hesabın var mı? giriş yap

  • savunduğu kişi: tarihin en büyük yolsuzluğunu yapmış olan adam.
    savunma yapılan program: o ses
    bu programın sahibi: acun
    savunma şekli: ajitasyon
    ajitasyonda kullanılan: çocuk

    başka eyyorlamam yok hakim bey.

  • bernard shaw ve soylu bir hanimefendi arasinda gecen ilginc bi diyalog :

    - hanımefendi bin sterline benimle yatarmısınız?

    - önerinizi düşüneceğim.

    - pekiii bir sterline benimle yatar mısınız?

    - siz beni ne sanıyorsunuz???

    - madam, sizin ne oldugunuz zaten saptanmış durumda. iş pazarlığa kaldı.

  • magnus carlsen ve fabiano caruana arasında oynanacak maçlardır.

    favori tabiki de tosuncuk ama caruana, karjakin'den çok daha iyi bir rakip olacak magnus'a, şampiyonluğu alırsa şaşırmam. oyun ortasında magnus'tan bir tık önde. magnus ise bilindik oyunların dışında açılışlarla başlayıp rakibini bilmediği denizlere çekmeyi seven enteresan bir tip. açılışlarda ve oyun sonunda da caruana'dan iyi olduğunu söyleyebiliriz. fide ratingleri arasında fazla fark yok.

    magnus carlsen : 2839
    fabiano caruana : 2827

    şampiyonanın resmi sitesi : https://worldchess.com/…/11/without-pairing?event=5

    yorumcusu : judit polgar

    maçlar online olarak ücretli izlenebileceği veya şifreli kanallarda yayınlanacağı için link ihtiyacı olacak ve bulabildiğim kadarıyla bu mesajı editlereyek paylaşacağım.

    edit: (bkz: #83167814)

  • benim bu.

    opusen iki erkek gorunce rahatsiz oluyorum.

    ama sor bakayim bu rahatsizligimi opusen cifte yansitiyor muyum? yoo. alakasi yok. yuruyup devam ediyorum yoluma, isime, hayatima. gormekten hoslanmiyorum, ama hoslamadigim icin karisma hakkini kendimde gormuyorum. beni mi opuyorlar? hayir. rahatsiz olmak ve rahatsiz etmek arasinda cok ince bir fark var esasinda. anlayanina.

    ha bir de... bu husustan rahatsiz oluyor olmam bana insancik denmesi icin gecerli sebep midir? bana insancik diyene ben de amcik demez miyim? demem. oyle de terbiyeliyim.

  • hiç denk gelmemiş olanların yorumlaması çok acı. kimseye zararı olmayan kendi halinde ve sanki bir şey kaybetmiş de arıyor mutsuzluğu ifadesiyle insanlara musallat olmayan bir köpek… metroların dört bir yanında güvenlik ve onlarla iletişimde olan makinistlerin de kontrolünde yolcuların korkmasını engelleyecek her türlü önlem çerçevesinde bojiye göz kulak olunuyor hepsi bu. napsınlar hayvanı sopalarla girme die kovalasınlar mı? kaldı ki bir çok istasyonda patili dostlarımıza su ve mama da yer almakta. mesela m7 nurtepe istasyonu 3-4 nolu girişin turnike bölgesinde sarı bir kediye de rastlayabilirsiniz. asla aşağıya inmiyor ancak turnike bölgesinde sabit bir şekilde gelen gidenleri izliyor. el sürmek isteseniz sizi istemiyor, onun tek isteği orada kendi halinde olmak o kadar… dilleri yok die haklarında söz sahibi olmayın. boş yapmayın.

  • sadece kendi yandaşlarına ithalat izni verecek ve böylece ikinci el otomobil piyasasındaki ranttan pay alacaklar anlaşılan...

    oysa yapılması gereken bu milleti avrupa'nın kullanılmış arabalarına mahkum edip bir de üzerinden ithalatçılara rant dağıtmak değil sıfır otomobildeki ötv oranını düşürmek ve böylece manipülasyonu önlemektir.

    bir işiniz de şu milletin faydasına olsun be!

  • serander cafe'de istemeden duyduğum diyalogtur.

    -bu herif küçükken dikili'nin en salak çocuğuydu.
    +hadi lan ne yaptım da salak oldum?
    -sen değil miydin şirinleri görücem diye ormanı yakan? aga dinle bak. bu salak almış eline kibriti çalılıkları yakmış, plan da şöyle, çalılar yanınca şirinler dumandan boğulup ortaya çıkacak bu da şirinleri görecek. dikili'nin en büyük orman yangınını çıkardı.

    edit: imla

  • tek başınalıktan dolayı zamanla donanım kazanır.

    sigorta sarmak(eskiden vardı böyle bir şey), musluk contası tamiri, anten ayarlama, ay sonlarında mutfaktaki üç alakasız şeyle yenebilecek lezzette yemek yapma gibi konularda kendine yetecek denli bilgi sahibidir.

    kriz anlarını daha kolay savuşturur, sakinliği ve evinin huzurunu sever. dağınık ya da toplu kendine ait bir düzeni vardır. kendi kaosuna hakimdir. bu kaos içinde tuzluğun yeri değişse sinirlenebilir, normaldir.

    bulaşık makinası kullanıyorsa ilk bardak rafı dolar. tencere yemeği yapınca iki günden sonra kalan yemek sürünür. arada gaza gelip kiloyla meyve alır, ilkinden sonrası buzdolabında unutulur.

    pijamalarını, sünmüş ve yıkanmaktan incelmiş giysilerini sever. rahatına düşkündür. büyük temizliği de idareten olanı da bilir. evinin huyunu suyunu, çıkardığı sesleri bilir. en ufak bir yabancılıkta kulakları diker. yabancı sesini bilir ve hoşlanmaz.

    kendi kendini oyalamayı, idare etmeyi ve bir yalnızlık level'ı üstünde de sevmeyi bilir.

  • hala neden organize edilmedigini anlayamadigim, yillardir kanayan yaramiza bir nebze olsun dur diyecek yarisma.

    "x evet'le ugurluyoruz" formatinda olacak; 1 evet alan bir ust tura gececek.(durum cok vahim beyler)

    juri uyeleri icin aklimda olan isimler; sergen yalcin, ibrahim uzulmez ve hakan balta. zaten sergen her yarismaciya "bunda ozel bir yetenek yok yani annatabiliyo muyum? bunlar cok basit seyler" diyecegi icin deliden ya da balta'dan alinacak bir evet tur getirecek.

    programda her juri uyesinin paralelinde sirasiyla; top sektirme, ters ayakla orta acamama ve ters kanattan gelen topu tac cizgisinde bekleyip seken topun taca cikmasina engel olamama kategorileri olacak.

    yapimcilara sesleniyorum. acun'un aklina gelmez zira yabanci ulkelerde bu format yok. biri el atsin su ise. memleket meselesi.