ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
20 şubat 2023 babala tv'nin acil kodla toplanması
-
hayır her şeyi geçtim bir insan deprem sonrasında aklına babala tv gelecek kadar ne yaşamış olabilir?
imf başkanına ayakkabı fırlatmak
soğan soymada bir katman daha çıkarma tereddütü
-
soğan soyarken karşılaşılan ciddi bir mes'ele. bilindiği üzere soğan kabukları katman katman olur. dışa doğru iyice incelen katmanlar kabuk formunu alır. o kabuklar birer birer kaldırıldığında soğanın etli kısmına ulaşırız. yalnız bu katmanlarda öyle bir kritik nokta, yani kritik katman vardır ki kararsız insanı çileden çıkartır. söz konusu katmanın üst kısmı kullanılabilir alt kısmı ise biraz daha kabuğa yakın görüntüdedir. genelde o katman da çöpe atılsa da insanı düşünmeye sevkeder.
pizzası geç geldi diye adam vuran sivil polis
-
-bu pizzalar neden geç geliyor?
+bilmem abi ben gezici servis elemanıyım.
-neee gezici misin?? durşk!!.
bir ustanın 20 dakikada 250 lira kazanması
-
sen de usta ol sen de kazan.
ülkede herkes üniversite okuyup şirket yöneticisi olmak istiyor. ortada iş yapacak adam kalmadı.
(bkz: sen ağa ben ağa bu ineği kim sağa)
cemal safi
-
henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka
sana gül bahçesini kim açar benden başka...
dizelerinin şairi.
meşhur olmuş cem yılmaz replikleri
-
cem yılmazı ilk tanıdığım cümle, yıllardır güldüm bu lafa, hala da gülerim.
cem yılmaz küçüklüğünü anlatırken;
-biz çok fakirdik eskiden, abim kartondandı.
öğretmen öğrenci diyalogları
-
quantum kimyası final sınavı öncesi tanık olunmuş diyalogdur.
+bitirim öğrenci: hocam istediğimiz sorudan başlayabilir miyiz ekieğ ehueh
- profesor: herhangi bir sorudan başlayabileceğinizi düşünmüyorum.
otogar tuvaletini yıllık 600 bin tl'ye almak
-
- beyler 800 bin lira ciro yaparak kara geçtik. sorusu olan?
+ paraları kim tümletecek?
türk televizyonlarındaki unutulamayan anlar
-
seneler önce bir furya vardı hani, "ünlülerin maç izleyişleri" diye, sanırsam zamane televolesi (ki o zamanlar spor ağırlıklıydı) önemli maçlarda ünlüleri evlerinde, cafelerde vs. maçı seyrederken çekip yayınlardı. böyle boş, böyle anlamsız bir konseptti.
yine bu tür programlardan biri, kameraya alınan kişi ise bu sefer "müslüm gürses"... 3 büyüklerden biri avrupa takımının tekine karşı oynuyor, bir kahvehane dolusu insanla beraber maçı tüm dinginliğiyle müslüm gürses de izliyor.
bizim takım bir noktada atağa kalkıyor, tüm kahvehane ahalisinde heyecan dorukta -müslüm baba sakinliğini koruyor-. atak devam ediyor, millet ayaklanıyor...ve en sonunda gol oluyor.
...herkes çığlık çığlığa, ayakta, birbirine sarılıyor, tezahuratlardı, haralasıydı, güreleseydi... lakin müslüm gürses hala oturuyor.?
neden sonra, golden yaklaşık 1 dakika geçmişken, millet sakinleşip yerine oturmaya başlıyor, ve yüzünde hafif bir gülümsemeyle müslüm gürses o efsanevi repliğini sarfediyor:
"evet, gol..."
bundesliga tarihinin en uzaktan atılan golü
-
yani diyor ki 83 metreden atmış eleman golü 20 eylül 2014 tarihinde...
copy paste iyi de bari türkçe yazsaydın hacı abi...
edit: baslik basima kalmis, eleman ingilizce bir metni copy paste yapmisti, entry ona cevaben yazilmisti zamaninda...
ilber ortaylı'nın ilginç evlilik yorumu
-
adam diyor ki bizim toplumumuzda erkekler "özel hayat" kavramını suistimal ederler, karılarını evde bırakır giderler, aldatırlar. evde bırakılan, kendini oyalayacak işi gücü, aklını meşgul edecek bir fikri, meşgalesi olmayan kadınlar da dırdır ederler, adamı bezdirirler. ve hem kadınlara hem erkeklere genel bir eleştiri getiriyor ve diyor ki "türkler yalnız kalmayı, meditasyon yapmayı, tefekkürünü geliştirmeyi bilmez, dedikodu yapar, boş boş işlerle uğraşır." yani adam özetle diyor ki bu ülkenin insanları mıçmıç ilişkiler ve evlilikler yaşar, kendi iç dünyaları sığ olduğu için birbirinin tepesine biner, dedikodu eder, kadını da erkeği de yalnız kalmayı, kendini geliştirmeyi, birey olmayı bilmez, birbirine saygı duymaz, dolayısıyla bunların yapacağı evlilikten de bir halt olmaz, sadece zaman kaybıdır.
ben burada ne kadın düşmanlığı, ne evlilik karşıtlığı görebildim. eleştirinin gittiği yer belli, ve o eleştirilenler de muhtemelen bu videoyu izleyip, ana mesajı anlamayıp "ilber hoca da evlilik boş iş diyo yea" şeklinde konuşacaklar orda burda.
garanti bbva
-
bbva'nın kalan hisseleri satın alma teklifine istinaden konuşuyorum; ülkenin ekonomisinin 2014'ten bu yana nasıl değiştiği daha net ortaya çıkamazdı.
garanti bankası'nın hisse değeri 2013'ten bu yana arttı. ancak:
-garanti bankası'nın 2013 yılındaki toplam değeri: 22,4 milyar $
-2021'deki toplam değeri: 5.1 milyar $
2014'te bbva hisselerin 49,85%'ini 9,3 milyar $'a almıştı.
2021'de bbva hisselerin 50,15%'i için 2,5 milyar $ teklif etti.
2014'te hisse başına fiyat: 4 $ ödenmişti
2021'deki teklif ise hisse başı 1,2 $ oluyor.
elinizdeki her şeyin ne kadar değersizleştiğini, ne kadar fakirleştiğinizi daha iyi gösterecek bir gösterge yok. dünyaya göre daha ucuza satın alınabiliyorsun. bitti. hepimiz 8 senedir aralıksız fakirleşiyoruz, önce bunu kabullenelim.
size kim "türkiye büyüdü" diyorsa... tüik'e, cumhurbaşkanına, ailenize, otobüs şoförüne karşı... hepsine "lağn bırak!" diyin arkadaşlar. demezseniz daha da fakirleşeceksiniz.