hesabın var mı? giriş yap

  • hakkında yapılan tespitlere genel olarak katıldığım fakat öğrencilik kısmına katılmadığım insan.
    istanbul öğrenciliği geçirmek için harika bir şehir. illa itü, boğaziçi vs gibi okullar için de söylemiyorum. öğrencinin kendisini eğitmesi, değişik insanlar tanıması, dünyaya açılması için türkiye'de en fazla olanağa sahip şehir istanbul. bu yüzden ısrarla istanbul'da okumaya çalışan, ısrarla hobiler edinmek kurslara gitmek için ek işler yapan, simit-peynirle geçinip tiyatroya konsere giden, şehri gezip tarihini öğrenmeye çalışan öğrenciye ben saygı duyarım. böyle öğrenciler sandığınız kadar da az değil.

    maalesef işte çalışma hayatı başlayınca istanbul o eğlenceli yüzünü çeviyor insana. sadece ne kadar kalabalık olduğunu, sokaklarda dilenen çocuklarını, pisliği, trafiği görmeye başlıyorsunuz. sanki bambaşka bir şehir haline geliyor. ne kadar çabalasam da artık eskiden beni mutlu eden şeyleri bulamıyorum bu şehirde ben. ben onu, o da beni tükettik.

    bundan sonra rotamız ege. ama dendiği gibi, tası tarağı toplayıp gitmek de öyle ha deyince olmuyor. deneyeceğiz.

  • "biz bira yapimcisi degiliz, rahibiz ve rahip olabilmek icin bira yapariz" diyen kisilerin urettigi, dunyanin en iyi birasi diye gecen bira.

    ikinci dunya savasindan once toptancilara satmaktayken, bira yapimcisi degil rahip olduklarindan oturu sonrasinda sadece kisilere satmaya baslarlar. onceden 24 siselik kasalardan 10 tane almaya izin veriyorken yillarla gelen populerlik uzerine bunu once bese sonra da ikiye indirmislerdir. en pahali birasi olan 12derecelik biranin bir kasasi (sise ve kasa depozitosu haric) 38 eurodur. (sisesi tas catlasa iki euroya gelir bence).

    bruksel’de dunyanin her cesit birasina sahip oldugu iddia edilen deliriumda bile gormedigim bira cesididir ayrica. en yakin zamanda denemek gereken bira nitekim.

    (bkz: vedat milor)

  • bir psiko-cerrahi türü. geliştiren, insanlar üzerinde ilk uygulayan ve hatta bu çalışmaları için 1949 nobel ödülü kazanan antonio egas moniz'dir. beyindeki bir takım bağların kesilmesi işleminin köpek ve maymunlar üzerinde uygulandığını duyan moniz, portekiz'de çalıştığı akıl hastanesinde bu işe girişmeye karar vermiştir. ilk hastası 63 yaşında, yoğun depresyon ve anksiyete yaşayan bir bayandır. ameliyatın hastanın şikayetlerinde kesinlikle iyileşme sağladığını kaydetmiş, ne ki hastayı takip etmek ya aklına ya da işine gelmemiştir. moniz'e yöneltilen eleştirilerden biri de, kayıt kuyut tutmaması dolasıyla da lobotominin uzun vadeli etkilerinin en çok uygulandığı yıllarda karanlıkta kalmasıdır.
    günümüzde ancak diğer tüm tedavi yollarından bir sonuç alınamazsa uygulanmaktadır.
    daha ayrıntılı bilgi için okuyunuz: opening skinner's box

  • sahte yollanan kulaklığı iade talebimi "kutusunun açıldığı" gerekçesiyle reddeden usulsüz firma. elektronik ürünler kutusu açıldığı anda ikinci el statüsüne düşüyormuş, bu sebeple satıcı da artık o ürünü satamıyormuş.

    yani ben 1000 liraya airpods satın aldığımda evime 50 liralık sahte airpods gelirse bunu iade edemiyorum. kutusunu açtım ya bir kere, satıcı onu satamaz artık. yazık satıcıya.

    sizin ben mantığınızı yolunuzu yordamınızı seveyim rezil herifler. aynı şey amazon'da olsa o satıcının ticaret hayatını bitirirler. bizimki hala müşteriyi nasıl silkeleyeceğinin hesabını yapıyor.

    aklınız vicdanınız varsa bu siteden alışveriş yapmayın.

  • 2 cocugum var, 4 ve 7 yasindalar. bir sure once bosandim. her insanin hayati ve yasadiklari farklidir. ben kendi evliligimde kendim ve cocuklarim icin iyi bir gelecek gormedigim icin bosandim. baba olarak iki cocugumun velayetini de aldim. calisiyorum bir yandan iki cocuguma bakiyorum olmadigim zamanlarda bana yardimci olabilen insanlar, yani ailem var. olmasalardi da bir sekilde bakici tutar veya isi birakir bir caresine bakardim.
    cocuklarim annelerini gormek istiyor mesela, anneleri degil gormek telefonla bile nadiren ariyor, yani is oradan bakildigi gibi degil, herkes evladini bagrina basmiyor. veya evladini cok sevdigini dusundugunuz insan oyle degilmis anliyorsunuz

    cocuklar ile kavga kufur icinde bir hayat surmektense bu sekilde yasamak daha iyi, terbiyeli yetistiriyorum, saygi ogretiyorum.
    evet cok ama cok zorlaniyorum, bir erkek olarak 2 cocuga bakmak butun gun ilgilenmek ve bunu yaparken gunlerini doldurarak gecirtebilmek inanilmaz zor, nihayetinde eline telefon tablet versem aksama kadar bir kosede otururlar ama vermiyorum, neyse kendimi anlatmaya gerek yok.
    kendiniz mutsuzsaniz ve bu mutsuzluk cocuklarinizin gelecegini tehlikeye atiyorsa oturup detayli dusunun. bosanma sureci de bir erkek icin hic kolay degil, inanin cekismeliye gidince ugramadiginiz iftira kalmaz, ustelik kanuna gore bunu kadin ispatlamak zorunda degil ordan hesap edin iste.