ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mahidevran sultan
-
şehzade mustafa'nın annesi, kanuni'nin eşidir.
zannedildiği gibi hürrem'e yenilmemiştir. çünkü hürreme yenilen kanuni'nin bizzat kendisidir.
mahidevran sultan, o gösterişli saray hayatından sonra bir anneye en yakışanı yapıp, babası tarafından öldürtülen oğlunun yasını sessiz sedasız çekerek, fakirlik içinde manisa'da sürgün hayatı yaşamıştır.
kanuni o kadar yenilmiştir ki hürrem'e; ilk göz ağrısı olan karısına bir maaş bile bağlatmamıştır.
onu açlığa terk etmiştir.
kanuni o kadar yenilmiştir ki hürrem'e; kendi oğlunu öldürttüğü yetmezmiş gibi, karısı mahidevran sultan'a bir saraylının başına gelebilecek en kötü şeyi yaşatmış ölmekten beter etmiştir.
kanuni sözüm ona ''muhteşem yüzyıl'' yaşarken,
kendi karısına ve öz oğluna aslında hiç de ''muhteşem'' bir baba olmamıştır.
böyle bir babanın yönettiği o ''muhteşem'' yüzyıl ne ilginçtir ki hürrem'in oğlu tahta geçince bitmiş,
osmanlı duraklama devrine girmiştir.
kim bilir belki de kanuni tarafından boğdurulan şehzade mustafa'nın,
hatta yıllarca sürgün edilip, hürrem'in hırsının ve kininin altında ezilmesine izin verilen mahidevran sultan'ın ahı tutmuştur.
belki de onun için osmanlı devleti bir daha asla ''muhteşem'' olamamıştır.
istanbul trafiği
-
bugün yaşanan versiyonu tamamen takdir-i ilahidir.
yetkililer nereden bilebilir ki trafik kazası olacağını?
elbette son derece inanılması güç bir olay olan bu kazanın kaldırılması da uzun sürüyor.
hani deseniz ki istanbul sık sık trafik kazası yaşanan bir şehir, amenna, hepimiz kızalım yetkililere.
ancak en son kazanın 1953 yılında yaşandığı bir dostluk, barış, kardeşlik ve sevgi kentinden söz ediyoruz. lütfen eleştirirken bunu da göz önüne alın, yapıcı eleştirin, edebsizlik yapmayın.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: şirkten korkmayan sevgilimi dövdüm.
entry: olay dün akşama doğru gerçekleşti. sevgilimle çay bahçesinde oturduk. 2 çay söyledim. bu bişeyler anlatıyor, köpek mi ne kovalamış, ben de ilgileniyomuş numarası yapıp derbiyi düşünüyom, etraftan sarı kız kesiyom falan neyse bu anlatırken bi ara ''allahtan hızlı koşuyorum'' deyince kan beynime sıçradı. ağzımdaki çayı püskürttüm allahu ekber dine dön diyerek yapıştırdım tokadı. bu da böyle anımdır.
debedit: emek verilmeden yazılan entry'lerin debe'ye girmesine her zaman karşı çıkmışımdır. maalesef bu da öyle oldu. fakat ilk kez debe'ye girdiğim için yataktan fırladığımı itiraf etmeliyim. herkese teşekkürler.
eminönü'ndeki baklava izdihamı
-
kullanılması gereken izdiham.
at ışidın üstüne helikopterle 1 ton baklava, aç sınır kapısını, sal bu görgüsüzleri üstlerine.
bak nasıl yok oluyor ışid
haliç'te rumların skandal haç çıkarma töreni
-
başlığı açan adamın adı heraklitos, rumları eleştiriyor amk!
tanım: dini bir merasim.
ikinci turda bakanlık taleplerimiz olacak
-
ikinci tura bırakmak istemesinin sebebi belli oldu. ülke yangın yerine dönmüşken kendi çıkarlarını ülkesinin çıkarlarından üstün gören “ milliyetçi “ cb adayının açıklamaları.
