hesabın var mı? giriş yap

  • başlığı görünce herkesin aklına sürücünün kadın olduğu geldi değil mi?

    yanılmadınız.

    yakınlarına sabır dilerim.

    tanım : kadın sürücüdür.

    çok sayıda mesaj gelmesi editi : kadınların koordinasyon eksikliği erkeklere nazaran bariz bir şekilde ortadayken, konumuz da bu iken ; olayı kadın düşmanı olmama bağlayan mesajların yazarlarına selam olsun.

    konumuz trafik canavarlığından ziyade, fren yerine gaza basma hadisesi. koordinasyon eksikliği. bunu giderip araç kullanan kadınlara saygımız tabii ki olacak.

    ulen kalkışı zor bulup, kalkış hesaplaması yapmamak için kavşaklarda durmayan, yol vermeyen kadın sürücülere hiç mi denk gelmediniz? bir motorcu olarak kadın araç sürücülerini maalesef çok iyi tanıyorum.

  • saygısızca bir şey bulamadığım, ülkemizin durumuna konu üzerinden eleştiri getiren ironik haber.

  • adamlar haklı bence çanakkale'de zafer kazanan bu uğurda silah arkadaşlarını kaybeden askerlerini şehit veren mustafa kemal bile diyor ki sizin evlatlarınız artık bize emanettir..
    düşmanını bile bu şekilde sahiplenen bir liderden evinde oturup diriliş izleyen gruptan oy toplamak için bu sözleri söyleyen bir lidere sahip olmak zor bir durum malesef...

  • parke ve pimapendir.

    onlarca ev baktım; "lüks, süper lüks, ultra lüks" diye pazarlanan daireler arasındaki tek ortak nokta, parke ve pimapen.

    ayrıca emlakçılarımıza göre türkiye'deki dairelerin %90'ı lüks ve süper lüks sınıfında değerlendiriliyor. emlak ilanlarını aratın, bakın; istanbul'un herhangi bir ilçesinde bulacağınız 100 emlak ilanından 900'ünde "lüks, süper lüks, ultra lüks" yazıyor olacak.

    artık sobalı eve falan "normal" diyorlar demek ki.

  • dar gelirle denilen kesim aylık 27 bin ödemeyi nasıl yapabilecek?

    2 milyona ev var mı?

    *çok basit iki soruyu aklıma getiren finansal hazırlık.

  • malumun ilamına lüzum yok da hadi konuşalım, gerçekten var olan ciftlerdir. her pazar bunlari izleyip, keske yardımcı olabilsek diyorum. zira zift gibi akıyor, yayılıyor, ayaklara bulaşıyor simsiyah mutsuzlukları. gittikçe büyüyerek bütün takım yıldızları hürp diye yutan bir kara deliğe dönüşüyor. katladiklari veya sürdükleri bebek arabalarıyla, hayattan iki gram zevk alamadıkları, ruhsal ve zihinsel anlamda baska mecralarda fink attıkları ve bedenlerini bu bayat düzenin peşinde sürükledikleri açık seçik izlendigi halde, onbinlerce genc her gun, her saniye bu mutsuz düzene doğru, bant üzerinde pres makinesine ilerleyen salçalık domatesler gibi ilerlemekteler.
    neden? bunu kendinize neden yapıyorsunuz? çocuklar harika varlıklar olabilirler. fakat bu toplumda, avm kültüründe, boktan eğitim sisteminde, soğanın kıymete bindigi enflasyon şartlarında, köy kadar kalabalik fakat komşunun komşuya yabancı olduğu 1+1 evli itiş tepiş sitelerde, evlenip cocuk yapılır mı? sevdiğiniz insanın ortasından bastığı diş macununa veya sabun üzerinde bıraktığı kıllara şaka yollu sövmek keyifli olabilir, fakat bunu ömre yaymaya gerek var mı?
    hafta sonları ben kulağımda müzik elimde kitap, telefonun ucunda veya yanımda dostlar, hayatta bana keyif veren her türlü hobimle, kendimi gerceklestirdigim sanrısını yaşarken; bebek arabasıyla çantaları sırtlanmış baba ve kucağında bebegiyle önde ilerleyen dogum kilolarını verememis anneye bakıyorum. hayatı anlamlı kılma çabası peşinde üreyip, girdikleri cendereyi anca fark etmelerini izliyorum. çocuğa adanan ömrün, çocuk büyüyünce çocuğun hayatının her lahzasına karışmak suretiyle hesabının yine çocuktan sorulacağı bu debelenmeyi, esefle izliyorum. keşke yardımım dokunsa diyorum. keske onlar icin bir sey yapabilsek. fırsatları olsa kucaklarında ne var ne yok sıpıtıp kaçacaklarini bilerek, park ettikleri arabaya tin tin yürümelerini veya sahilde dolanmalarını izliyorum.
    bebek ekseriyetle viyak viyak ağlıyor, kalabalıktan huzursuz oldukca ağlıyor sabi. bir kasabada, otlak alanda, meşe ağacının altında, sırtını ağaca yaslamış anne ve babasının yanında kundaklanmış vaziyette, agac dallarının arasından sızan ışık hüzmelerine bakıyor olsa, böylesi ağlamazdı. gülücükler saçardı, ninesi derdi ki "bebekler melekleri görürmüş, melek gördü bizimki."
    dört bir yandan üzerime insan akın ederken, ben dahi sallanmış şampanya misali kımıl kımıl patlayacak gibi oluyorum, o bebek nasıl fenalaşmasın.
    köyde kasabada tamahkar beklentiler ve minimal dinamikler içerisinde, sobanın üzerinde kestane çevirerek yaşlandığımız hayatlar yaşasak genç de evlenilirdi altı çocuk da yapılırdı. şehirde ısrarla bu düzeni kurup ilerletmeye çalışanlar hafta sonu görülen çocuklu mutsuz çiftlerdir.
    kendilerine nasıl yardımcı olabileceğimizi bulabilmek isterim. çocukları ve bebekleri seviyorum, belki bazı hafta sonları bencilce gtumu gezdirmek ve kendimle ilgilenmek yerine yarı zamanlı - gönüllü bebek bakıcılığı yapabilir ve o çiftin, flört eden iki taze aşık gibi takilabilecekleri anlara kavuşmalarına destek olabilirim. blabla ötmek kolay, karanlığa bi mum yakmak lazım.

