hesabın var mı? giriş yap

  • 125 bin kişiye bu test yapılıyorsa, her testte, her markanın tadımı için 200 ml'lik (0,2 lt.) bardak kullanıldığını düşünelim;

    mesela coca-cola için;

    125 bin x 0,2 lt. =25 bin litre eder.

    pepsi'nin bu iş için, her sefer 2,5 lt. lik coca- cola aldığını varsayalım;

    25 bin lt / 2,5 lt. = 10 bin şişe 2,5'luk coca-cola almışlar demektir.

    migros'ta 2,5 lt.lik coca-cola'nın fiyatı = 3,95 x 10 bin adet şişe= 39 bin 500 tl.lik coca-cola satın almış demektir pepsi. kazanan yine coca-cola.

  • melanet kelimesi lanet kelimesinden türetilmiş, "lanetleme, laneti gerektiren davranış" anlamındadır. melamet ise levmden köken alır "azarlanma,aşağılanma,kınanma" demektir, ayrıca tasavvufi bir anlayışın da adıdır. bu anlayışta olanlar, kendilerini halk nazarında küçülterek nefislerini terbiye etmek amacındadırlar; nefislerini aşağılayarak yücelirler.
    şarkıda adı geçen hırka "melanet hırkası" değil melamet hirkasidır.
    yoruldum yahu sözlerini copy paste edeyim:

    ben melamet hırkasını
    kendim giydim eğnime
    ar ü namus şişesini
    taşa çaldım kime ne
    haydar haydar taşa çaldım kime ne

    sofular haram demişler
    aşkımın şarabına
    ben doldurur ben içerim
    günah benim kime ne
    haydar haydar günah benim kime ne

    gah çıkarım gökyüzüne
    seyrederim alemi
    gah inerim yeryüzüne
    seyreder alem beni
    haydar haydar seyreder alem beni

    gah giderim medreseye
    ders okurum hak için
    gah giderim meygedeye
    dem çekerim aşk için
    haydar haydar dem çekerim aşk için

    nesimi'yi sorsalar kim
    yarin ile hoş musun
    hoş olam ya olmayayım
    o yar benim kime ne
    haydar haydar o yar benim kime ne
    aşık nesimi

    edit: popüler adıyla bulmak da mümkünmüş sözlerini. akılsız başın cezasını parmaklar çekti.

    (bkz: #3617610)

  • 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45.

    oh kalktı oç.

    kalktıktan sonra düşmez dediler.

    dağa falan çarpmasak bari.

    titretme oç.

    allahım büyük günahların çoğunu işledim. sana da yeterince ilgi göstermedik.

    sanane sağdaki erciyes dağından? önüne bak, düzgün sür piç.

    pitot tüpü tıkanmış mıdır?

    motorun gücünü kapattı heralde. ses kesildi.

    eheh hostesler gülüyor. bişey yok.

    türbülanslar uçağı düşürmezmiş. ama yine de yakalanmasak iyi olur.

    bu ne lan. köy yolunda gidiyo gibi. şu koltuğa tutunayım. *

    bu dergiler de eğlenceli değil amk. en son saate baktığımdan beri 2.5 dakika geçmiş.

    aşağı bakıyormuş gibi yapayım. korkmuyorum.

    ansnkim.

    korkmadım.

    hostesler de güzel değil.

    bi açıklama yapsana oç. ne zaman ineceğiz.

    uçakta ünlü de yok. düşsek kimsenin sikinde olmayız eheh.

    manyak mısın lan. şu an dünyada kaç uçak havada biliyo musun.

    bu düşmesin de.

    aha inişe geçiyor. zaten bi kalkarken bi inerken tehlikeli.

    pisti tutturur heralde. keşke thy olsaydı. onun pist görüş mesafesi daha uzundu.

    koy amk tekerleklerini artık.

    aha koydu. frene de bas.

    oh yavaşladı.

    bi daha bineni ziksinler.

