hesabın var mı? giriş yap

  • yılmaz erdoğan andropoz'da anlaşılan.

    gerisi spoiler.

    kendine öyle bir karakter yazmış ki yaşlısı genci herkes aşık oluyor.

    pavyondaki borderline konsomatris aşık oldu buna.

    sonra ders verdiği kızın evindeki 21 yaşındaki hizmetçi kızın bi anda kanı kaynadı buna.

    en son da ders verdiği kızın anası rolündeki selma ergeç buna vuruldu.

    dudağını ısırıyor falan.

    of senaryo zaten sıkıntılı ama yönetmen de yönetememiş.

    yılmaz'ım rambo okan gibi o daracık omuzlarıyla vurduğunu deviriyor boyuna posuna bakmadan.

    testesteron falan alıp biraz kas yapsaydı da hapisteyken çalışmış kas yapmış derdik.

    ulan andropoz sen neler yapıyorsun insana.

  • bunlarla ilgili bir kitap okumuştum. bunların bir türü var, ormanda ne kadar başıboş böceğe denk gelirlerse onları topluyorlar yaprak maprak taşıttırıyorlar, ne kadar angarya iş varsa kitliyorlar. hatta bazılarını resmen eğitip çiftçi yapıyorlarmış. toprak kazdırıyorlar çiftçisin hesabı. sonra discovery' de belgeseline denk gelmiştim. bazı başıboş böcekler bunları görünce aynen yolunu değiştiriyordu.

  • 1917 ekim devriminden sonra sovyetler'de ortaya çıkmış, modernizm'in bel kemiği olarak nitelenebilecek bir sanat akımıdır.

    çağ başında fizik biliminde yaşanan değişmeler; iletişim, bilgi sistemlerini ve teknolojisini öylesine etkiledi ki sürekli değişim içinde olan dünyada eski kartezyen bölünmeler tamamen lağvedildi. bu da konstrükrivizm’in doğuşunu bir şekilde tetiklemiştir.

    konstrüktivistler; bu değişikliği sadece fiziki dünyada değil metafizik ve felsefi anlamlarda da irdelemişlerdir.

    "biçim, x" demişlerdir yani onlara göre biçimlendirme; 'ön koşullarına bağlı olarak, her zaman tamamen yeniden oluşturulması gereken bir bilinmeyendir.'

    konstrüksiyon, fiziksel bir etkinlikten çok entelektüel bir etkinliktir.

    konstrüktivist mimarlar, mimarlığın bir anlatım aracı olması konusunda inançsız sayılmazlardı lakin mimarlığı yalnızca betonlaşabilen bir şiir olarak görüyorlardı.

    bugünün dekonstrüktivizm'iyle bağları entelektüel bir bağdır.

    dikkat çeken güçlüdür anlayışı üzerinden yürür sanatları.

    ruslar'ın tarihe bıraktığı bir izdir. sistematik olması bazı insanlarda hayranlık uyandırırken, bazı insanlarda devrimin sanatı olması nedeniyle rahatsızlık uyandırmıştır

  • bu da böyle bir nesil işte. çok abartmamak lazım.

    gerekli doneler:

    -bayatlamaya yüz tutmuş, istiflenmekten ezilmiş bir somun ekmeğin yarısı
    -dün akşamdan kesilmiş domatis
    -az yağlı bol sulu peynir
    -kağıt inceliğinde üç dilim salam
    -arzuya göre zeytin ezmesi, salça
    -yanına fruko ya da kahverengi cam şişede tamek
    -sandviçi oturup yemek için kapı önünde konuşlanmış meyve kasası (yandan çivi fırlayanından)

  • "basimizdakileri karalama kardesim allah ediyor allah" diyen teyzeyi barindiran vidyo. kendisi basimizdakileri karalamaktansa allahi karalamayi secmistir. bu basarili seciminden oturu kendisini tebrik ediyoruz.