hesabın var mı? giriş yap

  • düşünsenize adamın birisi geliyor 100 yıl önce ülkeyi kurtarıp
    yetmezmiş gibi bir de bu habeş maymunları gibi olmamamız için ön görülerde bulunup dinle devlet işlerini ayırıyor
    sonra 2021 yılında başkaları gelip 100 yıl önceki halimize dönelim deyip din tüccarlığı yapıyor
    aklın mantığın bittiği noktadayız.

  • inşaat işçisi bir babanın kızıyım. orta okula kadar bu sorudan ölesiye utanırdım. sıra bana gelmesin isterdim. okuduğum sınıf ağırlıklı olarak zengin çocuklarının okuduğu bir sınıftı. okulun ilk günü herkeste yeni ayakkabılar, yeni önlükler, yeni çoraplar. bende babamın patronunun oğlunun ayakkabıları olurdu. kuzenlerimden kalan önlük ve altı yırtık çoraplarla gelirdim. öğretmen bunu bilir, görür inatla sorardı o soruyu.

    liseye başladığım gün bana bir öz güven geldi. babamın işi ile gurur duymaya başladım. övüne övüne kalkıp benim babam inşaat işçisi demeye başladım. büyük gurur duyuyordum. hatta bir defasında kendisi inşaat işçisi ve benim rol modelim olur dedim. tüm sınıf güldü. inşaatçı mı olacaksın diye dalga geçtiler. bende hayır inşaatçı olmayacağım çalışkan olacağım onun gibi dedim. nitekim de o günden sonra babam gibi çalışkan oldum. iyi ki inşaatçı bir babanın kızıyım.

  • *** 2010-2011 şampiyonu trabzonspor ***

    ilaç adlarının %99.3'ünde* şu harfler yer almaz:
    c, (ç), d, g, (ğ), h, (ö), (ş), u, y

    şu harfler ise ilaç adlarında vazgeçilmezdir:

    s, o, l, d, i, n,

    kuşkusuz istisnalar vardır. ilk duyuşta kulağa ilaç ismiymiş gibi gelen bir kelime türetmek için:

    ilk hece için üç ihtimal vardır:
    a) bir sessiz bir sesli
    b) bir sesli bir sessiz
    c) bir sessiz bir sesli bir sessiz

    ilk hece bunlardan hangisi olursa olsun ikinci hece bir sessiz bir sesliden ve son hece de bir sessiz bir sesli bir sessizden oluşur. x = sessiz harf o = sesli harf olsun:
    üç ihtimal:

    xoxoxox
    oxxoxox
    xoxxoxox

    ilk hece xo şeklindeyse p, d, t veya r sessizlerinden biri alınır. yanına e gelirse diğer sesliler de e-e-o veya e-i-o veya e-i-a diye gider. yanına a gelirse a-o-i formülü uygulanır.

    ilk hece ox şeklindeyse sesli harf a olur. a-i-i (aspirin) veya a-a-a ya da a-e-i şeklinde devam eder. a-a-a diye giden seriyi x'le bitirmek vaciptir.

    son hecenin seslisi i ya da o ise son hecenin son seslisini de "n" yapmakta fayda vardır.

    ilk hece xox şeklindeyse sesli harf e yapılır. sesliler şöyle gelir: e-i-o, e-a-o. ilk hecenin ikincisi sessizi "p" olursa daha makbul olur.

    bu algoritmaya uygun birkaç isim uydurmalım şimdi de:

    remedon, anjilin, tefsimol, sepmidon, temparol, rapsedin, remipal, sefamol

    bu algoritmanın basic diline uyarlanmış halini de yakında bu entryde bulabilirsiniz.

    bu entryi görüp, ciddiye alıp, üşenmeden kötüleyenlere tavsiyem: "bir hepsimol al, geçer."

    edit: 18 yıllık rüya gerçek oldu. girişimci bir arkadaşım bu algoritmaları kod haline getirdi: ilaç ismi üretici

  • 100 mb'den 8 partlık dvdrip filmlerle hatırlayacağız seni yüce rapidshare. unutursak kalbimiz kurusun.