  • diamond'ın kült kitabı. new york times'ın en çok satanlar listesine girmesinden tutun da pulitzer prize kazanmışlığı, the phi beta kappa award in science ödülünü almışlığı var.

    insan toplumların kaderini, şekillenişi, bugünkü durum ve nedenlerini açıklıyor. modern dünya hakkında yeni bir bakış açısı kazandırıyor. kitap orijinal dilinde daha anlaşılır bir dil, akıcı bir üslupla yazılmış. ancak çevirisini okurken zorlanıyorsunuz. türkçesi o kadar iyi değil ve hatta orjinalinden daha karmaşık kelimeler, cümleler kullanılmış. aşağı yukarı 23 ytl olan kitabın orijinalini okumanızı tavsiye ederim, bu durumda.

    kitapta kısaca nelerden bahsettiğine gelince toplumların gelişmişliği, bu gelişmişlikte ten renginin önemi hakkında yali'nin sorduğu soruyu cevaplayarak başlıyor, kitap. beyazın siyaha, siyahın kırmızıya akıl veya başka bir yönden üstünlüğü olmadığını; sadece modernleşme-gelişmeye açık topraklarda yaşayanların beyazlar olmasından ötürü onların daha çabuk gelişebildiklerini anlatıp kanıtlıyor. en basit haliyle tüfek, mikrop ve çelik modernleşme kapısını açan anahtarlar. tüfeğe sahip olabilecek güçte olmalısın.* mikroplar karşısında ayakta duracak, bağışıklık kazandıracak bir sisteme sahip olmalısın ve tabiki çeliğin de olmalı. yaşam için temel ihtiyaçlarını karşılamanı bitirip lükslere- gelişmeye- ilerlemeye geçtiğini gösteriyor, çelik. çeliğin olunca araba tekerliğin de olur, araba tekerliğin olunca ticaret de yaparsın, uzak yerlere de gidersin ve hatta buharlı makineyi icat eder yeni bir çığır açarsın. gelişim için kilit sözler tüfek, mikrop ve çelik'tir. şimdilerde medeniyet denildiğinde akla gelen ülkeler bu şekilde ilerlemiştir. hem bu sözcüklerin önemi üzerinde duruyor, yer yer örneklemelere gidiliyor, kanıtlar sunuluyor, tarihçilerin savunduğu diğer tezler çürütülüyor hem de toplum statülerinin insanın rengiyle alakalı olmadığını anlatıyor. şans meselesi! beyazlar evcilleşebilecek hayvanlarla verimli topraklara düşmüşken siyahlar verimsiz topraklarda yabani hayvanlarla başbaşa kalmışlardır.

    çin, japonya, avustralia, avrasya, africa ve daha pek çok ülkenin gelişimi üzerinde durulmuş. anlaşılır bir dil, akla yatkın cümle ve tarihi gerçeklerle yazılmış, bir kitap. kitabın sonunda tüm kitabı özetleyen epilogue vardır ki, sadece o kısmını okusanız bile konu hakkında birçok detayla birlikte fikir sahibi olabilirsiniz. 475 sayfalık olan bu kocaman kocaman kitabın sonunda konu ile alakalı tartışma soruları hazırlanmıştır. bu soruların cevapları hakkında birazcık düşünmek de oldukça yararlı olacak. hele ki öğrenciyseniz ve bu kitap ders kitaplarınızdan biriyse; muhtemelen hocanız arkadaki tartışma sorularının benzerini soracaktır. göz atmanız da fayda var.

    "the scope and the explanatory power of this book are astounding." - the new yorker
    "fascinating... lays a foundation for understanding human history." - bill gates
    "an ambitious, highly important book." - james shreeve, new york times book review

  • cumhurbaşkanı erdoğan'ın çanakkale köprüsü açılışında halka sorduğu soru.

    link

    kalabalık "hayır" cevabı veriyor.

    kalabalığın yarısının cebinde 200 tl olmadığına yemin edebilirim ama kanıtlayamam.

