hesabın var mı? giriş yap

  • madem muhendis, bir tane üniversite arkadaşı çıkıp da benimle aynı sınıftaydı dememiştir.

  • kadını tanımadan teklif eden erkeğe müstehaktır. senin amacın belli zaten pezeveng sseni. sen gel gece bana gelir belki diye yanaşmaya çalış, sonra reddedilince buraya gelip ağla. sonra kadın tabii tipini beğenmedim diye reddeder. sen sırf tipini beğendin diye bir kadına yanaşıyorsan bunu hak ediyorsun. kusura bakma bu işler böyle. tek akıllı sen değilsin.

    debe editi: silinmiştir.

  • ödemiş olduğum son 3 faturamı gün itibariyle benim son faturamı ödediğim karttan tekrar çekilmesi rezaletidir.

    biraz önce cep telefonuma üst üste 3 defa kartımdan farklı miktarlarda para çekildiği haberi geldi. hemen bankayı aradım, banka bana bu çekimlerin digitürk tarafından yapıldığını söyledi.

    hemen digitürk müşteri hizmetlerini aradım.. ödemiş olduğum son 3 faturamı bugün tekrar benim kartımdan çekmişsiniz, bu 3 faturanın toplam 400 tl civarında bir para yapıyor geri ödenmesini istiyorum dedim.

    müşteri hizmetleri sistemde baktı ve bana dedi ki.. evet fazla çekilmiş şimdi kayıt oluşturuyoruz 15 gün!!!! bak bak 15 gün içinde iade edilecekmiş!!!!

    tabi o an kan beynime sıçradı.. sistemde borcum yok! ödenmemiş faturam yok! bu arkadaşlar benden habersiz benim kredi kartımdan daha önce ödemiş olduğum 3 faturayı tekrar çekecekler.. sonra bu parayı 15 gün işletip bana geri ödeyecekler...

    müşteri hizmetlerine ben 15 gün filan değil bugün bu paranın geri ödenmesini istiyorum dedim. bana yapamayız dediler.. peki dedim genel müdürlüğü arıyorum diyerek kapattım telefonu.

    şimdi genel müdürlüğü aradım.. finans ile görüşmek istedim arkadaşa durumu anlattım , yemeğe çıkmış arkadaşlar saat 1 den sonra arayacaklarmış beni.. yok dedim siz aramasanız da ben saat 1 den sonra arayacağım zaten diyerek kapattım telefonu..

    benim gibi binlerce kişiden yanlışlıkla çekilmiş diye 300 500 para çekseler ve bu paraları bir güzel işletip 15 gün sonra iade etseler.. ne güzel para kazanırlar dimi!!
    ne kadar güzel ne kadar akıllı bir firmasın sen digitürk!!

    şimdi saat 1 den sonra arkadaşlar yemeklerini yedikten sonra görüşeceğim kendileriyle , bu benden çaldıkları parayı aynı gün iade ediyorlar mı etmiyorlar mı yapılan şey gerçekten yanlışlık mı yoksa hırsızlık mı göreceğiz.

    edit1 : şimdi sosyal medya tarafından bir arkadaş aradı beni, olayı kendisine tekrar açıkladım.. bana verdiği cevap 15 gün içinde ödeme yapacaklarmış.. çünkü aynı gün parayı geri veremezlermiş.. bankalarla görüşmeler ve iade süreç alıyormuş. tek yapabileceği acil olduğunun kaydını açmakmış.. tamam dedim siz kaydınızı açın ben öğleden sonra genel merkezinizle görüşeceğim dedim.

    edit2: bir gerzek fakir işi rezalet demiş!! 400 tl yi beğenmemiş arkadaş! kanımın beynime sıçramasının nedeni 400 tl değil.. biri gelip senin cüzdanından senden habersiz 400 tl paranı çalacak.. sen bunu fark ettiğin zaman tamam çaldım 15 gün sonra öderim diyecek! seni aptal yerine koyacak.. ve sende bunu içine sindirebileceksin!! senin gibi adamlar var olduğu sürece böyle firmalar binlerce kişiden para çekmeye devam eder.

    edit3 : şu an genel müdürlükten aradılar.. ve iade işlemini bankaya bildirdiklerini söylediler.. en geç yarın öğlene kadar hesabınıza geçecektir dediler. olayın neden kaynaklandığına dair hiç bir bilgi yok. demek başımıza böyle bir olay geldiğinde 15 gün beklemek gerekmiyormuş.. direk genel müdürlüğü arayıp sözlükte başlık açmak yetiyormuş. ben paranın hesabıma geçtiği tarihi tekrar yazacağım.

    edit4: 28 ekim tarihinde iade işlemleri yapılmış.. bugün itibariyle fazla çekilen paralar kartımın kullanabilir hesabına aktarılmıştır.

