hesabın var mı? giriş yap

  • son osmanlı padişahı vahdettin'i, bütün tarihi gerçekler ortadayken, hakandı, halifeydi, şahbabamızdı, milletine aşıktı vs.. diyerek övmenin tek sebebi kendisinden sonra kurulan cumhuriyetten, ve özellikle ülkenin laik bir karakterde olmasından nefret etmek olmalı. yoksa kendisine en büyük sempatiyi duysanız bile hakkında yapabileceğiniz en insaflı objektif yorum 'hiç beklemediği halde kendini oturur bulduğu tahtı dolduracak kapasitede biri değildi' olabilir.

    sığındığı ingilizlerin himayesinde yaşasaydık, bağımsız olmayaydık da yine de başımızda bir halifemiz bulunaydı gibi düşüncelere kapılan arkadaşlara ingilizlerin aynı dönemde (birinci dünya savaşı sonrası) hindistanda yaptıklarını, çin'de japon-ingiliz çekişmesini ve çinlilerin çektiklerini okumalarını tavsiye ederim. eğer hala ingilizlerin insaflı efendiler olacağını düşünüyorsanız belki şu anektod o dönemde batının osmanlıyı nasıl gördüğünü anlatır size:

    vahdettin ingiltere'ye sığındıktan sonra ünlü amerikan şovmeni, barnum&baily sirkinin sahibi p. t. barnum ingiliz kralı 5. george'a telgraf çeker, 'size sığınan padişah ve karılarını sirkimde sergilemek istiyorum, kendileri için çok iyi ücret öderim' der. kral george buna çok güler, telgrafı pek çok insana okutur, epey eğlenir. (kaynak: lord kinross'un osmanlı tarihi)

    bugün barnum'un sirki yok, ama vahdettin'in peşinden şevkle gitmek isteyenler kendilerini internette sergileyip kimilerine eğlence kaynağı yaratmaya devam ediyorlar.

  • jüpiter'dir. hayvani çekim gücü sayesinde dünya istikametine doğru gelmekte olan binlerce asteroid, meteor vb gök çöpünü ya ivme kazandırarak sistem dışına fırlatır, ya da içine alıp atmosferine katar. kardeşini koruyan bir abi gibidir anlayacağınız. ayrıca ameliyat iziymişçesine duran lekesi kendisini pek karizmatik yapar.

  • genelde ana kazananın (ki genelde erkek olur) evin tüm masraflarını kazanıp, yan gelirin (genelde kadın olur) aldığı maaşı kendi kredi kartına yatırmasıyla ortaya koyacak bir şeyin kalmamasında oluşur. yani ben en azından evliyken öyleydi. hanımefendi 200 liralık mascara kullanırken ben arka tarafta arkadaşlarımla çay içecek parayı bulamadığım günlere vesile olmuştur. büyük dengesizliktir. kazandığın para eşit olmayabilir ama o oranda yükün altına girilmelidir.yıpratıcı

    edit: boşandım yahu

  • bol alkol tuketilen gecenin sonunda sizmi$ erkek kankanin kicinda yumurta kirip ertesi gun kanka kuruyan yumurtayi farkedip anlam vemeye cali$irken :abi ya kusura bakma dun gece seninle fazla ileri gitmi$iz, oldu bi kere, bi sigara ister misin?...demek.

  • ilginc bir hikayesi olan purodur.. purolardir daha dogrusu..

    castro gelmeden once cohiba kuba'da tutun uzmanlari tarafindan uretilen en iyi purolardan biridir.. lakin castro gelince bu tutun ve puro uzmanlari ulkeden kacar.. kactiklari ulkelerden biri de bugun bayagi yogun puro uretiminin gerceklestigi (ambargo sagolsun) dominik cumhuriyetidir.. burada da tutun yetistirip puro sarar ve isim hakki kendilerine ait olan cohiba damgasini basarlar, lakin ayni zamanda kuba'da deneyimsiz puro ureticileri cohiba markasi altinda puro uretmeye devam etmektedir.. general cigars firmasi dominik cumhuriyetindeki cohiba ureten tesisi satin alir, ama bu arada montecristi adindaki bir baska tutun ureticisi sirket uluslararasi isim haklarinin kabul edilmedigi dominik cumhuriyetinde "cohiba" markasini tescil eder ve kendi cohiba'sini uretmeye baslar.. yani var olan uc cesit cohiba vardir..

    orjinal kuba cohiba'larinin bandi siyah, beyaz ve saridir, ustunde la habana, cuba yazar. dominik cohiba'lari ise beyaz ustune siyah kalin fontla yazilmis cohiba yazisina sahiptir ve o'nun ortasi kirmizidir. bu nedenle dominik cohiba'larina "red dot"(kirmizi nokta) da denir. bu purolar su gibi olmasa da fazla zorlanmadan bulunabilir, onemli olan parasini denklestirmektir (son baktigimda 25 churchill'lik kutusu 200 kusur dolardi, satildigi yere gore bu fiyat iki katina cikabilir). ucuncu cohiba olan montecristi purolarinin bandi ise kuba cohibalari ile ayni renktedir ama altinda republica dominicana yazar.. isim hakkina sahip olmadigi icin abd'ye -ve dogal olarak red dot'in isim hakkina sahip oldugunu kabullenmis diger ulkelere- getirilmesi yasaktir, ama arada kacirilmaktadir sinirdan.. en azindan kendine saygisi olan bir tutuncude bulamazsiniz ama umulmadik yerde karsiniza cikabilir..

    ayrica sozlukten altinci nesil bir kardesimiz, bu baglamda selam gondermezsem icimde kalir (kafa sesi: ulan iki aydir neredeydin pezevenk)