hesabın var mı? giriş yap

  • huzurun tanımı, saklı cennet. ayrı ayrı zor zamanlar geçirdiğimiz 3 kuzen toplaşıp gittik, iyi ki de gittik. eğer denize gireyim, sahilde kitabımı okuyayım, müziğimi dinleyeyim, aman partiler falan hiç bana göre değil, kafamı dinlemek istiyorum tatilcilerindenseniz şiddetle tavsiye ediyorum. denizi çok temiz (öyle ki balıkları net görebilirsiniz), ormanla iç içe, manzarası harika şirin bir koy. keşfedilmemesi de harika, her yer butik otel, aile oteli, öyle ultra her şey dahil ziyanlığı yok (her gün çöpe giden binlerce yemek falan, vicdanınız rahat)..öğle yemeği veya akşamları bir şeyler içmek için (bkz: chill house lounge adrasan) ı tavsiye ederim, müzikleri iyi, sahil boyunca bulunabilecek en güzel mekanlardan.. ayrıca mutlaka nehir üzerindeki çardaklara gidin bir şeyler için,yiyin, huzurdan geberin, etrafınızda gezinen ördekleri, balıkları izleyin, seslerini dinleyin.. 5 gün sonunda daha tebessümlü, kafa rahatlığıyla ayrıldık, hepimize çok iyi geldi adrasan..şimdiden seneye 3-4 gün sevdicekle oraya gitme, saklı, huzurlu bir tatil geçirme, parasailing yapıp tepeden güzelliği seyre dalma, tekne turuyla yerli maldivler olarak geçen masmavi koyları gezintiye çıkma planlarım hazır...

    not: tabii o kadar huzurdan sonra gerçek yaşama dönüş, bütün sorunların seni bir anda sarmalaması çok acı geliyor ama arada oradaki sessizliği hatırlayıp az da olsa içimi ferahlatıyorum.

  • a101'in bim'den daha ucuz olması lakin bim'in a101'den daha kaliteli olması. mesela a101'de plastik sucuk 3 lira ve bim'de plastik sucuk 5 lira fakat bim'deki sucuğun tadı daha çok plastiğe benziyor, yani yerken yemeğin tadını alıyorsun, ağzına bi' asfalt değmiş gibi oluyor. oysaki a101 sucuğunda ne bi' plastik kokusu ne bi' kıkırdak, dümdüz domuz etini dizmişler, bıçakla keserken bıçak bile tiksiniyor, yana kaçıyor bıçak.

  • sesli güldürmüş olaydır.

    bu yüzden hapse girse içerdekilere olayı nasıl açıklayacak adam onu merak ediyorum.

    - sen neden yatıyorsun?
    +adam yaralama.
    +abi sen neden yatıyorsun?
    -snnmnkym.

  • kitap-film uyarlamalarına yapılan eleştirilerde hep film yetersiz bulunur, kitap daha güzeldir, karakterler derindir, anlatım içtendir vsvsvs. kitabı okuyan kesim her zaman haklıdır elbette *.
    bu film ve kitap birbirini tamamlıyor ama. filmi izlemeseydim kitap hakkındaki düşüncelerim eksik kalırdı. kitap+film'den sonra kafamdaki trainspotting imgesi tamamlanmış yapboz gibi oldu. kitabın kasveti ve filmin başıboşluğu, kitaptaki trajedi ve filmdeki ironi birbirini çok güzel dengeliyor. başka hiçbir uyarlama bana aynı hissi vermedi şimdiye dek.
    ve danny boyle'un yaptığı en iyi filmdir. bunu kimseyle tartışmam.

  • pek çoğu sadece evlenilen kişi ile ilgili olan detaylardır. mesela:

    sen eğer sadece yazın bacaklarını alan bir kızla evlenirsen muhtemelen evlenince bacaklarını almaz.

    ya da aynı şekilde horlayan bir adamla evlenirsen evet, evlenince de o adam horlar.

    dişlerini fırçalama, ağız suyu kullanma alışkanlığı olmayan, dişlerinde çürükler olan, sigara içen bir kadın/erkekle evlenirsen sabahları ağzı kokar.

    görücü usulüyle evlenmediyseniz bunları geçelim.

    banyoda geçen şeyler de tamamen kişilikle alakalıdır. ben duş alırken kimse banyodaki tuvaleti kullanamaz ya da ben tuvaleti kullanacaksam kimse banyoya ayak basamaz.

    eşim benim yanımda gaz çıkartmaz mesela, ya da ben onun yanında çıkartmam. çünkü taa çıkmaya başladığımız dönemden beri ben bu konuda dikkatli olmuşumdur. ya da mesela o bir kere geğirmiştir benim yanımda, ben de kibarca bunun çok ayıp olduğunu düşündüğümü söylemişimdir. ve evet ben evleneceğim kişiyi doğru seçtiğim için o benim bu düşünceme de saygı gösterir.

    burda gelip eşleriniz hakkında atıp tutmanızı geçtim, yazdıklarınızı okudukça evliliğinizi öylesine yaptığınız düşüncesi oluşuyor bende, o evliliğe dair mide bulandırıcı bir detay oluyor haliyle de.