hesabın var mı? giriş yap

  • bir tarafta beylikduzu'nu traktorle yararak dere yapmayi vaat eden ak partisi, diger tarafta guneydogu anadolu bolgesine 3 milyon nufuslu bir endustri sehri kurmayi vaat eden chp.

    evlatlarinin gelecegeni kurtarmak bu milletin elinde, ya kendilerini de bizi de yakacaklar ya da birlikte bu bok cukurundan cikacagiz. hayirlisi olsun.

  • işi bilen biriyle gittikten sonra, gerek burada gerek mcdonalds'ta çok dikkat etmeye başladım aldıklarıma. kasiyer tepsiye koyar koymaz patatesin sıcaklığını kontrol ediyorum. mizacıma uygun olmamasına rağmen, yeterince sıcak değilse değiştirtiyorum. hamburgerin sarılı olduğu kağıtta, saat kaça kadar tüketilmesi gerektiği yazıyor. geçtiyse geri veriyorum. son olarak hamburgerin içine kimse bakmadığı için çürük marulları dolduruyorlar, bunu da değiştirtiyorum. işin kötü tarafı çoğunlukla bunların hepsi başıma geliyor. tüketici kuzu gibi olduğu için dikkat bile etmiyorlar. işbu entry sayesinde bu konuda bilinçli tüketici sayısı artarsa verdikleri ürüne daha çok dikkat edeceklerdir diye umuyorum.

  • daha çok alsınlar, daha çok yesinler. aksırıncaya tıksırıncaya kadar yesinler. bu ülkeden, bu milletten hiçbir halt olmaz. altı ay sonra bu fatih terim'e aslında haksızlık yapıldı denilip galatasaray'ın ya da milli takımın başına yine getirilir. bu seferkinin iki katı para verilir. yiyin ulan, hakkınızdır. hak ettiğimizdir.

  • obama abisi izin vermeden sıçmaya gitmeyen, obama suriyeye girme planları yaparken paralel olarak savaş planları yapan, obama abisi yok suriyeye girmeyelim yeaaa dedi diye esada saldırmaktan vazgeçen dümbüklerin başkalarını amerikan yalayıcı olarak tanımladığını görmemizi sağlayan olaydır. yazmadan önce git sor lan obama izin veriyor muymuş ahahahah

  • size ne desem sizi üzer,

    şu hayatın bana her fırsatta yapmamamı söylediği ve öğrettiği ne varsa yapmışsınız
    hadi ön görememiş yapmış yanılmış ama ders almamış yine yapmışsınız,

    size artık kimse büyük bir akıl veremez,
    bu devirde babanıza bile güvenilmeyeceği, cebinizde çok para yoksa çocuk yapılmayacağı, "insan sorumluluğu" almanın çok büyük bir dert olduğunu falan anlatmanın anlamı yok..

    bu saatten sonra yapacağınız tek şey çok güçlü olmak ve "çalışmak" gündüz öğretmenlik yapıyorsanız atıyorum ek olarak gece bekçilik yapacaksınız.

    kimseyle kavga etmeyeceksiniz

    alıngan olmayacaksınız, kötü kalpli insanların sözleri bakışları sizin umurunuzda olmayacak

    eski ortağınızla kavga etmeden "samimi" bir şekilde sık sık konuşarak restoran iyi gidiyorsa paranızın taksitinin peşine düşeceksiniz

    belki 5 seneyi gözden çıkartıp bu şekilde kendinizi kampa sokup 5 sene sonra borçlar bitip +'ya geçtiğinizde tekrar kendiniz için "yaşamaya" başlamanın hayalini kuracaksınız.

    kolay gelsin

  • edit: özelden "link koysana emenike" diyen arkadaşa ithaf,
    al emenike;
    http://www.sozcu.com.tr/…an-takipcisine-yanit-verdi

    mabel matiz ile fotoğraf çektiren bir adet dingil fotoyu bu yazıyla paylaşıyor.

