hesabın var mı? giriş yap

  • şimdi ekpe'nin burada kendini bulması, basketbolunu geliştirmesi, avrupa'nın en değerli uzununa dönüşmesi, gördüğü ilgi vs kendisi açısından büyük kazanımlardır. bu konuda minnettar olduğuna eminim.

    ayrıca bu sadece ekpe'nin kazancı da değildir. fenerbahçe açısından da win/win durumu söz konusudur. euroleague şampiyonluğunda en büyük paylardan biri ekpe'ye aittir.

    dolayısıyla hiç birimizin ekpe'ye niye gidiyorsun demeye hakkı da yoktur. zira;

    1-adamın içinde yüksek sıra draftı olmasına rağmen nba'de tutunamaması ukde olarak kalmıştır. kendini kanıtlama çabası en az bir rookie kadardır -hatta kötü hatıralar düşünüldüğünde daha fazladır-.

    2-avrupa basketbolu bakımından tatmin olmuştur. hem euroleague şampiyonu hem finaller mvp'sidir. motivasyonu geçen sene başında olduğu kadar yüksek olmayabilir. (hatırlarsanız geçen sene yaz döneminde yeni kontratını alır almaz #feneryear hashtagi açmış, tüm yaz boyunca kimsenin çalışmadığı kadar çalışmıştır)

    3-burada çılgınlar gibi sevilse de sadece amerika'da yaşamak istediği için dahi ayrılmak istiyor olabilir.

    yukarıdaki tüm unsurlara saygı duyuyorum, kaldı ki aşağıda yazacağım konularda da ekpe'yi çok sevdiğim ve başarılı olmasını arzu ettiğim için kararına yönelik eleştirilerimi sıralayacağım. zira müstakbel bu ayrılık her halükarda bizleri çok üzecekti, ancak en azından ekpe'nin kendisi için çok daha iyi şartlarla ayrılmasını isterdim. nedenlerine gelince;

    1-gittiği takım gordon hayward'ın takımdan ayrılmasıyla, neredeyse playoff iddiası dahi olmayan bir takıma dönüşmüştür (free agent döneminin bitmesini ve utah'ın olacaksa diğer hamlelerini beklemekte fayda olduğundan yine de temkinli yaklaşıyorum)

    2- daha önemlisi takımın elinde kalan tek franchise player (bu arada franchise playerlığı da son derece tartışmalıdır, bana göre değildir) rudy gobert. şimdi bu uzun arkadaş 25 yaşında. yıllık $21,224,719'dan başlayan giderek artan ve 2020/2021 sezonu sonunda bitecek bir kontrata sahip. oyunun bir çok alanında ham bir oyuncu olmasına ve bana göre ekpe'nin oldukça altında olmasına rağmen, nba'in evrildiği son dönem için korkunç bir fiziğe ve defansif becerilere sahip. dolayısıyla utah'ta ilk beşe yazılacak ilk isim konumunda. bu uzun arkadaş geçen sezon ortalama 34 dakika süre almış.

    ekpe'nin nba'da 4 numara oynayabilmesi imkansız. yani kendisine maksimum kalan süre 14 dakika, hadi diyelim biraz dakika çaldı yine de 20 dk ortalamayı bulabilmesi dahi çok zor. (kaldı ki daha jeff whithey'den tut, boris diaw ve derrick favors'da uzun rotasyonun içindeler)

    3- udoh nba'de ne yapabilir? bir kere fiziğinin hem kısa hem zayıf olması (nba ölçülerinde) ve sırtı dönük oyuncuları savunmadaki zaafiyetinin nba'de büyük dezavantaj yaratacağı aşikar. ekpe avrupa'daki gibi korkunç bir çember savunucu olamayacak nba'de. yine ribauntlarda da sıkıntı yaşayacak.

    ancak avrupa'da özellikle işin hücum kısmında kendisini pas dahil bir çok konuda geliştirdiği için, yine de nba'de 20-25 dk şans bulan iyi bir rotasyon oyuncusu olabilir. doğru bir takımda ve organizasyon'da 6. adam dahi olabilir (ya da ilk beş başlayan ama 25 dk civarı olan bir oyuncu da olabilir)

