hesabın var mı? giriş yap

  • yahu tam aylık olmuş 185, öğrenci aylık olmuş 80 daha nasıl zarar ediyorsun ? her metrobüs full, her metro full, her marmaray full. bu paralarla nasıl zarar edildiğini biri açıklayabilir mi ?

  • internetimizin geç bağlanması sonucu epey bir süre radyo dinlemek durumunda kaldım. kesinlikle dayanamadığım tek bir şarkıcı vardı o da oğuzhan koç ve hangi radyo istasyonunu açsam en geç 2 şarkı sonra o geliyordu ‘kendime sardımmm’ diyerek. tamam tiksinmek biraz abartı olabilir ama bana göre rahatsız edici bir sesi var. hani espirisine telefonda sesimizi değiştirmek için elimizle burnumuzu kapatırız sinir bozucu bir ses çıkar. işte tam öyle bir sesi var ve bu adam o sesle para kazanıyor. helal olsun.

  • aynı zamanda ilginç bilgilerin de aktığı video.

    * mars'tan saniyede 32 kilobit veri geliyor. mars'ın çevresinde dolanan bir uydu sayesinde internet (upload'dan bahsediyor) 2 mbit hıza kadar yükseliyor ama onun da zamanı çok kısıtlı (8 dakika). bundan dolayı mars'ta canlı yayın yapılamıyor.

    * bazı fotoğraflar 1.000'in üzerinde aynı kare "üst üste koyularak" renderlanmış. böylece ciddi anlamda keskin görüntüler elde edilebilmiş. 1.8 milyar pikselden bahsediliyor..

    * bazı fotoğraflarda gökyüzü mavi görünüyor. bu bilerek yapılmış. bilim adamlarının yeryüzü şekillerini inceleyebilmeleri kolaylaşıyormuş.

    * curiosity şuanda mars'ta aktif olan tek araç. spirit 6 yıl sonra, opportunity ise 14 yıl sonra çalışmaz duruma gelmiş.

    * nasa 2021'de "kum fırtınası" nı saptayan bir araç göndermeyi planlıyormuş. adı ingenuity.

  • kocaeli darıca'da bir kişi eşine gelen taciz mesajları nedeniyle karakola gidip şiklayette bulunuyor ama o da nesi? taciz mesajlarının geldiği telefon bir polise ait çıkıyor!

    iş bu kadar da değil, asıl olaylar daha sonra başlıyor. adamın şikayeti alınmıyor ve üstüne üstlük polislerce darp ediliyor. telefonundan görüntüler zorla tehditle siliniyor, hastanede ise eksik darp raporu veriliyor.

    adam savcılığa başvurduğunda ise savcı "görüntüler silinmiştir, vermezler" diyor.

    burada polisin tacizci çıkmasına mı şaşıralım, sonra tacizci polisi savunan diğer polislerin adamı dövmesine mi, doktorların eksik rapor vermesine mi yoksa savcılığın tutumuna mı?

    kim kardeşim bunlar, çete mi? kimse yok mu bu olan bitene ses çıkaracak? içişleri bakanı bunları görüyor mu? bu polis memuru ve onu koruyanlar ceza alacak mı? eksik rapor veren doktor ceza alacak mı? insanlar polise ve adalete nasıl güvenecek?

    kaynak

    edit: kocaeli valialiğinden bir açıklama gelmiş. yazıya göre bu şahsın tehdit-hakaret-kasten yaralama-dolandırıcılık-resmi belgede sahtecilik gibi suçlardan toplam 22 şüpheli kaydı bulunuyormuş ve olayın öncesinde gelişen başka bir olay sebebiyle polislere karşı tavır aldığı ve olayı çarpıttığı iddia edilmiş ve bir taciz durumu olmadığı söylenmiş.

    şimdi kim haklı kim haksız bilemiyorum. hiç bir kuruma güvenim yok. eğer böyle oldu ise emniyet'in tüm kamera görüntülerini çıkarması gerekir. umarım böyle bir rezalet hiç olmamıştır ve olay gerçekten valiliğin açıkladığı gibidir.

  • ligin son haftası şampiyonluk gitmiş...
    .
    ikisi de beşiktaşlı olan oğullarımla izlediğim maç.yaşları 10-17

    aralarında şöyle bir diyalog geçti...

    -küçük oğlum:...- abi.. ben hala beşiktaşlıyım .seviyorum yaa. nedense içim kıpır kıpır...
    -büyük oğlum:...-dur oolum daha ne yaşadın ki..? hemen karar verme 11 yaşına kadar takım değiştirebilirsin.
    -küçük oğlum:...- yok yok ben eminim. hiç kazanmasa da beşiktaşlıyım. son kararım...hem böyle saçma bi konuşmayı niye yaptık ki..?

    ben.. (içimden).-tanrım çaresiz hastalık vereceksen böylesini nasip et...(belli belirsiz gözyaşı..)

    özel not: büyük umutsuz... küçük kendini kurtarabilirdi...fakat o da olmayacak gibi görünüyor.

    zorlu bir hayat var önlerinde...

  • sokaklardaki tırtıl trafiğini azaltmak için uygulanan tırtılbüs projesinin ülkemizdeki örneğidir.

  • vazgeçtiğimi ancak affetmediğimi ve asla affetmeyeceğimi söylemiştim daha dün bir arkadaşıma.
    affetmediğim sürece vazgeçemeyeceğimi anlattı uzun uzun. affetmek ve vazgeçmek arasında böyle bir ilişki kurmamıştım hiç.
    affetmek, yok saymak gibi bir şey. affetmeyip intikam almaktan falan bahsetmiyorum. intikam almak, cezalandırmak herkesin yapabileceği şeyler değil zaten. benim yaptığım; bir gün mutlaka cezalandırılacağı umudu, ilahi adaletin gerçekleşeceğine olan güvenim. işte bu beklenti yaranın sürekli açık kalmasına ve hayatımızı olumsuz etkilemesine neden oluyor.

    eğer birinin hayatınızdan tamamen çıkmasını, onu yok saymayı istiyorsanız affetmek gerekiyor.

    affetmek, vazgeçmenin ön koşulu.

  • benim baba tarafim sizlerin "beyaz turk" diyebileceginiz bir aile ve annemin ailesi ise biraz "anadolu comari" ile iliskilendirilebilecek bir aile. kucukken ben annemin babasi olan dedemin namaz kildigini gorurdum ve ozamanlar icki ictigini gordugum babamin babasi olan dedemden daha ahlakli ve dindar oldugunu dusunuyordum. buyudugumde ise dayim ve hergun namaz kilan dedem dolandiriciliktan hapisteydi.

    obur "beyaz turk" dedem ise mahallenin bildigi en guvenilir insandi. insanlar tatile gittiklerinde evlerinin arabalarinin anahtarlarini dedeme emanet edip giderlerdi. hicbir zaman yalanla dolanla isi olmaz, kandirilsada kandirmazdi. kendisi vefat ettiginde ise babaannemin evine onlarca mektup gelmisti. hepsinde adini bilmedigimiz insanlar dedemin onlara burs verip okuttugunu soyluyordu. onun vesilesi ile onlarca insan hayallerine kavusmus ve okumus ama o bunu hickimseye (babaanneme dahil) bahsetmemisti. ben bu insanin ahlakini istiyorum, "anadolu comarlari"ninkini degil.

  • neyse ki kendi halinde yoluna devam eden insanlara zararı olmamış. tertemiz gitmiş. darısı diğer magandaların başına...