    bu nasıl bir kafadır yahu! adama sinsice yaklaşıp foto çektir sonra da "topsun" deyip paylaşım yap.

    mabet matiz'in cevabı;

    “merhabalar. bugün canımı sıkan bir şeyden bahsetmek istiyorum. yukarıdaki post, dünkü hz. mevlana ziyaretimiz sırasında, türbe kapısı önünde, kibarca benle fotoğraf çekilmek istediğini belirten iki genç arkadaşımdan birine ait. birlikte çekildiğimiz fotoğrafımızı bu metinle paylaşmış. yer bildirimi ve hashtag yapmayı da ihmal etmemiş. bir başka dinleyicimin yorumu sayesinde fark ettim. tuhaf hissettirdi. çocukluğumdan başlayıp şimdinin youtube yorumlarımın yarısından fazlasını kaplayan bu tavır beni hiç şaşırtmadı aslına bakarsanız, alışığım her türlüsüne, sevgiye de sevgisizlik ürünü her türlü içeriğin tillahına da. ama dün bulunduğumuz yerin özelinde düşündüğümde fazla düşüncesiz, kalpsiz ve tutarsız buldum bu hali. belki çok uzun süredir ilk defa içim cız etti. ben de buraya bir not düşmek istedim. şu konuda bir anlaşalım istiyorum artık sevgili arkadaşlar: top! tüfek! ibne! dönme! ve benzeri hitap şekilleriyle insanları, beni, yaralayamazsınız; bu kelimeler benim için herhangi bir hakaret / aşağılama / alay / ötekileştirme hissi asla asla asla içermiyor, içeremez. üzüntüm de şunla ilgili zaten: isterim ki sizin için de içermesinler. isterim ki öncelikle kendi benliğinizi sevip ona saygı duyun. isterim ki dünyadaki yerinizi bulmak için daha faydalı kelimeler kullanın. isterim ki hep bir sorunuz olsun. isterim ki size ait olmayan ezbere bilgilerle yürümeyin. isterim ki sevginin karşısında diliniz de kalbiniz gibi tertemiz kalsın. isterim ki bilerek konuşun. isterim ki mevlana’nın kapısına neden gittiğinizi bilerek gidin. isterim ki güzel olduğunu düşündüğünüz şarkılar varsa orada ne konuşulduğunu biraz olsun hissedin. isterim ki kadın ya da erkek ya da herhangi bir kimlik ile herkes tek başına şapşahane bir birey olabilsin. isterim ki bu cümleler bir işe yarasın. isterim ki şarkılar şiirler kalbinize değsin. çoğumuzun gözü bağlı şekilde sabah akşam ben! ben! ben! diye şuursuzca bağırıp durduğu bu yeni çağ ortamında çok mu şey istiyorum? bilmiyorum. bu aralar ınstagram’dan da çok sıkılıyorum. söyleyeceklerim bu kadar. sevgiyle.”

  • evde kolaylikla yapabileceginiz ustelik kuafordekinden daha saglikli ve guvenli olacak uygulama. keratinin saca bir zarari olmamakla birlikte yarari vardir. zararli olan ve duzlestirme etkisi veren formaldehit'tir. formaldehit'siz olan direkt "keratin bakımı"dır ve düzleştirici etkisi yoktur, yalnız bakımdır. formaldehit tum brezilya fonlerinde bulunur ve kanserojendir ama fda orani %2nin altinda olanlari sağlıki açıdan onaylamistir. öyleyse ne arıyoruz: fda onaylı yani %2 ve altı formaldehit içeren keratin***.

    keratinlerin formaldehit orani arttikca fiyati ucuzluyor. bu yuzden kuaforlere guvenilmiyor cunku sisenin icinde litresi 3.000 tl olan sivi mi var yoksa hepsiburadada satilan litresi 12 tl olan mi var anlayamiyorsunuz. zaten bu tarz keratinleri uygulayan kuaför, soluduğu o şeyle sizinkinden çok kendi canını riske atmaktadır.