  • trende gidiyolar:
    raymond: hmmm 365 koyun var
    -nası saydın?
    raymond: ayaklarını saydım dörde böldüm

  • basit bir önlem ile onlenebilecekken son 20 yılda binden fazla kişinin kamyonların altında öldüğünü biliyor muydunuz? hem de
    ezilip sıkışarak. kafa kemiklerinin hepsi kırılmış. başı gövdesinden ayrılmış,
    yüzü tanınmaz hale gelmiş,
    göğüs kafesi komple ezilmiş,
    karnınından başlayıp boynuna kadar uzanan derin bir yarık oluşmuş olarak.

    google

    “otomobil tırın altına girdi”
    arama araçları son 1 yıl
    haberler
    şeklinde arama yaparsanız 100 lerce haber çıkar. neredeyse her gün gazetelerde okuruz. belki de bu yüzden alışkanlık olup bu haberleri görmüyoruz.

    ahmet saber abdullah yönetimindeki 54 ma 245 plakalı otomobil tır’a çarparak, aracın dorsesi altına girdi.

    samsun'da korkunç kaza! araç hurdaya döndü. tekkeköy ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 1 kişi öldü, 2 kişi yaralandı.

    tem otoyolu derince mevkinde meydana gelen trafik kazasında tıra arkadan çarpan otomobilde bulunan 2 kişi ağır yaralandı. yaralılardan biri tüm çabalara rağmen kurtarılamadı

    sarıoğlan ilçesine bağlı sultanhanı mevkiinde h.a. yönetimindeki 38 dl 637 plakalı hyundai marka otomobil, 33 fa 948 plakalı i.ö.'nün sürücüsü olduğu tıra arkadan çarptı. 3 kişi öldü

    kocaeli'nin kartepe ilçesinde sürücüsünün trafik ışıklarında bekleyen araçları geç fark ettiği otomobil, dorseli tıra arkadan çarptı. tırın altında sıkışan sürücü, hayatını kaybetti.

    bu haberler çok tanıdık değil mi?

    peki bunlar kader mi?

    bu kazalarda bu insanlar neden ölüyor?
    hava yastığı emniyet kemeri başta olmak üzere bütün koruma tedbirleri neden işe yaramıyor?
    sebep basit;
    çünkü bu kazalar araç içi koruma tedbirlerinin hiçbirinin işe yaramayacağı biçimde oluyor.
    tıra ya da kamyona bir araç arkadan çarparsa araç tır dorsesi ile asfalt arasına sıkışıyor. ön koltukta kaç kişi varsa ölüyor. aracın hızına göre arka koltukta oturanlarda ölüyor.

    araç markası volvo olmuş, egea olmuş önemli değil.
    bir kamyona arkadan carparsanız feci şekilde ölürsünüz

    ezilip sıkışarak.
    muhtemelen başınız gövdenizden ayrılır.
    kafanız araç bagajının içinden bulunur.
    ezilmiş olarak.
    kafa kemiklerinizin hepsi kırılmıştır
    yüzünüz tanınmaz hale gelmiştir.
    göğüs kafesiniz komple ezilir.
    karnınızdan başlayıp boynunuza kadar uzanan derin bir yarık vardır.

    aynen böyle
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel

    bu ölüm türkiye yollarında kaçınılmaz bir sondur. muhtemelen değil kesinlikle ölürsünüz
    arkadan çarptığınız için de kamyon sürücüsü anlamlı bir ceza almaz.

    fakat bu bir fizik kanunu değil. bu ölümler mecburi değil

    ülkemizdeki bir denetim eksikliği

    aslında çözüm çok basit

    kamyon dorsesine tampon takılmasının kağıt üzerinde değil gerçekten zorunlu olması ve bunun kontrol edilmesi.
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel

    bu resimde olduğu gibi hidrolik olarak indirilip kaldırılabilen ya da sabit olan tamponlar
    olursa yine kaza olur, yine ölüm olabilir. ama en azından araçlar tır ile asvalt arasına sıkışmaz. hava yastığı, emniyet kemeri gibi koruma önlemleri işlerini yapabilme şansı olur.

