ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
edebiyat tarihinin en iyi giriş cümlesi
-
edebiyat tarihinin en iyi giriş cümlesi çok iddialı ancak en güzellerinden biri nazarımca şudur:
"birden kaldıramlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi, içimdeki sıkıntı eridi."
(bkz: aylak adam)
ekleme:
yabancı olarak da anna karenina'nın giriş cümlesi olabilir:
"mutlu aileler birbirine benzerler, her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır."
19 ağustos 2015 pkk'nın siirt'te mayınlı saldırısı
-
dolar 3 liraya dayanmış, hergün şehit veriyoruz, istanbul'un göbeğinde dolmabahçe'de silahlı saldırı oluyor ama adam hala muhtarlara maval okuyor. ya sabır
o ses türkiye
-
meslegini belirttigi için mesleginden sogudugunu söyleyerek meslegini belirtenleri gösteren yarışma. ulen önce bir nickine bak zırtapoz.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
olay üniversitede geçiyor:
"hoşlandığım kızın arkasına oturuyorum önce o imza atıyor sonra ben imza atıyorum, arada sessizce evet diyorum, her ders bir prova."
kabak koyu
-
anladım ki huzur birseylere sahip olmak değil, birseylerin içinde olmamakmis. kosusturmacanin olmamasıymis, telefonların cekmemesiymis, internetin kısıtlı olmasıymis, stresten, yetiştirme, yetişme telaşından uzak olmakmış, doğayla iç içe olmakmış; o kadar ki yolu bile olmayan bi yerde hiç birseyi, hiç kimseyi düşünmeden vakit geçirmekmis. büyük şehirlerde bize stresi, huzursuzlugu, mutsuz olmayı ogretmisler. mayis ayinda, sezon tam acilmadan, kalabalik olmadan vakit gecirerek bunu anladigim yerdir kabak koyu.
kafayı sokak köpekleri ile bozmuş kitle
-
çocuğu köpekler yemiş yahu, siz neyin kafasındasınız? neyi savunuyorsunuz? rahatsız olmamak mı gerekir bundan? normaldir olabilir böyle şeyler denip geçilmeli mi?
sokak köpekleri bir güvenlik sorunudur ve çözülmelidir.
evet tek güvenlik sorunu değildir ancak tüm sorunları aynı anda çözmek zorunda değiliz, hangisini çözsek kar.
7. koğuştaki mucize'yi izlemeyen efsane yazarlar
-
duygu sömrüsü sevmeyen yazarlardır. fragmanına bile dayanamadım. duygu sömrüsünden ibaret bir film olduğu çok belli. tek amaç ağlatmak. bunun üzerine kurulu bir filme benziyor. hayatta izlemem.
edit: ne çok mesaj geldi. arkadaş yönetmen bu kadar savunmamıştır. filmin nasıl bir film olduğunu anlatmaya çalışanları anlarım da sırf filmi sevmedim diye küfredenleri anlamıyorum. sanki filmi beğenenlere küfretmişim gibi davranmışlar. arkadaş bir filmin fragmanının bende uyandırdığı izlenimi yazdım. tümüyle kişisel bir tercih. sen beğenebilirsin. içtenlikle saygı duyarım. siz de beğenmeyenlere saygı duyun.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
sevgilimi telefonuma google diye kaydettim,aradigim hersey onda" diyen insan..."sevgilin dünyanin en büyük motoru farkinda misin?..!
büyük oyunlardan büyük replikler
-
efendim... oduncu... yaparım... age of empires
bla bla car'daki ölücü yolcular
-
dün aksamki bla bla car istanbul - ankara arası yolculuk ilanım için konuştuğum ölücü bir hanfendinin sözleri üzerine sinirlenerek açıyorum bu başlığı. tamam ekonomi kötü, anlıyorum. elimden geldiğince de her konuda anlayışlı olmaya çalışırım insanların davranışlarına. ama bu yapılan saygısızlık üzerine sinirlerim bozuldu biraz.
uygulamanin verdiği ücretler zaten benzin - mazot fiyatlarının çok altında olmasına rağmen aldığım tepkiler canımı sıktı. kimse kimseye zorla şu parayı ver demiyor. oraya ilan konulmuş, beğenmiyorsan mesaj atma, ister otobüsle git, ister trenle. saygısızlık yapmamaya çalıştım ama arkadaşın yaptığı düpedüz ölücülük oluyor. konuşmanın görselini de koyuyorum.
görsel
hanımeli çiçeklerinin balını yemiş efsanevi nesil
-
80'lerin sonunda 90'ların başında çocuk olanların yaptığı eylemdir. renkli renkli çiçekler toplanır, sapçık özenle çıkarılır, ve sapçığın dibindeki o tek damla tatlı sıvı emilirdi.
toprağa gömülü kaçak trafo bulunması
-
trafoyu söküp bağlı bulunan bütün kablolara vereceksin 1000 voltu, ucu nerelere gidiyorsa yakıp yıkacak. anca bundan anlarlar.
jiddu krishnamurti
-
“bu denli hastalıklı bir topluma iyi eklemlenmiş olmak, sağlıklı olmanın bir ölçüsü olamaz.” şeklinde bir lafı vardır.
düşünmeliyiz.
sığınmacıların milli marş isyanı
-
vatanını bırakıp kaçmak zorlarına gitmemiş,bundan utanç duymuşlar.vay amk