hesabın var mı? giriş yap

  • "justice league üyeleri bir bir paket edildiğinde, uzaydaki karargahlarında toplanıp bunun nasıl olduğunu tartışırlar.

    batman der ki 'ben hepinizi ayrı ayrı araştırdım ve en zayıf yönleriniz üzerinden tek tek savunmasız hale getirmenin (öldürmenin değil) yöntemlerini buldum. ve biri bunu benden çaldı.'

    bunun üzerine justice league üyeleri arasında batman'ın yaptığının bir hainlik olduğu konusu vuku bulur ve kendisini justice league'den atmak için oylama yapmayı önerirler.

    batman' de buna karşılık 'dünyanın en büyük güçlerine sahip bu insanlar, mind control da dahil olmak üzere bir gün kendilerinin de dünyaya karşı olabileceklerini düşünmedilerse; benim zaten bu grupta durmamın bir sebebi yok' der ve gider. daha sonra kendi içinde durumu mukayese eden superman, içinde kriptonit olan bir kutuyu batmen'e verir. 'bir gün ben de sapıtırsam, bana karşı kullanırsın' der."

    kendi içinde sürekli bir acı yaşar. ailesini kaybetmiş olmanın etkileri onu manevi olarak başka bir boyuta taşımıştır. kendisi henüz ilk zamanlarında jefferson skeevers'ı pataklarken içindeki acıyı "you can never escape me. nothing harms me but i know pain. sometimes i share it with someone like you" cümleleriyle tarif etmiştir. suçlulara bakış açısı ve onlara karşı davranışları, batman olmanın onun içinde yaşayan insanlığın tam karşılığı olduğunu bize gösterir. batman, batmandir. bunun bir karşılığını da gördük;wonder woman, doğruları söyleten kementi lasso of truth ı batman ucundan tutarken ona "gerçek kimliğin nedir diye sorar". aldığı cevap tabiki batman olur.

    işte bu acılar ve suçlulara karşı savaş üzerine kurduğu dünyasının mental yoğunlaşması onu dünya insanlarından farklı bir yere koymuştur. tüm diğer süper kahramanlar gibi, gözünden lazer atan superman'in bile sürekli olarak yumruk yumruğa dövüşmeyi tercih ettiği süper kahramanlar dünyasının en iyi yakın dövüşçüsüdür. fiziksel yetenekleri bir insanın ulaşabileceği en üst seviyededir ve kendisi yorulmaz. batman'i nefes nefese göremezsiniz. fiziksel yetenekleri için darkseid isimli vatandaş, gözünden attığı güdümlü lazerlerden kaçan batman'in arkasından "henüz hiçkimse benim omega beamışınlarımdan kaçamamıştı" demiştir.
    bununla birlikte evrenin en zeki insanlarından biridir. insan aklının sınırlarını zorlayan bir "bilme merakı" ve hafızası vardır. bu merak onu bilgiye, bilgi de stratejik bir dehaya doğru yol açmıştır.
    süpergüçleri olmayan bir insan olduğu için tek mermilik canı ya da 15 metreden bir kez düşme hakkı vardır. batman'i gerçekten batman yapan şey o tek mermiden ya da 15 metrelik düşüşten hep bir santim uzakta kalabilmenin yolunu bilmektir.

    batman'in içinde bulunan karanlığı ne yazık ki son dönem dc filmlerinde veremiyorlar. belki de yaşlandı ve artık daha duygusal demek istiyor da olabilir. batman öyle biridir ki kendisi bir suçluya sorular sorarken "yeter artık, bırak adamı" diyen supermani tuttuğu gibi yere çalmıştır. öyle wonder woman'ın sürpriz yumruğuna he deyecek biri asla değildir..

  • ingilizce iktisat okudum. herkesin benden beklentisi süslü süslü giyinip plazalarda çalışmamdı. oysa benim hayallerimin mesleği çobanlık*. şu an 33 yaşındayım, iki yıllık açıköğretim laborant ve veteriner sağlık bölümünde okuyorum. yem bilgisi dersine çalışırken ineklerimin, atlarımın olduğunu ve onlara böyle nam num yiyecekleri güzel yemler hazırladığımı hayal ederek mutlu oluyorum.

    edit: anaam debe olmuşum, var olun siz. diplomamı alayım, paylaşacağım burada*.

    ayrıca istek üzerine paylaşıyorum:

    (bkz: larende anadolu lisesine kitap topluyoruz)

    (bkz: antalya'daki yoksul aileye yardım kampanyası)

    yıllar sonra gelen edit : hayallerim gerçek oldu a dostlar. çobanlık yapıyorum ama insan çobanlığı. işim bütün gün insanları dürtüp yapması gereken şeyleri hatırlatmak. şahsen ben inek veya koyun tercih ederim aslında ama ne yaparsın?

  • üst edit: "yalancıyı sikmiyorlar ki" dedirten anlamsız ve ahlaksız bir iddia. zira kaybolsa ne olacak?

    haber
    görsel

    benim dışımda kimse yazmasın. ahlaksızlar pirim görmesin.

    ekleme: bizim insanımızın sorunu bu arkadaş işte. bir tane kansız burada trollük yapıyor, muhalifmiş gibi görünün alçaklar başlığa girdide bulunuyor, muhalifler de gelip sövüyor. sorarım, böylesi bir günde böyle bir başlığı açacak kadar aşağılık, vicdan yoksunu, alçak ve düşük zekalı birinin sözlerine argümanlarla cevap vermek kime ne fayda sağlar? bu gibi kansızların amacı zaten cevap almak değil, kansızlık yapmak. illa zor yoldan mı öğreneceksiniz yani?

    ikinci girdide yazmışım işte, neyini uzatıp ite köpeğe prim verme derdindesiniz ki? iki fav kasmak için iki beğeni almak için bir tarafınızı yırtmanıza değer mi?

    ekleme2: başlık gündeme girmiş... allah sizi ıslah etsin.*

  • kiracı hatalı. konu belli ki kirayla ilgili değil, merdiven boşluğuna koyulan ayakkabılarla ilgili. neredeyse bir ayakkabı reyonunu dolduracak kadar ayakkabı var merdivende.. belli ki ev sahibi daha önce defalarca uyarmış ama merdivene ayakkabı koymaya devam etmişler. ki merdiven de daralıyor haliyle..

    kiracının üslubu da hiç doğru değil. evsahibine "deli karı" diye hakaret ederken, evsahibi ise evin içini gösterip ayakkabıları kastederek "buraya koy yavrum" diyor.

    köydeki gibi ayakkabı falan dışarda kalsın diyorsanız apartmanda oturmayacaksınız, köye döneceksiniz.

  • böylesine yolculukta kılınan namazın adı 'şov namazı'dır. farz bile denilmez.
    çok istiyorsa, oturduğu yerden kılsın da, diğer yolcuların hakkına girmesin.

    edit: biz de biliyoruz lan farz olduğunu. tee bilmem nerden van'a giderken hem öğle hem akşam namazımı kılayım demek tamamen bencilliktir.
    3 dk molaymış pehh. mescite git-gel zaten 5-6 dk tutar. bir de üstüne en az 2 rekat namaz kılacaksın. minimum 12-13 dk falan.
    ee ben de budistim, kenarda 10 dk durdurup meditasyon yapacam. var mı iznin? eminim, kafir, zındık diye basbas bağırırsın.