hesabın var mı? giriş yap

  • pandemi nedeniyle uygulanan 10.00-16.00 mesai saatlerinin pandemi sonrasında da devam etmesi durumu.
    neden mi?
    yaklaşık 3 aydır uygulanan bu yöntem sonrası herhangi bir kamu hizmeti aksaklığı yaşanmadı. günlük hayatı etkileyecek ölçüde yani.
    çalışanlar bu saatlerden memnun ve motivasyonları nispeten yüksek.
    insanlar karanlıkta değil güneş doğduktan sonra uyanıyor, kahvaltı yapabiliyor ve kış günlerinde bile akşam olmadan evine gidebiliyor.
    o zaman neden eski düzene dönülsün ki?

  • biri bugün şöyle bir şey yazmış paylaştığı yazıya "can yücel yine döktürmüs" . şimdi kendisine can yücel in öldügünü söylesem, çektiği acılara yenisini eklemenin vebalini alacağımdan direkt listemden çıkardım. sanırım buna dayanabilir. çünkü o güçlü bi kadın ve bir lafa bakar laf mı diye....

  • ankara'da bir berberde traş olurken görmüştüm.

    not: bu entrinin taşıdığı bilgiler:
    a) zekai tunca (en azından) bir dönem ankarada bulunmuştur.
    b) kendini traş ettiren bir insandır.
    c) görülebiliyor.

  • hakkındaki entry'leri okudum, ama mail'lerde ne şekilde geçtiğini anlayamadım. allah'ını seven biri bana esra albayrak'a ekşiciler olarak neden sempati duymaya başladığımızı izah etsin. bu familyadan hiç değilse bir kişiye benim de kanımın kaynamasını istiyorum.

  • çekilme tarzına bağlı olarak, göğüs omuz, sırt ve kanatlar üzerinde farklı etkiler yaratabilecek, mühim bir hareket.
    birleşik bir hareket olduğu da göz önüne alınırsa, çekiş gücünün gerektiği bilimum spor ve özellikle vücut geliştirme için elzemdir. bele halat ile ağırlık takarak ya da ayağa dambıl geçirerek de gerçeklenebilir, dadından yinmez.
    delikanlı bodycinin eli nasırlı olur.

  • değil eserleri sadece biyografisi ve cv'sini yazmaya çalışsan bir kitap ortaya çıkacak adamın aydınlığı eleştiriliyor.

    sadece türkiye değil çalıştığı her ülkede aydın sayılabilecek bir adamdır celal şengör.

  • yaklaşık olarak 60 bin üyesi olduğu iddia edilen oluşum.

    bu iletiyi saat 00:00'dan sonra girme amacım ise okunma oranını artırmak. siz de bu işe bulaşan arkadaşlarınıza bu mantıkla anlatırsanız belki anlarlar.

    bu işe bulaşan yaklaşık 60 bin kişinin %87.5'i en iyi olasıkta verdiği paranın sadece yarısını alabilmektedir. %75'i sadece 120 dolar %50'si ise 0 lira kazanmaktadır.

    linkteki excel capsine capsi yeni sekmede açalım yazıyla birlikte takip edelim.

    ön bilgi: sisteme dahil olan kişi 750 dolar verip internet sitesi alır. daha sonra altına iki kişi bulur. bu iki kişi için 120 dolar para alır. sonra o 2 kişi altlarına ikişerden 4 kişi bulur. buldukarı çift başına 120 dolar kendileri 120şer dolar ise üstlerindeki alır. bu şekilde piramit aşağı doğru devam eder.

    dengeli dağılan ideal bir piramit 15 katlı olduğu zaman (2 üssü 15) toplam 65 535 kişiden oluşuyor. dengeli dağılması zor bir ihtimal ama varsayalım.

    15.kattaki 32768 kişi hiç para alamaz sadece site alır. çünkü altlarında ikili yok. bu sayı bu işe bulaşanların yarısıdır.
    14.kattaki 16384 kişi altlarına ikişer adam buldukları için sadece 120 dolar alır.
    13. kattaki 8192 kişi altlarındaki ikili ve onların altlarındaki dörtlü sayesinde 360 dolar alır.

    12.kattaki 4096 kişi ise 840 dolar alarak 90 dolar kara geçer. 90 dolar kara geçmek için 14 kişiyi ikili sistemde altınıza almak gerekir.

    dananın kuyruğu da burada kopuyor. ben çok çalışır piramitte 14 kişinin üstünde olurum sonra da katlanarak paralar gelir fikri oluşuyor.

    ancak pek öyle değil.

    11.katta 2048 kişi - 1,800 dolar
    10.katta 1024 kişi - 3720 dolar
    9.katta 512 kişi - 7,560 dolar
    8.kat 256 kişi - 15,240 dolar
    7.kat 128 kişi 30,600 dolar
    6. katta 64 kişi - 61,320 dolar

    piramidin bir kat daha yükselmesi için piramitteki kişi sayısı kadar yeni üyenin alttan katılması gerekir. 11.kattan elinizde 1800 dolarınızı 6.kata gelip 61320 dolar yapabilmek için sistemin toplam üye sayısını 5 kere ikiye katlaması gerekir. kaç sene alacağı meçhul ve bu arada 61320 doları simit saraylarında yemiş olma ihtimaliniz yüksek :)

    devam edelim.

