ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
zaga
-
sabah 3'te 4'te taksim'den gelirdik, hafif sarhoş, bambi'de dilli kaşarlı yenmiş, soğukta akm'nin yanındaki (veya gümüşsuyu'ndaki) dolmuşa yürünmüş, dolmuştan indikten sonra tüttüre tüttüre eve gelinmiş halde, resmen sabahın köründe yatmadan önce son bir tv açardık, zaga hala devam ediyor olurdu.
o kadar çok dışarılardaydık ki televizyon'da canlı izleyebildiğimiz tek program zaga'nın son bölümü olurdu. konuklar monuklar da pek umrumuzda olmazdı.
ne güzel bir dönem, ne güzel bir histi o.
ek tanım: bir kuşağın çok farklı hatırladığı bir program.
zafer havalimanı'na dört ayda 61 yolcunun uğraması
-
ak partinin vatan hainliklerine tekrar yeniden bir ornek.
(bkz: türk halkı 25 yıl boyunca müteahhitlere çalışacak)
cozummu ise belli (bkz: beşli çetenin projelerini kamulaştıracağız)
pembe taksi
-
yarın öbür gün sarı taksiye binip başına bir iş gelen kadına, 'onun da ne işi varmış orada', 'kesin kendi istemiştir' diyecek bir toplum içerisinde bunun uygulamaya geçmesi işgüzarlıktır, ve özgürlük değildir. bu taksiye binmeyen kadınları ateşe atıyorlar resmen.
yapay zekanın ilk sözü
-
muhtemelen ''hello world '' olacaktır.
türkiye'de kimse çalışmak istemiyor
-
yanlıştır.
doğrusu; türkiye'de kimse bu kadar ucuza çalışmak istemiyor.
çizgi film fizik kuralları
-
cizgi film karakterleri asagi bakmadiklari surece havada yuruyebilirler...
spor salonlarına arena demek şık değil
-
adam artık o kadar hakim ki her şeye, canı sıkılıp saçma sapan şeylere salça oluyor. apartman yöneticisi emekli albaylardan beter.
arena demeyelim külliye diyelim pls.
nadirkitap.com
-
sahaflık etiğini bilen, müşterisine sahip çıkan site.
akademik bir çalışma için belli konuda kitapları topluyordum. eledim, inceledim, kitapların tamamını almak için minimum (2) kargoya bölecek şekilde ayarladım. ilk sahafın kargosu hemen geldi. ikinci sahaf (x sahaf diyelim) mesaj attı: falanca kitap yok. yine de gönderelim mi?
kitabın eksik olması kötü çünkü tematik bir sipariş veriyorum. sonradan o kitabı tek başına sipariş etmek zor. üstelik bu kitabın yokluğu nedeniyle kargo ücretsiz olmaktan çıkacakmış, kargo ücreti de ödemem gerekecekmiş. ya da aynı fiyata başka bir kitap alacakmışım.
x sahaf'a, aldığım şeyin elma, armut olmadığını, kitap olduğunu (aynen bu şekilde) ifade ettim. cevap gelmedi.
bunun üzerine nadirkitap yetkilisine ulaştım. hemen döndüler. sahaf adına özür dilediler. eksik kalan kitabımı başka bir sahaftan (y sahaf diyelim) bulmuşlar. onu da ücretsiz elime ulaştıracaklarını söylediler.
üstelik, üstüne para verecek oldular. kitap, y sahafta x sahaftakinden daha ucuzmuş. aradaki farkı iade edebiliriz dediler.
teşekkür ettim. gerek yok dedim. donanımhaber ölücüsü değiliz. o paraya o kitapları alacaktım ve almış oldum.
ak parti'nin projeleri devam edemeyecek
-
tüm projelerin devlet adına değil akp adına yapıldığını gösteren beyanat. yani siz devleti, ülkeyi, halkı falan sevmiyormuşsunuz, siz "yap şuraya köprü, şurayı da kaz tünel olsun şanımız yürüsün" diye bunca iş yapmışsınız. iki yüzlü köpekler sizi.
ben en azından bu mevkilere gelmişlerse biraz akılları vardır, biraz mantık sahibidirler diye düşünüyordum ama alakası yokmuş, cümlesinin sonu nereye varacak onu bile hesaplayamayan adamlar 13 yıldır ülkenin başında bela gibi duruyorlarmış.
çok şükür bitti, devran döndü. yargılanacaksınız, sadece mahkemede değil vicdanlarda yargılanacaksınız. ne mahkemeden ne de vicdanlardan sağlam çıkabileceksiniz, şeref yoksunları.
emre aköz
-
arkadaşın evreni paralel olsa yine iyi, bizimkini dikine kesiyor.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
'' almanya'da aileler odanın kapısı açık olsa bile çalıp öyle giriyor. bizimkiler kilitli kapıyı zorluyor lan.''