    ben 2 kere evde kendim yaptim, saçım kabarık ve dalgalı. pahali keratinlerin testerlarini satan bir yer bulmustum, oradan alıyordum, hatta o donem isyerimdeki herkese aldirip birlikte yaptik ve aylarca pırasa gibi gezdik. 60 ml 100 tl gibi bir fiyatti ve sonuc cok guzeldi. litrelik alınca daha uygun tabii ama biraz mantiksiz cunku 60 ml orta uzunluktaki bir saca yetip artiyor.

    mesajlar üzerine edit: evde sağlıklı, pratik ve fiyat performans oranı yüksek brezilya fönü anlatıyorum

    -öncelikle saç uzunluğunuza göre kaliteli bir ürün seçiyoruz.
    omuz hizası saçlar için: https://www.elicacosmetics.com/…shot-kit,pr-14.html (ben hep qod max markasını kullandım, geçen yıl alırken yarı fiyatınaydı ama ekonomi malum)
    çok uzun ve gür saçlar için ikili alınabilir ya da ikili daha uygun olduğu için bir arkadaşınızla birlikte alabilirsiniz: https://www.elicacosmetics.com/…kili-set,pr-92.html
    çok uzun ve gür saçlar için alternatif: https://www.hepsiburada.com/…-bakim-pm-hb000005ztu3

    1- saçımızı tuzsuz bir şampuanla yıkıyoruz. qod max alırsanız tuzsuz arındırıcı şampuanı yanında veriyor, eğer şampuansız set alırsanız benim tercihim ogxseriileri zaten fönden sonra da normal duş alırken artık tuzsuz şampuan kullanmanız gerekiyor `:https://www.watsons.com.tr/…x-r5nlempuaaup3ealw_wcb`
    2- sonra saçı fırçayla fönleyerek kurutuyoruz
    3- fönlediğimiz düz ve kuru saça keratini fırça yardımıyla sürüyoruz
    4- saçımızın keratini emmesi için için yaklaşık 1 saat kadar bekletiyoruz.
    5- sonra saçımızı ılık suyla hafifçe duruluyoruz(ama kesinlikle şampuanlamıyoruz, amaç saçtaki keratinin sadece fazlasını atmak)
    6- durulanmış saçımızda hafif keratin kalıyor sonra tekrar fırça ile kurutuyoruz.
    7- bu aşamada en önemli şey ısı çünkü formaldehit yani düzleştirici etki ısı ile açığa çıkıyor. fönle düzleştirip kuruttuğumuz saçımızı en az 180 derece ısıdaki düzleştiriciyle 2-3 kez düzleştiriyoruz. kaliteli bir keratin kullanınca, düzleştirirken duman ve koku olmuyor. ağız maskesi veya açık alana gerek yok, normal banyoda bir saatte düzleştirip çıkabilirsiniz.
    8- 1 veya 2 gün saçımızı yıkamıyoruz. bu sürede iz yapmaması için sıkı toplamamanız, toka takmamanız vs söylenmiş ama ben yaptım ve düzlüğü etkilemedi.
    9- 1 veya 2 günün sonunda saçımızı tuzsuz şampuanla yıkıyoruz, ipek gibi yumuşacık dümdüz ve sağlıklı saçlarımız oluyor. ıslakken makine ve fırça ile kurutunca fönlü gibi oluyor, düzleştirici ile üstünden geçince jilet gibi oluyor(bunu sevmiyorum). normal kurumaya bırakırsanız elektriksiz ve canlı doğal kıvrımlar oluşuyor.

