hesabın var mı? giriş yap

  • her resmi ayrı ayrı kitap konusu yapılabilecek bu ressam babanın bir de "peasant wedding" yani türk sanat tarihine "köy düğünü" diye tercüme edilmiş bir başyapıtı daha vardır..

    bu resim, avrupa'da leonardoların, raphaellerin isayı sanatla bir milyonuncu kez kutsadıkları dönemde, 1568 tarihinde yapılmıştır. brueghel köylüleri en sıradan hallerinde, bir düğünde, yemek telaşında resmetmekle zaten dönemi açısından yeterince şok edici bir resim çıkarmıştır. velakin resmi bugün okuduğumuzda başka şeylerle de karşılaşırız..

    düğünün "gelin"i, tıpkı çağdaşlarının isa'yı oturttukları yerde, resmin tam merkezinde durmaktadır. gelin görün ki “gelin” acayip bir biçimde çokça resmedildiği haliyle "isa"ya benzemektedir. bizim brueghelimiz durup dururken gelinin kafasına hale oturtamayacağından başka yollara başvurmuş, arkasına çerçeve işlevi gören yeşil bir bez asmış, tam kafasının üstüne, bizim üç boyutluluğa meyilli bakışımıza “duvar” olarak yansıttığı duvar çizimine* bir kap-kacak asmıştır..

    gelin-isanın gözleri kapalıdır. figür eğer gelinse bu mutluluktan olabilir herhal. ama gözlerinin kapalılığı, kadrajdaki hiçbir figürle hiçbir bağının olmaması vs. altta yine ilahi bir çağrışıma yol açmaktadır.

    resmin sol alt köşesinde ekmek yiyen çocuk ve şarap testilerinin bir araya gelmesi de tesadüf olarak değerlendirilemez bu durumda.

    ayrıca resmin “son akşam yemeği” sahneleri ile bağını kurmak bile mümkündür hani.

    en yalın halleriyle, kaba ve komik biçimdedir köylüler. kocaman kırmızı burunlarıyla bir anlamda karikatürize etmiştir onları sanatçı. peki böyle “kaba” ve “komik” bir ortamdan isa’ya niye gönderme yapmıştır? hayır ne ima etmiştir?

    gel de çık içinden!

    http://www.ibiblio.org/…nt/auth/bruegel/wedding.jpg

  • gece ulaşımının sadece gece hayatı için gerekli olduğunu düşünen dangalakları göstermiştir.

    gecenin bir yarısı hastaneye gitmesi gereken, eczaneye ulaşması icab eden, şehir dışından gelmiş kalacağı yere ulaşması gerekebilecek birilerinin olma ihtimalini aklına getiremeyenleri de göstermiştir.

  • istanbul sinirilarinda nerdeyse yuz metreyi para istenmeden tamamlamak imkansiz hale geldi .ne zaman bi yerde dursam hemen biri yanasir ve cesitli gerekcelerle para ister.
    dilencilik ,insanlardan dogrudan para isteme , sigara isteme ,karnim ac adi altinda yemek parasi isteme , hayvanlari seviyor musunuz diyerek para isteme , trafikte aynanin kirilmamasi icin para isteme vb . istanbul insani devamli bir para istenmesi ile karsi karisya ve bu inanilmaz rahatsiz edici bir durum. tum bunlar o kadar kaniksanmis ki kimse ya sokakta herkes neden para istiyor demeyi birakmis

  • futbolcular yardim etmez.
    inşaat zenginleri ihale zenginleri etmez.
    milletvekilleri adaylar aday adayları siyasi partiler etmez.
    ulkenin sosyal kurumlari yardim etmez.
    yine biz sozlugun fakirleri ustuste para koyariz toplariz o parayi.
    tanim: zengin ve fakir kavramlarini tekrar sorgulatan kampanyadir

  • 40 güvenlik

    35 temizlikçi

    dini partiyi bir kenara koy. bugün çoğu avm de o görevleri yapan bu sayıda personel yok.

    iti kopuğu bekçi yaptılar, gönder 10 tanesini, temizliğe de görev bölgesindeki belediye baksın mantıklı makul olan budur.