ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kanserli eşinin fotoğraflarını çeken adam
-
kişi amerkalı fotoğrafçı angelo merendino'dur. göğüs kanserine yakalanan eşi jennifer'ın kanser sürecinde fotoğraflarını çekmiştir.
aslında hikayenin temeli bir erkeğin bir kadına duyduğu büyük bir aşk'a dayanıyor bence.
--- spoiler ---
blogda bunu yayımlayan kişinin belirttiği gibi son üç fotoğraf beni hakikaten perişan etti
--- spoiler ---
ilgili link : http://www.viralnova.com/wifes-cancer/ (link ölü)
yeni link : http://mywifesfightwithbreastcancer.com/…ltggd_hdow
not: bu konuyla ilgili bir başlık açılmadı galiba. sözlükte aradım ama bulamadım. başka bir başlıkla açıldıysa şimdiden özürlerimi sunarım...
edit: link koymayı unutmuşum..
edit: imla
endüljans
-
tarih derslerimizin bizlere anlattığına göre cennetin tapusu.
(bkz: bedava mı sandın para verip aldım)
sauron gitse yerine kim gelecek diyen orta dünyalı
-
"bir yüzüktür tutturmuşlar , neymiş güç yüzüğüymüş.hamdolsun ork kardeşlerim bu oyuna da gelmedi".
başakşehir stadı açılışı gösteri maçı
-
başbakan'ın burak yılmaz'dan daha etkili bir forvet olduğunu gösteren maçtır.
o değil de başbakan topu çaldı diyen ntv spikerini kovmasınlar şimdi :/
düz vites
-
kendi ellerinle çektiğin bir kağnının yol tutuşunu ve hakimiyetini veremiyor kesinlikle. fabrikanın sana biçtiği vites oranlarıyla ömür mü geçer? şöyle ayağını çamura saplayıp araya şanzımandı motordu sokmadan tekerin devrini kendi kas gücünle ayarlamak varken. terlemeden araba kullanmak da neyin nesi? kollarında damar çıkana kadar asılmak, kendini gerçek erkek gibi hissetmek varken parmak uçlarıyla vites başını avuçlamak da ne? o arabayla 10km gittikten sonra aldığın hazzı, içine çektiğin temiz havayı hangi düz vites verebilir?
euro truck simulator 2
-
oyundan sıkılanlara şöyle bir tavsiyede bulunmak istediğim simülasyon.
aracın ön konsolunda bulunan dahili navigasyonu kapatıyoruz. sol alt taraftaki harici navigasyonu da kapatıyoruz.
yükümüzü aldıktan sonra haritaya bakıyoruz. varacağımız yere gidene kadar geçeceğimiz şehirleri bi kağıda not edip haritayı kapatıyoruz. sonra da yoldaki şehir tabelalarına bakıp varacağımız yere gitmeye çalışıyoruz :)
edit: sağ alt taraftaki harici navigasyon olacaktı.
okullarda başörtüsünün serbest olması yetmez
-
siteye hit kazandırmamak için buradan da okunabilecek haber safsatası.
kulağa hoş gelen her türlü müziği dinlerim
-
gezegenin en mantıklı sözü.
+ ne tür müzikler dinlersin bartuğ?
- hımmpf, indie falan, pop jazz bazen de beril...
+ anlıyorum bartuğ...
bartuğ yalan söylüyor, daha geçtiğimiz yaz kuzeninin düğününde ankara'nın bağları eşliğinde çılgınlar gibi eğlendi. bartuğ yalancı. bartuğ yavşak...
***
+ ne tür müzikler dinlersin saffet abi?
- valla kulağa hoş gelen her türlü müziği dinlerim yiğenim.
+ saffet abi pop jazz?