    şimdi bu tip bir oyuncunun nba'de özellikle yayın gelirlerinin inanılmaz boyutlara ulaşmasıyla yıllık olarak kazandığı paralara 10 örnekle bakalım:
    1- joakim noah -$17,765,000
    2- ian mahinmi -$16,661,641
    3- timofey mozgov - $15,280,000
    4- robin lopez - $13,788,500
    5- miles plumlee - $12,500,000
    6- ömer aşık - $10,595,505
    7- meyers leonard - $9,904,494
    8- kosta koufos - $8,393,000
    9- cole aldrich - $7,300,000
    10- boban marjanovic - $7,000,000

    şimdi ekpe'nin kazanacağı para bu isimlerin yanında oldukça komik kalıyor.

    gelelim sonuca kendisine tercihinde saygı duyduğum sebepleri de eleştirilerimi de sıraladım. şöyle bir sonuç çıkarabiliyorum sadece utah ve nba seçiminde: salt lake city küçük bir yer. bir çok hikayeden (ve özellikle mehmet okur'dan) kolej havası olduğunu, oyuncuların taraftarlarla ilişkilerinin çok yoğun olduğunu, bir ekol olduğunu, basketbolun oradaki en önemli şeylerden biri olduğunu biliyoruz.

    sanıyorum ekpe nba hayaline tekrar kavuşmak isterken buradaki özellikle saha dışındaki etkileşimi de sağlayabileceği bir yer seçmek istedi (adamın kitap kulübü filan var bildiğiniz gibi)

    kendisi için çok daha iyi şartlarda ayrılmasını isterdim. yerini hem sportif hem de insani anlamda doldurmak çok zor olacak. ancak kararına eleştirilerime rağmen saygı duyuyorum. seni çok sevdik ekpe umuyorum hem çok mutlu hem de çok başarılı olursun.

  • uçakta olmuş başka yerde olmuş hiç farketmez. türkiye gerçeğidir.

    vakti zamanında ( bu yaz başı ) adanaya gidecek uçağa binmek sebebiyle kadıköyden iett otobüsüne bindim ki sabiha gokcene gideyim. sabahın 7 si falan. 2 tanede müptezelligin dibine vurmuş kafaları beton olmuş gençte bindi. tabi mevzu para vermem beleş binerime döndü. şöföre ana avrat sövmeler keserim lan gırtlağını tarzında muhabbetler. tabi şöför amcam dayanamadı koca otobusu içindekilerle durdurdu polisi çağırdı. otobustekıler galeyan - hadı gıdelım ucaga yetısecegız , bız sızın kavganızı seyretmek zorundamıyız falan. polis geldi gençler sakin olun adam olun minvalinde kelimeler söyledi basti gitti. ne zaman ki elemanlar pendik civarinda inmek için hareketlendi o zaman film koptu. arka kapıdan gelen iki eleman on kapıdan yolcu alan soforu cektı dısarı cıkarttı. rahat 60-70 olan otobusten ben ve bir genc cocuk dısında bır allahın kulu ınmedı. ben kı boyle durumlarda belayı direk ustume cektıgımden alıskınım. cocuklardan bırının salladıgı kemerın tokası kaşıma geldı ıkıncı salladıgı kemerı savusturdum benı pas gectı otobusun camını tuzla buz etti. hala otobusten ınen bir kisi yok. hea sonuc ne oldu. sofor amca bıraz hırpalandı ama 2 muptezelin anasının amınıda pendık koprusu asfaltına gomduk 3 kişi.

    bu uçaktaki yaşananın da pek farkı yok.

    gercı olan bızım kaşa oldu. o şekilde toplantıdan toplantıya girdim : )

  • ceyrek kampanyasi oldugu icin tutmaz.

    sesege'ye takma imkanim olsa tam takarim.

  • bazı durumlarda riskli olabilecek seslenme şekilleridir.

    - köprüyü geçince inebilir miyiz dayı.

    (evet günün birinde dayak yiyeceğimi biliyorum)

  • bir doktor var adını bilmiyorum,şevket çoruh'un oğlunun kanser tedavisini de o yaptı.kurşun yiyen onda,boğaz ağrısı olan onda,çükü ağrıyan onda.

  • ulan kadın "yakın o evi" diye katliama azmettiriyor, bir diğeri kafam kadar taşları arabalara atıp cinayete teşebbüs ediyor. bir dangalak da çıkıp bunların tutuklanmasına cadı avı diyor. cadı avı masum insanların bok yoluna gittiği durumlarda kullanılır, masum mu şimdi bunlar?