ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yazarların linç edilme korkusuyla söyleyemedikleri
-
(bkz: rakı)
içme adabı
rakı içen kadın çekiciliği
rakı sofrasının kutsallığı
tüm bunlar anlamsız bir çok içkiden farkı olmayan bir içkiye yapılmış milliyetçi böbürlenmeler olarak görüyorum.
ve evet dünyanın en gereksiz övüncü de bu sanırım.
yaran fıkralar
-
çiftçi tavuklari için hiç yorulmayan bir horoz almak için pazara gider.
pazarci : istediginiz herseyi bu horoz yapar, diye azgin mi azgin bir horoz satar bizim çiftçiye. adam çiftlige döner ve horozu kümese koyar koymaz tüyler uçusur, gidaklama sesleri, feryat figan, çiftçi çok memnundur. ama horoz cok azgindir, sadece kumesi degil, çiflikteki hayvanlar, atlar, koyunlar, inekler vs. vs. adam memnundur ama bir yandan da endiselenir, horoz iki günde ölecek diye. horozu tutmaya çalisir ama nafile. neyse der eve girer.
ertesi gün bir bakar ki, horoz ayaklar havada, dili disarda kümesin önünde pestil vaziyette yatiyor ve hatta tepesinde bir akbaba uçusuyor.
çiftçi kendi kendine : ehh iste sana dedim geberecen diye, seklinde söylenir.
horoz, bir gözünü hafif açarak çiftçiye kisik sesle homurdanir;
-hissst! akbabayi kaçirican sus!
5 mayıs 2020 çin büyükelçiliği'nin attığı tweet
-
kendi doktorlarını susturmak için içeri atan.uluslararası haber ajanslarını sınır dışı eden ülkeden ironik bir paylaşım.olayları bilmesek inanıcaz.
iş kuracaklara tavsiyeler
-
bu tavsiyelere kulak verin bence, çünkü yaşayan adam gelir anlatır burada ve hepsi birer ayrı tecrübedir. şimdi olacağı gibi;
öncelikle, aileniz çok zengin değil, miras falan kalmadıysa, en az 6 aylık şahsi giderlerinizi (kiradaysanız, kira, yemek, içecek, sosyal hayat için gereksinimler, vs) bir kenara koyun ve bunu unutun.
ilk başlarda şaşalı ofislere, sekreterlere, elemanlara gerek yok, bunu da unutun. 300-400 liraya bir ofis tutup, bir masa iki sandalye başlayabilirsiniz. hatta direkt home office de başlayabilirsiniz. ama evde çalışamıyorum, olmaz derseniz ilk söylediğim bence makuldür.
belli bir portföyünüz olmadan asla başlamayınız. ben şirketimi kurayım da nasıl olsa bir şekilde müşteri bulurum diye sakın ama sakın düşünmeyiniz, bu hataya düşmeyiniz.
bir arkadaş ortaklık kötü demiş, buna katılmakla birlikte, ama'lı bir cümle daha ekleyeceğim. ama finansal destek sağlayacak güvendiğiniz ortaklara da yüzünüzü dönmeyiniz. zira ilk zamanlar hiçbir banka sizin suratınıza bakmayacağından finansal destek çok önemlidir.
alacaklarınızı sıkı takip etmeli, tahsilatta gerekirse işi yüzsüzlüğe vurmalısınız, yoksa 90 gün vade olur size 150 hatta 180. sonra bağıra bağıra batar gidersiniz. nakit akışını sağlamak en öncelikli göreviniz olmalı
sözleşmesiz iş yapmamalısınız. unutmayın ki; piyasada herkes sizin gibi düzgün, sözüne sadık değil.
hiçbir zaman dürüstlüğünüzü kaybetmeyin. belki başlarda bu yüzden iş kaçırdığınız zamanlar bile olacaktır. ama bir kez adınız dürüst olarak piyasada nam saldı mı, sizi kimse tutamaz.
böyle gaz verip de entarime son dikişi atarım işte. haydi hayırlı işler.
isveç'i babam da yönetir
ölümün en iyi tanımı
-
rahatlamaktır. insan pisliğinden, daha fazla kalp ağrıları ve ruha ağır gelen şeylerden kurtulmaktır. son zamanların dünyasında ise, ne insan "insan"dır ne de "ruh" ruhtur. bazen buna dayanamayan insanlar toprak altında çürümeyi dünya'nın en büyük hediyesi olarak görürler. dünya'nın en büyük hediyesi, herşeyin gelip geçici olduğu fikridir. bu da ölümdür. en iyi tanımı ise rahatlamaktır.
bir dizinin bir sahnesini defalarca izlemek
-
six feet under'ın finali.
hani bir deyim vardır yaa.
koltuğa çivilenmek.
ben onu birebir yaşadım ilk izlediğimde.
hareketsiz bir şekilde ekrana baktım.
final bitti ben halen kımıldayamadım.
bir hafta sonra tekrar izledim finali ve yine aynı şekilde koltuğuma çivilendim.
gelmiş geçmiş en büyük ve en kaliteli dizi finali six feet under'ın finalidir
şahmaran (dizi)
-
yarı doğulu mistisizmden bıkmayan, senariste her şekilde baskı kuran, sanki televole dünyasındaymışız gibi hala "halk bunu istiyor" diyerek iş yapan, kendine çöpte yer bulmak konusunda başarılı, vasatı öven, kendi ülkesinden başka diziyi acaba hangi az gelişmiş ülkeye satarım diye düşünen, toplantıda oyuncuların insta takipçisi kaç diye öğrenmek isteyen, ülke sınırını geçtim global anlamda da rezil olmayı madalya kabul etmiş, sadece "büyük" hikaye peşinde olup küçük dünyalar kuran ve tüm parayı onun bunun palazlandırmasıyla bir yerlere gelmiş vasat oyuncuların maldivler tatilini finanse etmek için ayıran yapımcıların bize dayattığı son eser.
dünyadaki en iyi kendini savunma cümlesi
cristiano ronaldo ve lionel messi olmasaydı
dada dandinista
-
ahmet çakar: adam olan sigara içmez.
rok: adam değilsin yani?
a.ç: değilim.
ekmek dört lira olacak
-
4 az 10 olsun.