hesabın var mı? giriş yap

  • cuma-cumartesi-pazar toplamda 3 gün tatil olsa ? hem radikal islamcılar hem de yazlıkçı ulusalcılar sevinse ? komple ülkeyi kucaklayacağız diyorlardı. alın size fırsat.

  • oxford-astrazeneca covıd-19 aşısının arkasındaki ekip, kanser tedavisinde "devrim yaratabilecek" bir aşı oluşturmak için aynı teknikleri kullandı.

    araştırmacılar, farelerde anti-tümör t hücrelerinin seviyelerini artırmak ve tümörleri küçültmek için oxford covid-19 aşısında kullanılan viral vektör teknolojisini kullanarak iki dozluk bir kanser aşısı tasarladılar. aşı, birçok kanserin yüzeyinde bulunan mage proteinleri (melanoma antijeni) olarak bilinen spesifik yapıları hedef alıyor.

    oxford üniversitesi'nde tümör immünolojisi profesörü benoit van den eynde;

    "önceki araştırmamızdan, mage tipi proteinlerin, tümörleri yok eden bağışıklık hücrelerini çekmek için kanser hücrelerinin yüzeyinde kırmızı bayraklar gibi davrandığını biliyorduk. mage proteinleri birçok kanser/tümör tipince mevcut olduklarından, aşı hedefi olarak diğer kanser antijenlerine göre bir avantaj oluşturuyor.

    sağlıklı dokuların yüzeyinde mage tipi antijenler bulunmaz, bu da tedavinin bağışıklık sisteminin sağlıklı hücrelere saldırmasına neden olan yan etki oluşturması riskini azaltır." diyor.

    mevcut anti-pd-1 immünoterapi tedavileri ile birleştirildiğinde aşı, tümör boyutunda daha büyük bir azalma sağlamış ve farelerin hayatta kalma şansını artırmıştır.

    anti-pd-1 immünoterapisi, anti-tümör t hücrelerini kanser hücrelerini öldürmeye teşvik ederek çalışan umut verici bir kanser tedavisi yöntemidir. fakat kanser hastalarının çoğunda düşük olan t hücresi seviyeleri nedeniyle, şimdiye kadar büyük ölçüde etkisiz olduğu kanıtlanmıştır.

    oxford-astrazeneca aşısından ödünç alınan teknolojinin devreye girdiği yer tam da burasıdır. iki dozluk bir aşı ile kanserle savaşan cd8+ t hücrelerinin seviyelerini artırılması sağlanabilir.

    aşının arkasındaki ekip, ingiltere kanser araştırmaları (cancer research uk) ilaç geliştirme merkezi ve vaccitech oncology limited (volt) işbirliğiyle, küçük hücreli dışı akciğer kanserli (nsclc) 80 hasta üzerinde klinik denemelere başlamayı planlıyor.

    adrian hill, bu yeni aşı platformunun, kanser tedavisinde devrim yaratma potansiyeline sahip olduğunu, küçük hücreli dışı akciğer kanserinde yapılacak olan denemenin, oxford üniversitesi tarafından yürütülen ve umut verici sonuçlar veren prostat kanseri aşısının faz 2a denemelerinin devamı olduğunu belirtiyor.

    kaynak: science focus

  • 1969 yılından beri abd'nin elindeki altın stoğuna karşılık gelecek şekilde para basmadığı düşünüldüğünde, bretton woods anlaşması'nın artık yalan olduğu bir ortamda dünya ticaretinin sahte para üzerinden yapıldığını bize gösteren gelir unsurlarındandır. bu aynı zamanda artık birbiriyle örtüşmesi imkansız hale gelmiş bir nominal ekonomi - reel ekonomi ayrımını gözler önüne sermekte, tarihsel süreç içerisinde krizlerin giderek daha da sıklaştığı bir ortamda kapitalizmin nasıl da can çekiştiğini bize anlatmaktadır.