  • mekanda 15+ liraya içilen efes.

    hem tadı koyar, hem fiyatı koyar, sonra ikisi birleşip "o paraya bunu mu içiyom" diye bi daha koyar.

    edit: tekelde 15 :d

    2022 edit: anaskm

  • 5 dakika, sadece 5 dakikayla kurtulmuş bir hayat... ama yaşadığı şoku ölene kadar atlatamayacak bir evlat, bir sevgili, bir dost... bir kardeşe sahibim... benim kardeşim, benim canım...

    aslında hergün o saatlerde otobüs bekliyordum patlamanın yaktığı durakta. şehırdışında olduğum için o gün orada değildim. biliyorum ki kardeşim orada... olayı duyar duymaz ilk aklıma gelen bu oldu... benim kardeşim orada...

    hemen sarıldım telefona, bir aradım, iki aradım, üç, dört... oturdum kaldırıma hüngür hüngür ağladım... telefonu kapalı, ulaşamadım. çığlık çığlığa kaldım, nefesim kesildi... benim kardeşim, arkadaşım, evladım orada ve ben ulaşamadım... hep aynı kadının sesi "aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor"

    bencillik yaptım ben "allahım benim canımı al, lütfen allahım benim canımı al. ben onsuz yaşayamam"

    o 15 dakika bana ömür geldi, geçmedi. bundan sonra hiç ulaşamayacak mıydım kardeşime. allahım benim canımı al. birlikte sabahladığımız geceler geldi aklıma, o hep hata yapar ben uzun uzun konuşurdum. "tamam abla bir daha yapmam" derdi, yine yapardı. kızardım... allahım hiç kızmayacağım kardeşime bir daha, o yaşasın benim canımı al.

    15 dakika sonra aradı "abla ben iyiyim" dedi. "tam 5 dakika önce geçtim ordan, sonra patlama oldu, hat kesildi." dedi. biliyorum iyi değildi, ben de iyi değildim. gördüğü şeylerin yükünü taşıyacak hayatı boyunca...

    içim rahat etmedi çünkü başkalarının kardeşi öldü. onların acısını taşıyorum hala... canım acıyor, canım. öyle böyle değil, tarifsiz bir acı...

    psikolojimiz böyle işte, herkesin bir yakını, tanıdığı 5 dakika önce oradaydı. bir şekilde acıyı ıskaladı.
    bir dahaki sefere kim kurban olacak belli değil.

    korkuyorum, çok korkuyorum... ailem için, sevdiklerim için korkuyorum. yüreğimden kopan dilekte ısrarcıyım "allahım sevdiklerime bir şey olmasın, benim canımı al." siz bencillik deyin buna, ama onların ölümünü görmektense cesedimin paramparça olmasına razıyım. tanımadığım insanlarla aynı listede geçsin adım... ölenlerden biri, bir istatistik olarak anılayım.

    ankara'ya döner dönmez kardeşime sımsıkı sarılacağım, çok saçma bir sebepten küsmüştüm ona... kimseye küsmeyeceğim artık, hayat kısa...

  • bilgi doğru olmayabilir ancak iyi ki 10 yıl önce ölmedi, yoksa şu an ulusal kahramandı. bu dünyada rezil olmasını görmek güzeldi. darısı diğerlerinin başına

  • bugün içerenköyde şimşek fırına alışveriş yapmak için girmemle başladı olaylar. ne alsam diye bakınırken yanıma yaşlıca başörtülü bir teyze geldi. önce koluma dokundu ne olduğunu anlamadan irkilmemle birlikte korkma dedi. sonra herkesin içinde bu vaziyette sokağa çıkılmaz, böyle giyinemezsin dedi. ne var halimde deyince görmüyor musun halini dedi. bana göre görülmesi gereken bir durum yoktu çünkü... ince askılı diz hizasında bir elbiseden bahsediyorum. teyze ben de sorun yok sen benden uzaklaş deyince bu sefer kendisine yandaş bulmak için çalışanlara beni gösterip dinimizde bu şekilde giyinmenin günah olduğunu, başımıza ne geliyorsa bizim gibilerden dolayı geldiğini söylemeye başladı. orada çalışanlar ki sonradan biz onay vermedik size yapılana dese bile o zaman neden haddini bildirmediniz? neden ben hakkımı savunurken size hak veriyoruz, sizinle bu şekilde konuşamaz demediniz. kimse kimseyi giydiği kıyafet ile yargılayamaz. istediğimi giyerim buna kimse karışamaz. bu ne kendiniz bilmezlik? bu ne hadsizlik? sen kendinde bu hakkı nasıl buluyorsun?