hesabın var mı? giriş yap

  • internetteki araştırmalarım sonucu nedenine ulaştığım sorun lakin ben hala iştahlarının kabarıp ağızlarının suyunun aktığını düşünüyorum:

    --- tübitak'tan alıntı ---

    sinekleri daha yakından gözlemlerseniz aslında sadece ayaklarını birbirine sürtmediklerini fark edeceksiniz. sinekler aslında ayaklarını, proboscis adı verilen, ağızlarından bir uzantı şeklinde çıkan ve beslenme için kullandıkları hortumlarına sürterler. bildiğimiz kadarıyla bunu yapmalarının iki amacı var. birinci amaç, proboscis'e yapışmış olan polen tanelerini ayaklar yardımıyla temizlemek. ikincisi ise, sineklerin ayaklarından tat almalarıyla ilgili. sinekler normalde kıvrık duran proboscisi uyarmak için ayaklarının üzerindeki duyarlı kılları kullanırlar. ayakların sürtünme hareketi, bu kılların hortumu yani proboscisi uyarmasını sağlar. bu sayede sinekler, besin alımı sırasında enerji tasarrufu yapmış olurlar. (sineklerin besini proboscis aracılığıyla aldıklarını hatırlatalım.) ayaklarıyla tat alabildikleri için her seferinde, kıvrık durumdaki proboscisi açıp, besinin olup olmadığını kontrol etmelerine gerek kalmaz. böylece, besinin olup olmadığını ayakları aracılığıyla anlayıp sadece gerektiği zaman proboscisi açmış olurlar.

    bunlara ek olarak, sineklerde göz kapağı bulunmadığı için gözlerini temizlemek amacıyla ayaklarını gözlerine sürttükleri de biliniyor.

    b. duygu özpolat

    http://www.biltek.tubitak.gov.tr/…_id=7&soru_id=586
    --- tübitak'tan alıntı ---

  • (bkz: ülkücü hareket olarak yola çıkıp ülkünün köküne kibrit suyu dökmek)

  • hemen 35 milyar dolara yabancılara satılmalıdır.

    debe editi: bunca yıllık suser'im, ilk defa bi entry'm bu kadar favorilendi ve debe'ye girdi. kendimi 50 sene oscar alamamış, yıllar sonra teselli için yaşam boyu başarı oscarı verilmiş yaşlı karakter oyuncusu gibi hissettim.

  • ah ulan ah! hayattaki tek başarısı, ilkokul çağlarından beri, kurs, özel hoca, kolej derken kafasına vurula vurula öğretilen ingilizce olan, ezik ergenlerimizi tatmin etmemiş.

    adam iyi bir yerden mezun mu? mezun...
    dünyaca ünlü bir yönetmen mi? evet...
    ingilizce biliyor ve derdini anlatabiliyor mu? evet...

    fazlasını da sen başar o zaman, ergen kardeşim!

  • fatma girik'in söz fatoda 'nın bir bölümünde, atatürk hava limanı'nın güvenliğini sınamak için uzun fıstıklı lokumların etrafına turuncu el işi kağıdı sararak sözde "dinamit lokumu" yapması...

    akabinde dinamit lokumlarını hava limanı güvenliğinden kontrole tabii tutulmadan geçirebildiği için sinirlenmesi... hava limanı güvenliğine 2 saat boyunca "ne biçim güvenlik bu, fatma girik de olsam kontrol edilmeliydim" diye bağırıp onları epey bir azarlaması...

    bölümün sonunda da el işi kağıtlarını açıp hava güveliğiyle beraber lokumları yemeleri...

  • hiçbir şeyin sonu değil diyen arkadaşlara anlatayım. herkes için bu dediğiniz şey geçerli değil. 25 yaşında okulumu bitirdim. 26sında askere gittim. 27 yaşında iş aradım bulamadım. bulamayınca da 1 sene bütün iş durumlarını kenara atıp sadece kpss'ye odaklandım. dedim ki ben 1 sene bu sıkıntıya katlanıp gerekirse tüm kitapları tarayacağım ve çalışacağım. ortamım değişsin diye de 8 sene yaşadığım erzurum'dan kalkıp izmir'e taşındım. ekim ayında başladığım maratonda sınava kadar pek çok kitabı aldım, her yayından soru çözmeye çalıştım. temmuz ayının 5'ine geldiğimde yaklaşık 35000 soru ve 50'ye yakın deneme çözdüm. son 1 ay her gün dersaneye gidip sabah 8, akşam 5 ders çalıştım. akşam da eve gelip deneme çözmeye veya konu tekrar etmeye çalıştım. benim gibi ders çalıştığını bildiğim türkiye'nin muhtelif yerlerinde en az 10 arkadaşım var. hepimizin tarih neti 15 net civarında.

    demem o ki belki hiçbir şeyin sonu değil ama hiçbir bokun da başlangıcı değil. halbuki ben 1 senelik emeği bir şeylerin başlangıcı olsun diye vermiştim. şu an 1 sene önceye geri döndüm. ösym soru komisyonu zaman makinasını buldu, bilmem kaç bin öğrenciyi 1 sene öncesinin hayattan hiçbir beklentisi olmayan tiplerinde geri döndürdü.

    gerçekten müfredatta ve geçmiş senelerde olduğu gibi sorular olsaydı da yapamasaydım anlardım. yani "buraya çalış" dedikleri yerlerde çalışmadığım ya da gözden kaçırdığım bir yer olsaydı kimseye kızma hakkım olmazdı. şimdi kızma hakkım var ama ben kızdıkça o kurum üste çıkıyor. din, iman bilmem ama insan hakkı diye bir kavram var. onun cezası da bu dünyada çekiliyor. hayatım boyunca hiç beddua etmedim ama şimdi eğer yukarıda biri varsa ve insan hakkını önemsiyorsa umarım bunca insanın emeğini hiçe sayanların cezasını kendi çocuklarından çıkarır. yazık bunca emeğe, paraya, insana.

  • başlık: beyler fitness da hocaya
    entry: steroid hapları erkeklik hormonunu bozar mı dedim.. adam ''yok aşkım öyle şeylere inanma'' dedi nasıl rahatladım nasıl sevindim bilemezsiniz.

  • künefe bim’de satılan hazır künefe.
    iskender’in eti eşek veya at etidir muhtemelen.

    kısaca cola en sağlıklısı bu menüde