ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yanlış yere park edilen arabanın pert edilmesi
-
hadi itiraf edin hepimizin istedigini yapmis siyah arabanin sahibi.
volkswagen'in manisa'da fabrika kurması
-
devletimizin belli oranda alim garantisi vermesine ozellikle cok sevindim. otomobil ureticisine devlet alim garantisi vermek, 21. yy'in en buyuk kesif ve yenilikci fikirlerinden biri bence. artik baskanlarimiz rahatlikla passat ceker yanlarina.
dünyaya bir daha gelinse seçilecek meslekler
-
uzun yol şoförlüğü.
saatlerce araç kullanıp şarkı dinlemek, bir yandan da söylemek... çok huzur verici geliyor kulağa.
bir kız için 18 erkeğin birbirine girmesi
-
endüstri meslek liselerinin rutinlerindendir. 1800 kişilik okulda 20 kız olunca sıkıntı oluyor haliyle, ancak 18 az olmuş, bizde sadece bir taraf en az 18 oluyordu. görenler sağ sol kavgası sanıyordu, o derece iştiyakla vuruyorduk hasımlarımıza.
26 şubat 2023 ahbap tweet'leri
-
şuradan görülebilecek tweetlerdir
--- spoiler ---
6 şubat 2023 günü ülkemizde yaşanan kahramanmaraş merkezli ve toplam on ili etkileyen deprem nedeniyle depremden zarar gören vatandaşlarımızın çadır ihtiyacını karşılayabilmek için tüm ülke seferber olmuş, derneğimiz de tüm ülke çapında çadır üreten firmalar ile temasa geçmiştir.
ancak; depremin 10 ili etkilemesi ve yıkımın olağanüstü düzeyde olması nedeniyle ülkemizdeki tüm çadır üreticilerinin mevcut stokları vatandaşlarımızın mağduriyetlerini karşılayamamıştır.
o tarihte iletişime geçtiğimiz firmalarda hemen o sabah deprem bölgesine gönderebileceğimiz çadırlar yoktu. en erken 1 hafta içinde yetiştireceklerdi.
arkadaşlarımız, kızılay’ın iştirakinde olan kızılay çadır ve tekstil a.ş ile görüşme gerçekleştirdiler. ellerinde 2050 adet olduğunu öğrendiğimiz çadırların sözleşmesini hemen yaptık ve ertesi sabah 2050 tane çadırı deprem bölgesine gönderdik.
--- spoiler --
şeklinde açıklamalardır. yani ahbap derneğinin kızılay denen binali yıldırımın çiftliği olan kurumdan çadır aldığı iddiaları doğrulanmış oldu.
benim anlamadığım nokta ise şu: kızılay’ın madem 2050 çadır gönderebilecek imkanı vardı neden direkt olarak bedava bir şekilde deprem bölgesine göndermedi de bu çadırları ahbap aldı?
kaçak elektrik kullanan dayı
-
yalan yok başta fransızca mı lan? diye düşündürdü.
"uloü höani panoü, la huani kuabloü, hani sahhğğat"
ou l'eau huannee poineau, la huannee cableau, huannee soitte...
"sen möemurolma"
saint meumaraulma...
not: işkembeden sallıyorum ama sanıyorum şöyle bir şey olsa sırıtmazdı.
kaptan arka kapı
-
kaptan amerika, kaptan mağara adamı benzeri bir halk kahramanıdır. iett otobüsünden inmek üzereyken otobüsün hareket etmesi neticesinde hayatı tehlikeye giren insanların hayatını kurtarmakla yükümlüdür.
sınavlarda alınmış komik notlar
-
100 üzerinden 130 ile dede korkut anadolu lisesi 1. sınıfta aldığım fizik notumdur.
olay şöyle gelişti efendim:
efsane bir hocamız vardı. süzmenin tekiydi. ajdar tipli bir vakaydı. sınavlarında a.b.c.d.e.f.g.h.ı.j.k.l.m diye gruplar olurdu ve hepsinin de soruları tamamen farklı olurdu. bazen bir sınıfta aynı gruptan olan 3 kişi falan olurdu.