tax free
-
"vergi iadesi" anlamındaki kavram.
hızlıca ve kolayca anlaşılması için "vergi" nin ne olduğuyla başlayalım. vergi, "vatandaş olarak devletten hizmet aldığınız ülkede, yapmış olduğunuz iş-alışveriş gibi mali (ekonomik) işlemlerde, devletin kullanımına sunulmak üzere (ve devletin siz sevgili vatandaşına hizmet etmesi amacıyla) faturaya eklenen ve sizden alınan meblağ"dır.
yani misal gidip ekmek alıcaksınız, ekmeğin asıl değeri 80 kuruştur, 20 kuruş da vergi kesilir ve siz ekmeğe "vergi dahil" 1 lira ödersiniz. sizin açınızdan ekmek 1 liradır.
ama aslen 1 lira değildir, 80 kuruştur, geriye kalan 20 kuruş "alışveriş yaptığınız ülkenin devletine gönderilir". (önemli nokta zaten burası)
şimdi gelelim "tax free" / "tax refund" meselesine. siz tc vatandaşı olarak yurtdışına gidip alışveriş yaptıgınızda, mağazada "aa siz bu ülkenin vatandaşı değilsiniz, sizden vergi almayalım biz" demezler, diyemezler. vergiler, faturaya otomatik olarak eklenirler. e ama ben tc vatandaşı olarak yurtdışındaki bir devlete niye vergi vereyim ki? bana hizmet vermeyen bir devlete durduk yere niye vergi vereyim? işte bu noktada tax free devreye girer yani vergi iadesi.
yurt dışında alışveriş yaptınız, ekmek aldınız. ekmeğe 1 lira para ödediniz ama biliyorsunuz ki bunun içinde oranın devletine gidecek olan bir vergi meblağı var ve siz o vergi meblağını geri istiyorsunuz. bu durumda alışveriş yaptınız mağazaya diyorsunuz ki:
ben yurtdışından geldim aha buyrun pasaportum, bana bu alışveriş işlemi için vergi iadesi (tax free) belgeleri hazırlar mısınız?
bu hazırlanan tax free belgeleri ve almış oldugunuz ürün ile birlikte (bu örnekte ekmek almış olduk, ama gerçek hayatta ekmekten vergi iadesi alamazsınız, yok öyle birşey, abartmayın)
"o ülkeden çıkmadan önce" gümrük işlemleri bürosuna (customs office) gidip, beyan ediyorsunuz, diyorsunuz ki:
ben bi halt yedım sızın ulkenızden alışveriş yaptım ve aha elimdeki belgede yazan meblag kadar devletinize vergi gitti, faturam burda, aldıgım ürün de burada bakın, şu belgeleri onaylayın da, ben de vergi iadesi kuyruguna girip verdiğim vergiyi geri alayım. (bu gümrük onayı zaruridir, kaçınılmazdır, onay almadığınız takdirde vergi iadesi mümkün değildir)
bunların tamamı siz henuz daha o ulkenın içindeyken oluyor!!! o ülkeden dışarı cıktıktan sonra o gümrük onayını alamazsınız. havalimanındaysanız ve pasaport kontrolunden geçtiyseniz, o ulke sınırı dışına cıkmış sayılırsınız, gumruk arkanızda kaldı, geçmiş olsun.
şimdi temele geri dönelim. tax free almak istiyorsanız şunları sağlamalısınız:
1) geçerli bir pasaportunuz olmalı
2) yurt dışından alışveriş yapıyor olmalısınız
3) alışveriş yaptıgınız yer size tax free belgeleri sağlayabiliyor olmalı.