  • menü planlama; işletmenin bel kemiğidir. iş görenler arasındaki uyum, hareket-zaman etüdü, motivasyonları, satın almanın kolaylaşması ve sunduğunuz ürünün satışlarını artırmak, bilinirliğini artırmak, o ürünü insanlara hatırlatmak amaçlı yapılan aktivitelerin tümünü kapsar. menü planlama, çalıştığınız işletmeye göre değişmekle birlikte temel satış aktivitilerinin elementlerinden biridir. özellikle otel işletmelerinde bu elementlerin en yaygını ve halk tarafından da en çok bilineni indirimdir. bazı ürünler için kaçınılmaz olmakla beraber, indirime giren bir ürünün imajını korumak için dikkatli olmak gerekir çünkü indirime giren bir ürünü tekrar eski fiyatından satmak eskisinden daha güç olacaktır. bu yüzden hiçbir otelin mutfağında indirim yapıldgını göremezsiniz. asıl indirim menüde yapılmıştır ve bu genel fiyata yansır.

    menüde yer alan yemekler bir yandan müşterinin temel besin ihtiyaçlarını karşılarken bir yandan da sosyal ve psikolojik doyum sağlamalı, ekonomik ve eğitici olmalıdır. burada moda ve prestij de önemlidir. planlama aşamasında menüyü oluşturan hammaddelerin tedariği işin en önemli bölümlerinden biridir. tedarik aşamasında göz önünde bulunması gereken bazı noktalar vardır. bunlar maliyet, etkinlik, ulaşılabilen nokta sayısı baz alınarak çeşitlendirilmiştir. her ürün tüketicisine (yani uygulayıcısına) ulaşmanın en kısa ve en az maliyetli yolunu iyi belirlemeli en etkin dağıtım şemasını kendisine gore ayarlamalıdır.

    menü oluşturulurken fiyatlandırma 3 farklı methodla yapılır. bunlardan ilki maliyete gore yapılan fiyatlandırmadır. maliyet üzerinden belirli bir yüzde ile kar marjı hesaplanır ve satış fiyatı belirlenir. en eski, en geçersiz; ama en çok kullanılan yöntemdir. rakibe göre fiyatlandırmada fiyat belirlemede baz alınan nokta rakiplerin koyduğu fiyatlardır. bu tarz genellikle oligopolistik pazarlarda yani içinde 3-5 tane firma olan, pazara yeni girişin neredeyse imkansız olduğu pazarlardır en basit örneği türkiye’deki leader of world oteller zincirinin oluşturdugu outside catering faaliyetleri örnek verilebilir. fiyatlandırmada rakiplerin fiyatları temel alınacak ilk noktadır. diğer fiyatlandırma tekniği ise modern pazarlamanın kabullendiği en etkin yöntem olan algılan değer (perceived value) e gore yapılan fiyatlandırmadır. önemli olan nokta müşterinin ürüne ne kadar paha biçtiğinin hesaplanabilmesidir. burada ürünü farklılaştırmak gerekir. karadut yerini yaban mersinine, pastırma jambona ve bir süre sonra da jambon pastırmaya evrilir. çatalda kavun spagettisi bir dönem fenomen olurken bir süre sonra dalından yeni koparılan kavun doğallıgın simgesi olarak elle tüketilir. müşterinin menünüzdeki ürüne verdiği değerin bir fiyatı vardır. bu fiyatının altında veya üstündeki fiyat firma için zarar demektir. eğer konan fiyat beklentinin üzerindeyse satış azalacak, altında olması durumunda ise satılan her mal daha düşük karla satılacaktır. doğru fiyata ulaşmak neredeyse imkansızdır ama sağlıklı pazar araştırmalarıyla en yakın değere ulaşılabilir. burada yemek hizmetlerinden faydalanan müşterinin besin ihtiyacı; yaşına, cinsiyetine, kilosuna, iş koluna, çalışma performansına ve bazı özel durumlara göre , yemek alışkanlıkları ise yaş, eğitim, sosyal ve kültürel yapı, gelenek ve göreneklere göre değişmektedir.

  • daha dün gece washington dc'deki bir bilardo salonunda müzik kutusuna coin atıp milleti tarkan'la coşturdum desem.

    ilk bir dakikada yanıma gelen genç, orta yaş ve ileri yaş grubundan 3 kişinin “is that tarkan” sorusunu saymıyorum bile.

    had bilmek önemli. tarkan iyidir kötüdür ama türkiye'nin en bilinen tanınan insanlarından biridir. keşke sporda sanatta edebiyatta daha da iyileri çıksa dersin o başka ama tarkan için tanınmıyor demek hadsizliktir.

