hesabın var mı? giriş yap

  • şöyle olmuş olabilir kız 17 yaşındayken evlat edinilmiştir ama kızı küçük zannetmişlerdir. sonra çocuğun büyümediğini fark etmişlerdir. yoksa devlet 18 yaşından büyük birini neden sahiplendirsin.

    edit; yabancı kaynaklardan olayı anladım. olay şöyle oluyor; amerikalı çift ukraynadan bir çocuk evlat ediniyor. evlat edinirken çocuğun 6 yaşında olduğu belirtiliyor. bir süre sonra aile çocuğun yaşı konusunda emin olamayınca doktora gidiyorlar ve 2010 yılında 8 yaşında olabileceği ve cücelik nedeniyle küçük gösterdiği tespit ediliyor. 2012 yılında yapılan testte ise 11 yaşında olabileceği tespit ediliyor. daha sonra psikolojik sıkıntılar, anneyi zehirlemeye çalışması ve diğer çocuklara tehditleri nedeniyle psikoloji kliniğine yatırılıyor. 2014 yılında buradan çıktıktan sonra aile çocuğa bir yıllık peşin kirasını vererek bir ev kiralıyor ve başka şehre taşınıyor. bir süre sonra yalnız yaşayan çocuk polisi arayarak ailesinin onu terk ettiğini bildiriyor. yetkililerde 5 yıllık araştırma sonucunda çocuğunu terk etmekten dolayı kadını suçlu bulup hapis cezası veriyor.kadında sosyal medyadan kızın çocuk olmadığını 22 yaşında olduğunu anlatıyor. ancak çocuk terk edildiği 2014 yılında yaklaşık 14 yaşında ve kemik hastalığı var. kendisine bakamayacak durumda. muhtemelen aile, kız 14 yaş civarında ve cüce olunca ilgilenmek istemediler ve terk edip gittiler. şimde abartarak gündem oluyorlar, cezadan kurtulma derdindeler.

  • erkek arkadaşıyla öpüşürken yanlarında mazlum mazlum duran sap eleman bizi temsil ediyor. kesin ekşi sözlük yazarı.

  • mahkeme heyeti de sorgulanmalı, gündem olmalı, gerekirse yargılanmalı

    gündemde tutalım lütfen

  • rezalet puanım 10000/10.

    net sözlükte okuduğum en büyük rezalet.

    umarım adalet* yerini bulur. gündemde kalması gereken rezalet

  • kendi elinle hazırladığı sözlük yazarı modelinin hışmına uğramış. yapma etme diyerek sözlüğü terk eden yüzlerce iyi yazarın arkasından el sallayıp, ''işimdeyim gücümdeyim'' modunda takılmıştı. nazmiye demirel'in söylediği gibi ''hayata tersinden bakan herkesin buluştuğu yer değil artık ekşi sözlük''. hayata tersinden az bir şey bakana dava açıldığı, ''sen sus lan denişik'' diye saldırıldığı yer.

    az bir şey uzun yazı okudu mu kafası karışan, türkiye'de ortalama hakim düşüncenin ötesinde bir şey duymak, okumak, dinlemek istemeyen insanların çoğunluk olduğu bir yer burası. onun içindir ki, kendi kurduğu platformda, 'her şey benim bilgim dahilinde' dediği sözlükte değil, bambaşka yerlerde otisabisinin yazılarının linkini paylaşıp bir anlamda o'nun savunmasını yapıyor.

    aslında o da ''denişik'' ve onun da susturulması lazım. şimdilik acun gibi kısa yoldan köşe dönmede rol modeli olduğu için idare ediliyor. yarın ne olur bilinmez.

  • bugünkü yazısında şu ifadeleri kullanmış

    --- spoiler ---

    üç bakanın sel felaketinin vurduğu
    giresun’un dereli ilçesinde bir mahallede mahsur kalan vatandaşlarla görüşmek için iş makinesinin kepçesinde gittikleri bir görüntü var.

    ilk gördüğümde bana “işte devletimiz bu” dedirten görüntüden söz ediyorum. hani nâzım hikmet, “sen mutluluğun resmini yapabilir misin abidin” diyor ya, o kepçedeki üç bakan bize özlediğimiz devletin resmini çizdiler. ayaklarında çizme, ne koruma var, ne protokol, operatörün kepçesine binip vatandaşın ayağına giden üç bakan. işte özlediğimiz devlet bu. bravo üç bakana. bize bunu yaşattıkları için içişleri bakanı süleyman soylu’ya, tarım ve orman bakanı bekir pakdemirli’ye, çevre ve şehircilik bakanı murat kurum’a yürekten teşekkür ediyorum. bana “özlenen devlet nerede?” diye sorarlarsa, “giresun dereli’de, o kepçenin içinde” diyeceğim.

    --- spoiler ---

  • dünyanın çekilir hale gelmesine neden olan insanlardan yalnızca biridir. köpeği öldüren o pezevenk ise, bu adamın tırnağındaki kir kadar bile değerli değildir.

  • toplum içindeki sınıfsal çatışmanın, bencilliğin, ikiyüzlülüğün ve daha sayamadığım birçok acı gerçeğin realistik bir şekilde yansıtmasından ve türkiye’nin toplumsal yapısını vurucu bir şekilde ortaya koymasından ötürü kesinlikle (bkz: bir zamanlar anadolu'da) diyorum.