ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
11 şubat 2019 tanzim satış yerinde çıkan tartışma
-
bu yaşta sebze kuyruğuna girdiği için üzgün ve sıkkın olan emekli birine "geber o zaman" diyen türbanlı bacı içeren video.
her şey sıçıp batırıldığı için kendi parasıyla kendisine şov yapılıyor, aidiyetten gözü kör olmuş olayı eleştirene "geber" diyor. nasıl bir kafa lan bu?
bir de "sen karşılığını almışsındır bin kere" diyor.
adam emekli, 50 yıl çalışmış, emekli haliyle sebze kuyruğunda. bu mu lan karşılık?
(bkz: siyasal islam)
29 nisan 2021 tam kapanma yalanı
-
tam kapanma yok zaten. esnaf kapanması var. zira esnaftan başka her yer açık, herkes sokakta gibi bir şey oldu. bizim dikmende dolmuşlar bile çalışacak. dolmuş çalışıyorsa bayağı bir insan bir şekilde sokakta olacak. al sana kapanma.
turkovac'ın coronavirüse karşı %100 etkili olması
-
yanlış orandır. bizim türk insanlarının yaptığı aşı bu korona denen mikroba yüzde binbeşyüz etkilidir. kesin anlamında yüzde binbeşyüz. yani daha bilimsel konuşmak gerekirse aşı yaptırana bi sikim olmaz.
game of thrones'un tek cümlelik özeti
-
o da mı ölmüş amk ya.
ekşi itiraf
-
*bazen her şey yoluna girecekmiş gibi oluyor. sonra bi' bakıyorum meğerse yol bana girmiş.
*anneannem hacca gittiğinde free shop'tan absinthe istemiştim, aramış ama bulamamış canım benim.
*bekârlık sultanlıksa benimki imparatorluk oldu. artık fetret devri yaşamak istiyorum.
*dün gece hiç tanımadığım bir kertenkeleye sırf ejderhaya benziyor diye usulca sokulup merhaba dedim.
*ilkokulda seçimle sınıf başkanlığına geldikten sonra tüm sınıfı ayaklandırdığım için başkanlık elimden alınmıştı. 10 yaşımda darbe gördüm. sonrasında sınıfın güneydoğusuna sürülmüştüm.
*saçımı vikingler gibi örgülü, rastalı, kazıtmalı yapayım ama apaçi muamelesi görmeyeyim istiyorum. saygı istiyorum. toplum buna hazır olsun istiyorum.
*o kadar çok hastalığım var ki hâlâ yaşıyor olmam da ne bileyim biraz şov bence.
*en yakışıklı harf e, en güzel harf g, 8'ler siyah, cumalar yeşil ve do notası portakal çiçeği gibi kokuyor.
*evden çıkmaya alerjim var. güneş ışığı tenime değince kaşınıyorum, insan görünce böcek görmüş gibi huylanıyorum, sokakta bütün bir çin nüfusu üstüme yürüyormuş gibi geliyor.
*bana bebekken ninni yerine megadeth, slayer falan dinletmişler bu asiliğin başka bi' açıklaması olamaz.
*sanki kader ağlarını örerken sıra bana gelince ip bitmiş de düğüm yapıp bırakmış gibi bi' hayatım var.
*bundan sonra bana sayın fazlaejderhasiolanvarmi diyeceksiniz. çünkü ssg entry'mi favorilemiş.*
z kuşağının ezip geçtiği çomar dayı
-
özellikle bu zihniyetteki 60+ yaş kişilere, zerre saygı duymamamın yegane sebebi olan dayıdır.
ülkemizde bolca olduğu gibi şehrimizde, mahallemizde, sokağımızda hatta akraba çevremizde de bulunmaktadır.
yüzlerine karşı diyorum, vatan haini nankörlersiniz, gelecek katilisiniz.
edit : ifade
venezuela'nın koronavirüs ilacını bulması
-
ekonomi kötüleştikçe hayal gücü gelişiyor sanırım
rollercoaster tycoon
-
oynadığım hiçbir zaman haritayı tam anlamıyla dolduramadığım oyun. daima "aman harita dolarsa yeni alan satın alamam" korkumdan 4-5 katlı yollar, custom designed trenler yapıyordum. bir oyuncağın ortasında 2 x 3 kare alan varsa orası mutlaka ya yemek ya da tuvalet olarak kullanılıyordu. yıllar sonra yine oynadığımda bile haritaya yayılamadım, hatta bu sefer daha da sıkışık tasarladım, kısıtlı kaynaklar altında "tutumlu" bir insanım sanırım.*
bir de oyundaki ilk amacım borcu kapatıp faiz giderinden kurtulmaktı; "iki sene dişimizi sıkalım" derdim eğer kâr ettiğini bildiğim bir roller coaster geliştirilmediyse. ilk baştaki ar-ge bütçemi rekreasyona değil de tamamen yeni oyuncaklara yönlendirir, başarımı rating ile değil de kasadaki para ile ölçerdim. yazarken o zamanlar kaç yaşımda olduğumu düşünüp yadırgıyorum ama football manager oynarken kâr hesaplayan, simcity oynarken kâr maksimizasyonu peşinde koşan bir insan olarak tutarlıymışım en azından.
buna karşın kaynakları idareli kullanma ve kârlılık konusunda bir çocukluğumu gözden geçirmem gerektiğinin de farkına varmış durumdayım. sebeplerini irdeleyeceğim.*
2030'a kadar gerçekleşecek olan 32 tahmin
-
global olarak düşünürsek benim düşünceme göre:
insanlar robotlaşacak.
gelişmiş ülkeler marka marka şekil şekil biyonik kol bacak kalp böbrek geliştirecek. kusursuz çalışacaklar.
diyelim ki sen kolunla maksimum 20 kg kaldırıyosun, bi kol takacaklar sana 40kg hiç zorlanmadan kaldırabileceksin. akşamları şarj edeceksin falan. olacak bunlar. kanada, abd, fransa, almanya bu sektörü coşturacak.
şimdi de ülkemizde olacak şeylere bakalım:
4. boğaz köprüsü
adanaya hızlı tren
konyaya kainatın en büyük camisi.
5 kavanoz bal 120 tl olacak.
edit: bykush uyardı sağolsun kainatmış kahinat değil.