neyse bu eleman yan sınıfta sınav yapmaya girmeden önce kapıda bizim mikail "hocam napıyorsunuz" dedi, hoca da "sınava giriyorum" dedi. neyse mikail hocaya "hocam elinizdekilerden bir tane versenize" dedi ve hoca da sınav kağıtlarından birini verdi. o derece süzme idi. koptuk o an. mikail d grubu bir kağıt almıştı. sorulara baktık, çözmek mümkün değil. herkes çözmeye çalışıyor d grubunun sorularını ama imkansız gibi. mikail 3 tanesini çözdü, başka soruları çözebilenler oldu kendilerince, herkes o grubun sorularını yazdı ve hoca süzme olduğundan hocayı kandırıp herkes d grubu alır yırtarzı eşiğine odaklandı.
yan sınıfın sınavı bittikten sonra hoca bize girdi. girdi derken öyle değil. sınıfa girdi yani. neyse. hoca kağıtları dağıttı. önce kız hocam ben d grubu alabilir miyim diye kağıdını verdi hocaya. hoca verdi. sonra herkes d istedi. yaklaşık 20 kişi falan d grubu oldu. daha fazla d grubu kalmadığından d grubu olamadı diğerleri. ben de d grubu alamayanlardandım. benim grubumdan 4 kişi vardı sınıfta. önümdeki ezgi, yanımdaki sıra arkadaşım yiğit, arkamdaki sena ve ben. öyle denk getirdik kağıtları değiş tokuşla.
velhasıl 4'ümüz de zeki çocuklardık. ama sorular harbiden kazıktı. sınıf birbirine girmişti. millet alenen kopya çekiyordu ama hoca süzme olduğundan hiçbir şey demiyordu. curcuna içinde herkes mikail ve çevresinde d grubunu yapmaya çalışıyordu. biz de baktık her soruyu çözemeyeceğiz. ben 3 soru çözebildim o kağıttan. ve fizikte en iyi öğrencilerden biri olmama rağmen. diğer arkadaşların da çözebildiği sorular ile toplamda 7 ya da 8 farklı soru çözebildik. aralarda yanlış da çıkar, hoca da süzme diye ben fikir öne sürdüm. dedim ki aynı soruları arka sayfaya da cevaplayalım. hoca süzme, anlamaz. yuttururuz. kızlar cesaret edemedi. yiğit 4 tane mi ne soruyu arka sayfaya tekrar cevapladı. ben de ondan daha fazlasını.
ama sorular kazık olduğundan hiç emin olamıyorduk. ne alacağımız tam sürpriz olacaktı. öyle de oldu.
sınav sonuçları açıklanıyordu 2-3 hafta sonra. ben ve yiğit arka arkaya geliyorduk sınıf listesinde. hoca başladı okumaya. d grubu tam sıçışta idi. en güvendikleri isim mikail, ilk açıklananlardandı. 45 almıştı. ondan yüksek alan da yoktu d grubunda. herkes 15-20 gibi notlar alıyordu. daha düşükler de vardı.
hoca okuyor
ali 10
veli 05
deli 25
sena 80 (bizim gruptan) oooovvv çekiyor millet
...
..
ezgi 80 (bizim gruptan) oovvvv çekiyor millet ben sıçıştayım. onlar zaten 8 soru yapmıştı. o zaman bizim hile anlaşılacaktı.
..
..
yiğit 120 (sınıf yarıldı) biz koptuk
uğur 130 (sınıf krize girdi) gülmekten ölüyoruz.
neyse herkes bitince bizim süzme bize döndü:
- çocuklar sizin kağıtları 3'er defa topladım her seferinde 120 ve 130 çıktınız. (biz anladı sanacakken) biliyorsunuz bir sınavda 100 puandan fazla alamazsınız, sizin 20 ve 30 puanlarınızı 2 sınavlarınıza ekleyeceğim. aferin çocuklar!
yemin ediyorum sene bitene kadar güldük. hala da gülüyorum yıllar geçti amk. bir insan nasıl bu kadar süzme olabilir:)
efsane hocaydı yeminle. her ders uçuk başka vukuat olurdu:)
ursula k. le guin
-
"birisinin zihni
hiçbir zaman
onun kendi zihninden
ibaret değildir,
doğumunda bile.
ve insan
yaşadıkça,
öğrendikçe,
kaybettikçe
bundan
daha da uzaklaşır"
demiş kutlu yazar.
(rüzgârgülü, ayrıntı yayınları)
bu da yerine buda yazan öküz
-
(bkz: buda)