  • şu an engelliler için özel yayın yapan program.
    "destek" yazıp 5633'e mesaj atarsanız, 5 lira destek olabilirsiniz.
    slogansa "engelleri kaldıralım"

    tanımı yaptım, bilgiyi verdim. şimdi cevaplarımı döşeyeyim.
    yaptığınız iş çok güzel. birçok engelli maddi yetersizliklerle tekerlekli sandalye, protez vb. araçlara sahip olamıyor. aynı şekilde bazıları da tedavi olabilecekken maddi yetersizliklerle olamıyor. hepsine eyvallah.

    ama 2 büyük sorun var. profesyonel bir engelli olarak itiraz edeceğim.

    -1) art arda gelen vtr'lerde minörlerden giden acıklı keman sesi üzerine, "tüm fragmanları seslendiren adam"ın, belgesel seslendiren tarkan tonuyla, zaman zaman da çoşarak ajite metinler okuması ve akabininde hadise'nin bi bok varmış gibi ağlaması çok çirkin ve sinir bozucu.

    -2) tüm bu toplanan paralar şahane! ama engelleri kaldırmıyor.
    daha bugün taksim'den geldim. talep ettiğim rampalar yapılmış diye gittim. yapılmamış. meydana çıkmak için 1 saat dolandım.
    hatırlayınız: taksim metrosu'ndan meydana 61 dakikada ulaşmak

    nihayet gerekli çalışmanın yapıldığı haberi geldi ama yalan çıktı. bugün güncellenmiş haliyle tüm süreç şurada: http://www.simtoalev.com/…lli-erisimi-surec-takibi/

    ha keza başbakan'ın "reform"una cevabım da burada: (bkz: #32144171)

    bir tekerlekli sandalyem var. az buçuk bir eğitimim, kültürüm de yok değil. zengin olduğumu söyleyemem ama yoksul hiç değilim. çalışıp paramı kazanıyorum. yani bu kampanyalar ile sahip olunabilecek araç, eğitim, para ve işe sahibim.

    ama,
    - şehir içinde bir noktadan diğerine geçemiyorum.
    - tiyatro, sinema, konser vb. etkinliklere katılamıyorum.
    - canımın istediği restoran, kafe vb. bir yere girip yiyip içemiyorum.
    - trafiğe karışmadan yol bile gidemiyorum.

    o halde nereye kaldırıyorsunuz engelleri allah aşkına?

  • evet,
    sonunda yine babam haklı çıktı. zaten uzun vadede genel olarak haklı çıkar, ama bu sefer hiç beklemiyordum.
    sayın sözlükçüler benim internet üzerinden herhangi bir fatura ödediğim de bile yazılı makbuz alamadığım için uyuz olan bir babam var.

    babam 1992 ile 1994 yılları arasında sosyal sigortalar kurumuna 31 ay isteğe bağlı sigorta pirimi ödemiş, ancak güzide kurumumuzun güzide çalışanları nasıl oluyorsa sadece 1992 yılın sigorta pirimini tam olarak sistemlerine işleyip birleştirme yapmış. biz bu durumu fark edip sgk ya düzeltilmesi için başvurduğumuzda arşivlerini inceliyorlar ve babamın yatırdığı isteğe bağlı sigorta pirim makbuzlarını bulamadıkları için bir şey yapamayacaklarını söylüyorlar. 1993 ve 1994 yıllarını kapsayan 2 yıllık sigorta süresi sisteme işlemediği için babamın emeklilik yaşının arttığını 2 yıl daha çalışıp sigorta pirimi ödemesi gerektiğini ve 3 yıl daha emekli maaşı alamayacağını ellerinden gelen bir şey olmadığını pirim tahsil makbuzu olmadan bu süreleri sisteme işleyemeyecekleri söylüyorlar.

    ve ne oluyor biliyor musunuz?
    babam yıllardır ayakkabılığın üzerinde duran eski bond çantasının içinden 1992/haziran - 1994/aralık arası ödediği pirim tahsil makbuzunun orjinalini acınacak halde ama hala okunur ve imza ve mühürleri belli olan şekilde buluyor.
    24 yıl makbuz mu saklanır baba helal olsun sana. kim bilir o çantanın içinde daha neler var.
    siz siz olun, önemli evraklarınızı mutlaka yedekleyip saklayın gençler.
    makbuz

    özet: sgk'nın pirim tahsil makbuzlarını kaybedip, babama 2 yıl daha çalış gel demesi. babamın 24 yıl sakladığı makbuzu bulup geç emekli olup sigorta pirimi ödemeye devam etmekten kurtulması.