  • ilk uçuşundan iki ay sonra 623km/sa (387,4mph) hız ile rekor kıran, , rolls-royce'un tamamen elektrikli uçağıdır. resmi video

    fotoğrafları için: flickr
    videoları için: vimeo
    resmi web sitesi: rolls-royce accel

    buna ek olarak üç kilometrelik bir parkurda 555,9km/sa (345.4mph) hıza ulaşarak daha önce tescillenen 213.04km/sa (132mph)'lik rekoru da egale etmiştir.

    boscombe down test sahasındaki diğer çalışmalarda, 15 kilometrede 532.1km/sa (330mph) hıza ulaşarak, 202 saniyede 3.000 metre yüksekliğe tırmanarak iki rekoru daha kırmıştır. görsel

    firma, dünya rekorları kırdığını doğrulamak için verilerini dünya havacılık ve uzay rekorlarını kontrol eden ve onaylayan dünya hava sporları federasyonu'na (faı) gönderdi.

    spirit of innovation bu başarılara 400kw elektrikli güç aktarma sistemi ve 6.480 hücreli 750v'luk pili sayesinde ulaştı. pil, dakikada 2.200 devir ile dönen üç pervaneyi çalıştırmaktadır. hepimizin anlayacağı şekilde tanımlarsak; 7.500 akıllı telefonu şarj edebilecek kadar enerjisi vardır.

    spirit of innovation'ın da bir parçası olduğu rolls-royce accel programının amacı ticari uçaklar da dahil olmak üzere gelecekteki elektrikli uçaklar için pil teknolojisini geliştirmektir. bunu sağlarken aşılması gereken en büyük zorluk pillerin ağırlığını azaltmanın yollarını bulmaktır. bunun üstesinden gelmek için rolls-royce, pil muhafaza sistemini uçağın yapısal bir parçası olarak hareket edecek şekilde tasarlamıştır.

    rolls-royce, elektrikli arabalarda pil hücresi ve pil muhafazası eşit ağırlık oranına sahipken, spirit of innovation'daki pil kutusunun 450 kg ağırlığında olduğunu ve bunun 300 kg'ının pil hücrelerinden oluştuğunu söylüyor.

    ayrıca, pil gücünün yüzde 90'ının uçağa güç sağlamak için kullanıldığını, yalnızca yüzde 10'unun ısı ve ses nedeniyle kaybedildiğini ve sonuçta ortaya çıkan sistemin çok verimli olduğunu belirtiyor.

    pillerin ısınması aşılması gereken bir diğer problemken şirket bunu mantardan oluşan yanmaz ısı bariyeri sistemi ile aşmış durumda. uçaktaki gelişmiş sensörler saniyede 200 bin gelişmiş veriyi işleyip uçuş sırasında pilota pil sıcaklığı, voltaj gibi konularda geri dönüş sağlamaktadır.

    rolls-royce, accel projesinden edindiği deneyimi, dikey kalkış ve iniş yapabilen (evtol) elektrikli hava taksileri ve elektrikle çalışan büyük ticari uçaklar için kullanmayı planlamaktadır.

    kaynak: science focus - rolls-royce