ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
imamoğlu'nun bakan varank'a yaptığı hareket
-
bu fotoğrafta asıl düşünülmesi gereken girdiği iki büyükşehir başkanlığı seçimini de kaybeden binali yıldırım'ın "akıllı şehirler ve belediyeler" kongresinde protokolde yeri olmadığı halde ikinci sırada bulunmasıdır.
edit: iki farklı büyükşehirde toplam üç seçim.
türk kürt ayrımının azalarak yok olması
-
en iyi asimilasyonu türkler uygular demiş üstteki yazar. 800 senelik imparatorluk dağıldıktan sonra zerre kadar asimile olmamış kırk tane balkan, orta doğu ve afrika ülkesi kuruldu.
buralarda türkçe konuşma oranı sıfıra yakındır ve zerre jeopolitik destek atmazlar.
afrika’nın yarısı kendini fransız zannediyor. frank kullanıp, fransız futbol alt yapılarına doluşuyorlar.
adamların tv standardı bile fransız kökenli secam.
azıcık mantık yahu.
edit
secam yerine ntsc yazmışım ama zaten konu o değil :-)
eskişehir'de köpeğe saldıran psikopat kedi
-
ülkedeki hayvanların bile psikolojisinin bozulduğunun kanıtıdır.
takip edilesi podcast yayınları
-
ingilizcesini podcastlerle geliştirmek isteyenler için podcastler
1-https://teacherluke.co.uk/
2-https://mashable.com/…daily-commute-morning-routine
3-https://podcasts.apple.com/…diom-a-day/id1329431572
4-https://podcasts.apple.com/…odcast/id878268013?l=tr
5-https://podcasts.apple.com/…k-thompson/id1594471023
6-https://www.englishoutsidethebox.com/podcast/
7-https://podcasts.apple.com/…ening-time/id1556878879
8-https://open.spotify.com/…ow/4rooj6egrf8k2irywzwomk
9-https://open.spotify.com/…ow/2q9atyqlprclsjggdrtwfr
ayhan akman'a yapılan efsane faul
filmlerde geçen hayali şirket isimleri
evlenip yıllarca düzenli olarak içine et almak
-
anasinin icine duzenli olarak et almasiyla dogmus yazar soylemi.
bir kadın için çabalamayan erkek
-
dileyene fon müzik
genç ve başarılı bir yönetmen yeni filmi için kadın oyuncu aradığına dair gazeteye ilan verir. gün boyu ardı sıra genç, güzel ve alımlı kadınlar mülakat için yönetmenin karşısında tüm cazibelerini gösterirler. kuyruğun sonuna yaklaşırken kömür gözlü, pespaye bir kadın her şeyden habersiz yönetmenin deneme kamerasının önüne oturur.
kısa sohbetten sonra sonra yönetmen "bana çantanızı açıp içindekileri birer birer anlatır mısınız?" der. genç kadın, arkasındaki çantaya uzanır yavaşça , fermuarını açar ve eline ilk olarak kırmızı bir elma gelir, çıkarır anlatır "bu elmayı sabah tezgah başında meyvelerini parlatırken gördüğüm manav hediye etti. çok iştahlı bakmış olmalıyım."
sonra bir kitap çıkarır çantadan. kitaba şöyle bir bakar romanın baş karakterinin dalaverelerini uzun uzun anlatır. ardından makyaj çantası, iş ilanını gördüğü gazete ve günlüğünden uzun uzadıya bahseder.
çantanın gizli bölmesine atar elini. oradan iki fotoğraf çıkartır. biri uyuyan genç bir adam fotoğrafıdır. "sevgilim" diye açıklar. "fotoğraf çektirmeyi hiç sevmez, ancak uyurken çekebiliyorum fotoğrafını." ikinci fotoğrafın ise annesinin evlenmeden önceki hali olduğunu ve yıllar geçtikçe ne kadar değiştiğini uzun uzadıya anlatır.
bu oyun on beş dakika sürer. yönetmen aradığını bulamamış halde kıza gidebileceğini, aranıp haber verileceğini söyler ve mülakata on dakika mola verir. halen aradığı kadını bulamamıştır. tam o esnada karşısındaki sandalyede asılı çantaya gözü ilişir. biraz önce çıkan kadına aittir. telaşla asistanını uyarır "giden kız çantasını unutmuş hemen koşup yetiştirsene."
asistan kız sandalyeye bakar ve "yooo.. o çanta bana ait." der. o an adam koltuğundan fırlayarak kadının peşine düşer ancak aradığı kadın çoktan kayıplara karışmıştır.
iş bu hikayede de anlatıldığı üzere; doğru insanlara gerçekten tek tük rastlıyoruz, değerinin farkına vardığımızdaysa maalesef geç kalabiliyoruz, hüsrana uğrayabiliyoruz. önemli olansa zamanında, onu kaybetmemeye çabalamak ve ona odaklanabilmek.
edit: imla. minik eklemeler.
çöpten ceket toplayan adamın ekonomi iyi demesi
-
ekonomi kötü diyen kadına ''ekonomi kötü diyorsun ama 100 kilosun'' diyen iğrenç bir varlığın olduğu röportaj.
kalitesizliğin kitabını yazar bu piçler. şununla ne tartışacaksın?
en ucuz gıda olan karbonhidratları yiye yiye insanlar fakirlikten şişmanlıyor ama bu cahillere bunu anlatamazsın, kendileri de makarna, pirinç, ekmek (halk ekmek) yemekten davul gibi geziyorlar sonra hastaneleri dolduruyorlar sonra devletimize şükürler olsun hastaneler bedava diyorlar.
bunlarla tartışılamaz bunlar parazit.
ali ağaoğlu
-
"kadinlar beni begeniyor" diyor.
sen o deniz kumu ile yaptigin insaatlarindan birinde amele ol bakalim yuzune kim bakiyor?
demet akalın'ın ayakları
-
yer kabuğunun henüz soğumadığı dönemlerden izler taşıyan ayaklardır.
babayla telefonda konuşmak
-
hep mümkün olmayan. vefat ettikten sonra onun telefonundan beni annem aramıştı. bir an gülümsemiş ve "neden olmasın" demiştim, hatta o saniye "kimseye söylemem" diye hesap bile yaptım. neyse ki deli olduğumu gizleyecek kadar akıllıyım.
1968'de istanbul'da denize giren 3 kız
-
bazı gerçekleri ortaya çıkarmış kızlardır. "a, ne tatlı yaşlı amca. eski istanbullu" diye yer verdiğiniz adam bu resimdekilerden biri olabilir. sorsan "biz beyoğlu'nda takım elbisesiz gezmezdik" diyecek.
bayram sabahı kahvaltısı
-
hala kiymetini bilmeyen hayvanlar var. ailenizden bazi fertler gun gelecek o bayramda o sofrada olmayacak. kiymetini bilin.