- jazzırdamasa o da iyi aslında meh meh meh.
saffet abi dürüst. saffet abi yavşak değil. kötü şakaları dışında on numara adam.
sinema tarihinin en iyi yemek sahnesi
-
charlie chaplin'in the gold rush'ta botlarını yediği sahnedir.
bir insan botunu yerken bile insanın canını çektirir mi arkadaş: afiyet olsun.
yaran gif'ler
-
şunu yaşamayan varsa hayatta hiçbi bankayla, kuyrukla işi olmamış demektir:
https://www.dailydot.com/…/uploads/6e5/0d/lines.gif
edit: caps kurbaa olmuştu, düzelttim.
sümeyye erdoğan'ın özgecan'ın evine gitmesi
-
arsızlığın dışavurumu, link
bir arkadaşımın yorumu,
bir şeyin fark edilmesi gerek. özgecan'ın vahşice katledilmesinin arkasında bir başka hikaye daha var. bir emekçi kadın; özgecan'ın annesi songül aslan. özgecan bir emekçi çocuğuydu. evine dolmuşla dönüyordu. zengin bir ailenin otomobil sahibi bir çocuğu olsa muhtemelen bugün hayatta olurdu. songül ana kızını okutabilmek için emekli olmasına rağmen yeniden çalışmaya başlamış. hatta yazın da sömürünün diz boyu olduğu kıbrıs'ta çalışmayı planlıyormuş. baba mehmet aslan acımasız dünyanın farkında iki kızına da bibergazı alıp vermiş. "her ihtimale karşı" diyerek.
şimdi bu ailenin evine bir de bugün utanmadan sümeyye erdoğan ve esra albayrak gitmiş. kendilerini tapelerden; kamyon kamyon parayı kaçırmaya çalışırken hatırlıyoruz. utanmadan bu emekçi ailenin evine taziyeye gitmişler. alınteriyle geçinen o güzel insanların evine gitmişler. sümeyye erdoğan gazetecilerle konuşurken eklemiş " kadem olarak da buradayız". kadem dediği de tayyip'in kadın erkek eşit değildir diye konuştuğu ve büyük alkış aldığı toplantıyı tertip eden muhafakar kadın derneği.
bu yüzden bıralım kız kardeşlik muhabbetini. ben sümeyyeyle de bilimum burjuva kadınlarla da kardeş mardeş değilim. elinde emekçi kanı olan, halkın sırtından geçinenlerle kardeş olamam.
edit: "kadem" olarak gitmelerinin tekrar altını çiziyorum, ve ayrıca (bkz: kadına şiddeti sadece suçlu ve mağdurla sınırlamak)
edit2: arkadaşımın adı derya koca, internetten kimi yazılarına ve halk tv öğrenci işleri programındaki tartışmalarına ulaşabilirsiniz.
z kuşağının en büyük sorunu
-
dünyaya gelinebilecek en kötü zamanda geldiklerine ciddi ciddi inanmaları. babaları güneydoğu'da zorunlu askerlik yapıp hergün teröristle çatışıyordu. dedeleri iç savaşa dönmüş sağ-sol çatışmalarının ardından bir de askeri darbe gördü. ondan önceki nesil ikinci dünya savaşının getirdiği yokluk ve sefalet içinde yaşadı. daha öncesi birinci dünya savaşı sırasında tüm gençliğini cephede harcadı. daha geriye gittikçe daha da zor yaşam şartlarından bahsedilebilir.
şimdi bu arkadaşlar zannediyor ki onlardan önce herkes gülüp eğleniyor, vur patlasın çal oynasın gününü gün ediyordu. eskiler avrupalı akranlarından eksik kalmıyordu. yok öyle birşey gençler! bakmayın sizi imrendirmek için 90ları 80leri övüp bitiremeyenlere. bu ülkede bir tek siz değil, hiç kimse gençliğini yaşayamadı. bu gerçeği bilmek dertlerinizi çözmeyecek belki ama suni bir şekilde yüreğinize işlemiş adaletsizlik duygusunu söküp atarak az da olsa rahatlatacak.