    5.katta 32 kişi - 122,760 dolar
    4.katta 16 kişi - 245,640 dolar
    3.katta 8 kişi - 491,400 dolar
    2.katta 4 kişi - 982,920 dolar
    1.katta 2 kişi - 1,904,520 dolar
    0.katta 1 kişi - 3,747,720 dolar

    içinde 65 bin kişi olan sistemde fotoğraflardaki bmw otomobili alabilen kaç kişi var: 32,16,8,4,2,1=63 kişi
    içinde 65 bin kişi olan sistemde fotoğraflardaki evi alabilen kaç kişi var: 16,8,4,2,1: 31 kişi
    içinde 65 bin kişi olan sistemde ömür boyu emeklilik yapabilecek kaç kişi var: 8,4,2,1: 15 kişi

    `milyon dolara yakın ve katları kazananlar ise toplam 7 kişi`. bunlarda zaten sistemi kuran kişiler.

    asıl mesele geliyor. 65 bin kişiden toplamda yaklaşık 50 milyon dolar toplanıyor ve yaklaşık 10 milyonu sistemde yukarıda bahsettiğim şekilde dağıtılıyor. net rakamlara tablodan bakınız.

    ve geriye yaklaşık 41 milyon dolar yine şirkete kalıyor. kim bu şirket? muhtemelen sistemde ilk katta olan kişilerin kurduğu bir şirket.

    65 bin kişilik piramitte sizin bir kat yukarı çıkmanız için 65 bin kişi daha bulunması gerekir. bu demektir ki 130 bin kişi 0 tl kazanacak ve siz bir kat yukarı çıkacaksınız piramitte.
    bu nereye kadar gidebilir. hadi bir kat daha çıksın ve 260 bin kişi olsun. ondan sonra sistem tıkanacaktır. zira türkiye de kişisel web sitesine 750 dolar verecek yarım milyon insan olduğunu sanmıyorum.

    dolayısıyla şu an piramide giren bir arkadaş verdiği parayı ya kurtarır yada kurtaramaz. fakat üsttekiler (5.kat ve üstü) parasına para katar.

    65 bin kişi içinde vaat edilen şeyi 63 kişi alıyor. işte size matematiksel açıklaması.

  • mesleğin dünyanın her yerinde aynı meslek olmasından mütevellik durdurulamayacak terk etmedir.

    bundan birkaç ay öncesine kadar gitmeyi düşünmüyordum. şimdi cv hazır, başvurulara başladım. elimde çiftçilik ile ilgili bilgileri saymazsanız 2 meslek var. (bunlardan biri yazılımcılık değil ama aynı sektörün parçası, danışmanlık) 5 yıllık iş tecrübem, 3 tane kurup batırdığım startup var. kısacası gidebilmek adına inancım tam.

    birkaç ay öncesine kadar gitmeyi düşünmüyordum, gittiğim tatillerde avrupalıların yaşamını anlamamıştım, buradan yazar bir arkadaş, (finlandiyada yazılımcı) bana çalışma ve yaşam şartlarını anlattı. orta sınıf hayatı, en sevdiğim. ben de öyle büyüdüm zaten koymaz bana. maaş ile ilgili pek bir beklentim yok gideceğim ülkede de.

    neyse, canımı sıkan şey, yaptığım iş ya da aldığım para değil burada. benim canımı sıkan buradaki insanlar, metrobüs, trafik, ülkeyi yönetenler, yönetmeden siyaset yapanlar, sokaklar, binalar, kısacası evimden dışarı çıktığım anda bir tiksinme başlıyor.

    son birkaç haftadır, metrobüste elim ayağım titmeye başlıyor. motosikletle işe gitmek istiyorum bu defa da cücük kadar yolda kaza tehlikeleri atlatıyorum.

    benim hayattan öyle büyük bir beklentim de yok. sabah kalkıp düzgünce işe gideyim, insan gibi bir saatte çıkayım, evime geleyim. günde 8-9 saat harcayayım iş için. şuan 12.5 saat harcıyorum.

    motosiklet, bisiklet sürmeye huzurla gideyim, evimin yakınındaki parklarda yürüyüşler yapayım istiyorum. arada da balık tutmaya gitmek.

    toplu taşımaya binerken acaba bugün hangi dangalakla itişmek zorunda kalacağım demek istemiyorum.

    sanırım bu saydıklarımın hiçbiri lüks değil. ve bir kere geldiği şu hayatta, insan gibi yaşamak herkesin hakkı diye düşünüyorum. evet, bu ülkedeki her bir bireyin de hakkı, ancak bu ülkenin vatandaşlarının böyle bir talebi yok. ben bir kere 25 yaşına geleceğim, bu tadı bi kere alacağım. umarım ki 25. doğum günümde, gönlümden geçen ülkelerde, gerekirse bir başıma, cücük kadar evimde oturuyor olacağım.

    ekleme: artık çok iyi beslendiğim dönemlerde bile gastrit ağrısı çekmeye başladım. bir de bu var, bu meslekte, şuan çalıştığım şirkette, bir müşteri için çalırşırken mobbinge maruz kalmam diyordum, o da oldu (çalıştığım şirkette mobbinge maruz kalmadım, hizmet sağladığımız başka bir şirkette maruz kaldım, entrylerimden çalıştığım yeri bulup aaaa orada mı olmuş demeyin, çalıştığım yerde böyle şeyler pek olmaz). sanırım çok doldum.