    (bkz: kapitalizm can çekişiyor marx bize gülümsüyor)

  • yılmaz hocam selamlar. özür dileyerek söylemem gereken bir şey var.
    sizden nefret ediyorum..

    yanlış hatırlıyor olabilirim ama 1998 ya da 1999 yıllarıydı. 10 yaşlarında falanım. o zamanki ismini hatırlamıyorum ama şimdiki adıyla çanakkale dardanelspor'u çalıştırdığınız dönem.

    8-12 yaş altyapı futbolcu seçmeleri yapılacak. babamları güç bela ikna edip; çanakkale'ye geldim. yol bilmem, iz bilmem. nasıl heyecanlıyım bir görseniz. laf aramızda kendime de çok güveniyorum.
    o zamanlar; şimdiki gibi saat başı otobüs yok tekirdağ'dan çanakkale'ye. sabahın köründe çanakkale'de olmuştum çok iyi hatırlıyorum. tam 6 saat tek başıma bekledim.

    ismini hatırlamıyorum ama sarı uzun saçları olan bir altyapı hocası vardı. siz sanırım o dönem a takımı çalıştırdığınız için; futbolcu seçmelerinde o görevliydi. belki de futbolcuydu, emin değilim. nejat mı, necdet mi öyle tuhaf bir ismi vardı. (necdet diyelim.)

    önce 12 yaş grubunun maçı oynandı. hocam görseniz; nasıl da yeteneksiz çocuklar. bir çoğu top sürmekten aciz. taş çatlasın 1 ya da 2 çocuk vardı dikkat çeken. onlar da zaten hemen kenara çağrılıyor ve iletişim bilgileri isteniyordu.

    sonra 11 yaş grubunun seçmeleri yapıldı. ülke futbolunun şu anki halinin tek sorumlusu bu yaş grubu olabilir hocam. ben bu kadar yeteneksiz bir topluluğu bir arada hiç görmedim. izledikçe heyecanım artıyor, izledikçe kendime daha çok güveniyordum. hepsi rezalet. o sarı saçlı altyapı hocası bile sıkıldı izlerken, o derece kötüler.

    ve nihayet sıra bize geldi. 1988 doğumlular. siz bilmezsiniz; bu nesil insanlık tarihinin en şanssız neslidir hocam.
    dünya kupası oynanır mesela. 7'den 70'e herkes ekran başındadır, sadece bizim nesil izleyemez. biz o saatlerde liselere giriş sınavı için ter döküyor oluruz. kosta rika maçının ikinci yarısına yetişmek için; geleceğini feda eden şanssız bir nesiliz biz.
    sınav sistemi değişir örneğin, yine bizi vurur. bedelli çıkar, sadece bizi kapsamaz. işte öyle tuhaf bir nesiliz.

    neyse hocam.
    turuncu formalı takımın orta sahasındaydım. maça başlayalı daha 1 dakika olmamıştı ki; tesislerin kapısından içeri girdiniz ve necdet hocayı yanınıza çağırdınız. necdet hoca da maçı bırakıp; hemen yanınıza koştu. tam bir yalakaydı.

    ''boyron hocom.''

    ve ben o gün hayatımın topunu oynadım yılmaz hocam. 4 tane gol attım, çalımlamadığımın da hatrı kaldı. ama izleyen yoktu be hocam. sahaya dönüp bir kere olsun bakmadınız. bakmadığınız gibi; bakanı da engellediniz. hayatımı mahvettiniz hocam, futboldan soğuttunuz. eğer o gün yarım saat daha sabretseydiniz; belki de bugün milan'da oynuyordum hocam. ama şimdi? milan maçında 2.5 gol üstü olsun diye bekliyorum.

    sahi hocam!! neydi o kadar önemli olan?

  • bir tane evinin halen borcunun oldugunu soylemis diger borcsuz evlerinin kac tane oldugunu bilmiyoruz.

  • 21. yuzyilda, ab'ye uye sozde dunya gucu turkiye'de kuduzdan insan oluyor. bu ulkede 90'larda kuduzdan insan oldugunde ortalik ayaga kalkmisti.

    sirada ne var veba mi?