    zor değil, çok pahalı da değil.
    ama yok.
    yolda araç kullanırken bakın. kamyonlara ve tırlara bakın.
    bir çoğunda yok.
    onları görünce beş başlı köpek balığı görmüş kadar korkun. onlar köpek balıklarından çok daha tehlikeli.
    algıda seçicilik ile bakarsanız ne kadar çok olduklarını göreceksiniz.
    sarı sitede şuan satılan kamyon ilanlarından bir kaçı
    https://www.sahibinden.com/…hatasiz-895529487/detay

    https://www.sahibinden.com/…pro-522-852663697/detay

    https://www.sahibinden.com/…-kamyon-883284694/detay

    https://www.arabam.com/…-126-bin-km-adetli/17095463

    tırlar yurt dışına da yük taşıdıkları için onlarda olmama oranı biraz daha düşük ama kamyonların büyük çoğunluğunda yok. hele sarı müteahhit kamyonlarında olanı bulamazsınız.
    çünkü bu kamyonlar araziye çıkıyor, baraj inşaatına katılıyor, yol yapımında kullanılıyor. bu tamponlar böyle durumlarda yere sürtüyor.
    hidrolik olanları ise kısmen daha masraflı. denetleyen de olmayınca kamyonlar sadece araç muayenesi sırasında takıp çıkışta direkt söküyor.

    bu kamyon tır terörüne bir son vermek lazım.
    istanbulda yaşayanlar için önerim yolda trafik kilitlendiği sırada sağınıza solunuza bakın. beş başlı köpek balığı görürseniz hemen plakasını da içerecek şekilde fotoğrafını çekin. kısa bir video olursa daha iyi. emniyetin trafik ihbar whatsapp hatları var.
    numaraları illere göre değişiyor.

    sma hastaları için benim de desteklediğim bir sürü kampanya yapıyoruz. iyi ve güzel. keşke daha fazla şey yapabilsek
    oysa bunun yanında her yıl yüzlerce insanımız basit bir önlemle hayatta kalabilir. çok zor ve ulaşılmaz bir şey değil isteğimiz
    sadece tampon."

    yolda beş başlı köpek balığı görürseniz çekin fotoğrafını gönderin.
    bu tür konular bir bilinç ve alışkanlık olayıdır.
    6 ay boyunca bu konuya dikkat edebilsek, 200 kişi yolda giderken kamyon fotoğrafları gönderse
    kamyoncular bir biri ile iyi haberleşir. cezalar peşi sıra gelirse hepsi tampon takar. bu iş bir rutine girerse sonradan da hep devam eder.

    bir iyilik yapın ve beş başlı köpek balığı görünce ihbar edin.
    göndereceğiniz bir fotoğraf ile kim bilir kaç kişinin hayatını kurtaracaksınız.
    aman be ! demeyin!
    bagajda ezilmiş kafası bulunan kişi bir yakınız da olabilir.

    siz hiç bedenden ayrı duran bir kafa görmemişsinizdir. ben doktorum gördüm.
    umarım siz hiç kimlik tespiti için böyle bir şeyi görmek zorunda kalmazsınız.

    üstelik şundan emin olun! kimlik tespiti için girdiğiniz morg dan kimliği tespit edemeden çıkacaksınız.

    whatsapp şikayet hattı ile ilgili sorunlar olabiliyormuş

    egm mobil (emniyet genel müdürlüğü mobil) diye bir uygulama var. oradan şikayet daha kolay ve etkili.

    https://play.google.com/…etails?id=tr.gov.egm.mobil

    görsel

    görsel
    görsel