de 16 bit mimari kullanildi, toplamda 71kb'lik bir hafiza vardi. ayrica otonom bir sistem de degildi, yani dunyadan yonetiliyordu. oyle gta 5 calistiracak bir sisteme gerek yoktu. saniyede 85.000 komut isleyebilen bir islemcisi vardi.
insanlara cahil demeden once en azindan google'da arama yapmak cok zor olmamali.
edit: başlık başa kalmış.