4) alışveriş yaptığınız ürünlerin toplam meblağı, o mağaza için gerekli minimum alışveriş tutarının üzerinde olmalı. (misal, x mağazasından tax free alabilmek için en az 80 euroluk alışveriş yapmak gerekliyken, y&y mağazasında en az 150 euroluk alışveriş yapmanız gerekiyor olabilir. bu eşik değeri bildiğim kadarıyla devlet tarafından belirleniyor, pazarlık ederek değiştiremezsiniz)
5) alışveriş yaptığınızda ödeme sırasında tax free belgeleri isteyip doldurtun. bazı kısımları siz dolduruyor olabilirsiniz.
6) o ülkeden dışarı çıkmadan önce gümrük memurundan onay alın. (bunun için hem alışveriş faturasını, hem ürünü hem de tax free belgelerini isteyecekler)
bunları yaptıktan sonra, pasaport kontrolunden gönül rahatlığıyla gecebilirsiniz. paranızı, vergi iadesi gişelerinden alabileceğiniz gibi, çıkış yaptıgınız yerde bu tür bir gişe/büro yoksa, posta yoluyla göndererek de paranın kredi kartınıza gönderilmesini sağlayabılırsınız.
cevabı hayır olan sorular:
1) yurtdışından sipariş verdim, tax free alabilir miyim? hayır
2) dhl le geliyor, fedex le geliyor, uçarak geliyor kaçarak geliyor. hayır, tax free alamazsınız.
s: + e nasıl olucak?
c: - çok basit canım kardeşim, yurt dışına sen gitmiş olucaksın, faturayı bizzat sen, yurt dışında kanlı canlı ellerinle tutup vergi iadesi formu ve gümrük onayı alacaksın. başka yolu yoook.
s: + arkadaşım yurtdışından geliyor, ona sipariş verdiydim ben o zaman olmaz mı?
c: - o zaman arkadaşın yapıcak tüm bunları ve vergi iadesi alacak sen değil.
s: + ha tamam o zaman :)
birşey değil.
tasfiye edilen fetöcüler ne yapacaklar
-
epdk mülakatında elendim.
trt 2 kez mülakatında elendim.
16 kez kamu kurumlarının mülakatından elenince kimse bana ulan cemaatçiler girecek diye sahipsizleri işsiz bıraktık bu adamlar ne yapacak demedi.
(bkz: su veren itfaiyenin hortumu)
hakkımı kimseye helal etmiyorum.
hem maddi zararım çok büyük hem psikolojik.
debe edit:(bkz: feto darbesine karsi askeri ogrencilerden aciklama)başka mağdurlar da varmış. hoş bu ülkede fetöcü değilseniz bir şekilde mağdur durumuna düşersiniz. yatacak yeriniz yok.
ne bu dünyada ne de ahirette
dolmuşta ineceğim deme şekilleri
-
bazı durumlarda riskli olabilecek seslenme şekilleridir.
- köprüyü geçince inebilir miyiz dayı.
(evet günün birinde dayak yiyeceğimi biliyorum)
yiğit özgür
-
eleman berber koltuğunda; berber elemanın arkasında,ense aynası yerine atatürk fotoğrafı tutmakta :
berber: nası olmuş?..
eleman: anam! atatürk!!.
berber: evet, ulu önder... bugün buradaysak bir çok şeyi ona borçluyuz... unutmayalım... unutturmayalım!..
eleman: lan eğri büğrü kestin di mi enseyi?!.
berber: diagonal!..
hacettepe tıp mezuniyetinde bakan kızı protestosu
-
yüreklere su serpen protesto.
murat cagan isimli ögrenci, kürsüdeki mikrofonu alarak hem "yüksek seref ögrencisi" ilanini öğrenciler arasinda ayrima neden oldugu icin istemediklerini anlatip hem de acibadem üniversitesi'nden yatay gecisle gelen, ilk 10 bine girememis bakan kizini elestirmistir. kendisini ayakta alkisiyorum.
bu haberi, bu da videosu.
(bkz: hacettepe tıp'a yatay geçişle giren bakan kızı)