    trick 1: bundan sonra fönün etkisi geçene kadar hep tuzsuz şampuan ve krem kullanmanız, deniz ve havuzdan kaçınmanız gerekiyor çünkü brezilya fönünün etkisini bozan şey tuz maalesef.
    trick 2: saç diplerinizin dümdüz olup yapışmasını istemiyorsanız diplere değil yalnız kabaran ve cansız bölgelere uygulayabilirsiniz. cansız ve yıpranmış saç keratini daha iyi tuttuğu için daha etkili oluyor. aynı şekilde çok sağlıklı kırıksız bir saçınız varsa fönün etkisi azalacaktır.
    trick 3: dümdüz saç sevmiyorsanız keratini arındırdıktan sonra saçınızı düzleştirici maşa ile de yapabilirsiniz(perma etkisi). önemli olan düzleştirmek değil, formaldehiti 180 derece üzeri ısı ile buluşturmak çünkü o saç o ısıyı hangi şekildeyken alıyorsa o şekilde kalıyor.

    suslusozluk ekibi iftiharla sundu.

  • yaptırdıktan sonra şimdiye kadar yaşadığım en büyük pişmanlıklardan birini yaşadığım operasyon. korkudan şimdiye kadar yaptırmayan kafama sıçayım.

    (çok mesaj gelince tek tek yazmamak adina buraya yazayim:)

    dünya göz hastanesi’nde yaptırdım. altunizade. 2 tip önerdi doktor. lasek veya i-lasik.

    lasek: kornea kaldırmak yok. işleyiş korkutucu değil. fakat 2 gün yanma, batma, baskı hissediliyor. bunu yapan arkadaşım var, oradan biliyorum. doktor da söylemişti bu semptomları.

    benim olduğum i-lasik: makine korneayı kaldırıyor. laser yapılıyor ve doktor korneayı kapatıyor (detaylar önceki entry’lerde mevcut) olay anında ağrı, sızı, acı, hiç birşey yok. ama işlem korkutucu, korkmamak elde değil. ama acımayacağını bilince yine de çabuk geçiyor.

    ağrı kesici bile almadım. çıktım operasyondan güneş gözlüğümü taktım taksiyle eve gittim. ertesi günü otobüsle doktor kontrolüne güneş gözlüğümü takarak tek başıma gittim. ilk gün sabah olmuştum operasyonu, o gün karanlık odada yattım bütün gün. hepsi bu.

    25 sene gözlük takmış biri olarak, kesinlikle tavsiye ederim.

    kasım-2014 itibariyle:
    lasek: 2300 tl (6 taksit)
    i-lasik: 3200 tl (6 taksit)

    mayıs-2022 : gözler 8 senedir "0" miyop. yaşa bağlı hipermetrop başladı ama miyop yok. çok memnunum.

  • türk dizileri için;

    yıllarca sektör yalandan '3 saat olmasa çok güzel şeyler çıkarırız, 3 saat olduğu için her şey saçma türk dizilerinde' şeklinde herkesi yedi.
    netflix geldi ve ellerine de fırsat geldi bu şekilde.
    bekledik ki efsane işler çıkar. e malum tv'deki gibi upuzuuuuuun olmayacak diziler.
    e malum beklentiyi yükselttiler.

    ama o da ne. dünyanın en salak dizileri çekilmeye devam etti. sorun 3 saatte değilmiş. sorun tüm ekipteymiş zaten. aynı kafa aynı salaklık. sadece bu sefer 1 saat.

    tüm ekipleri tebrik ediyorum. bir daha da tvlere, saatlerin uzunluğuna bok atıp herkesi salak yerine koymazlar umarım.

  • edit:

    gelen mesajlardan sonra anladım ki bu insanımsı varlıklara müstehak bir toplumuz. içimizdeki gerçekten iyi insanlar kusura bakmasınlar.
    bizim toplumumuz bu insanlıktan nasibini alamamış, görmemiş şempanzelere layık maalesef.

    diyorum ki su veren itfaiyenin hortumunu. pılımı pırtımı toplayıp en kısa zamanda defolup gideceğim buradan. aklınız varsa siz de yapın bunu.

    edit2: şunu da söylemeden gidemeyeceğim. "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" kafasıyla olmaz. o yılan döner bir gün sizi de ısırır.