ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
izlanda'nın bir yıllık gündemi
-
sıkıcı gündem. yine de bir yeni zelanda arttırıyorum,
izlanda da yine volkan patlamış filan. yeni zelanda;
- bayrak değiştirelim mi? yok değiştirmeyelim.
- rugby iyi gidiyor, kriket iyi gidiyor.
- türkiye'de bomba patlamış, biz anzaklarımızı anmak için haka yaptık.
- trump ne biçim bir şey be?
- pandalar çok şeker di mi?
bu.
haberlerin gerisi tamamen izlanda ile aynı,
- yüzüklerin efendisi turu
- sinema severler için yeni zelanda rehberi
- yeni zelanda'da mutlaka görmeniz gereken 10 yer
ve çok utanç verici olan;
auckland ne kadar büyük ve karmaşık bir metropol!!! devasa şehir!!! auckland'ın trafik problemi!!! (eğer hayatınızda hiç "şehir" ya da "trafik" görmediyseniz)
senin pis etini görmek zorunda mıyım
-
aynısını çarşaflı bir kadına söylerseniz yer yerinden oynar, hatta tutuklanırsınız.
en seküler görünen insan bile iş türbanlılara gelince inanılmaz duyarlı oluyor. bu ikiyüzlülük olduğu sürece böyle sokakta gençlere laf söyleyecekler.
sokaktaki türbanlı tacizini birçok kadın görmezden geliyor, bu da çok enteresan.
21 ocak 2015 ekşi sözlük'ün tasarımının değişmesi
-
entry'lerin altına şükela favori butonlarının ayrı ayrı gözükmesine sebep olmuştur.
(bkz: neden acaba)
edit: bunun en beğenilen entrylerimden biri olmasıyla ne kadar sikimsonik yazılar yazdığımı öğrenmiş oldum. bu gerçekle yaşayamam.
yaran olaylar
-
21 senedir oturduğumuz evi satışa çıkarıp arka balkona "satılık" ilanını astıktan 4 ay sonra bir gün balkonda çay içerken bizi gören 21 senelik üst komşumuzun gülümseyen bir suratla "hayırlı olsun!!! evi siz mi aldınız? :)))))" diye seslenmesi. varlığımızdan haberi yokmuş adamın.
balıkesir havalimanına 18 ayda hiç uçak inmemesi
-
tam anlamıyla bir rezalettir.
balıkesir-istanbul 2,5 saat
balıkesir-izmir 1,5 saat
balıkesir-ankara 5 saat
ülkenin en büyük üç şehrine şahsi araçla gidiş süreleri. ilk iki sıradakiler otoban, sonuncusu da karayolunu kullanmak vasıtasıyla gidiş süreleridir.
vaktiyle balıkesir'deki eski havaalanından ankara'ya haftada 2 ya da 3 kez uçuş düzenlenmişti. ne gidiş ne de dönüş uçağı dolmuyordu, yani beyhude masraftı.
ardından yeni havaalanı yapıldı ve tamamen atıl vaziyette duruyor.
bir defa her şehre havaalanı yapılması şart değil. dhmi'nin sitesinde istatistiki bilgiler mevcut. insanın içi acıyor. havaalanı adı altında bu kadar çok yatırım yapılacağına, finansal kaynaklarımızı çok daha verimli kullanılabiliriz.
11 kişilik kız grubu içindeki tek erkek
-
neyin peşinde hiç belli değil. bazen görüyorum. siz de görüyorsunuzdur bence. bir sürü kız var tamam mı, bir tane de erkek var. böyle bildiğin erkek. "alla alla, ne yapıyor lan bu orada acaba" diye kendime soruyorum. sonra işte telefonuma bakıyorum mesaj gelmiş mi diye. gelmemiş. hayır gelmeyebilir de o adam ne yapıyor orada onu anlamıyorum.
ido'nun türkiye'yi dava etmesi
-
şaka değil. komik değil zaten. daha önceden özelleştirilen ido'nun yabancı ortağı souter ınvestments türkiye'yi dava etmeye hazırlanıyormuş. çünkü özelleştirme yapılırken onlara da bir garanti verilmiş(!).
demişiz ki biz bu adamlara, "biz bu köprünün ücretini 42 dolar olarak belirledik. bunun altına düşmeyeceğiz. yani sana bir etkisi olmayacak, çünkü kimse o parayı verip bu köprüyü kullanmaz. sana da bunu ihalede garanti ediyoruz, merak etme."
osmangazi köprüsü içinde yapan firmaya bir güvence vermişiz. kimse kullanmıyor, ama parayı ödememiz lazım. kur da yükseldi. ne yapacağız? bari günde 5-10 kişi daha fazla kullansın diye indirim yapmışız. ne olmuş, 121 tl olması gereken ücret, 64 tl'ye düşmüş. ido'dan daha fazla. ido ne yapmış? "sen bana bunun garantisini verdin, bu indirimi yapman suçtur" diyerek bizi washington'da ki mahkemeye veriyormuş.
yani ne olursa olsun biz kaybediyormuşuz. ordu'da oturan ve belki bu köprüyü de, ido'yu da hayatı boyunca hiç kullanmayacak hikmet amca kaybediyormuş. çoğ güzel projeğ. megağğğğ proje.
haber linki
kemal sunal'ın iyi bir insan olmaması
-
o zamanlar tığ gibi delikanlı, cepte para çok. oyuncu bir de. mavi boncuk filmini çekiyoruz. bir gün setten çıktık, eve gidiyoruz. ben laleli’de oturuyorum, kemal benden önce çıktı. herkes yevmiyesini almış, taksiyle giden gitti, kendi arabasıyla giden de gitti. ben baktım ki kemal yürüyerek gidiyor. üç kilometre var gideceği yere. her gün yürüyerek gidip geliyor, merak ettim nereye gidiyor bu adam böyle diye.
uzun süre yürüdü. sonra bir bankta bir adam yatıyordu, kaldırdı adamı bir şeyler konuştular. cebinden para çıkarıp verdi. şaşırmıştım, sonra biraz daha ilerde bir lokantaya girdi. bir şey yemeden çıktı. oraya da para verdiğini görmüştüm...
bıraktım takibi. banktaki adama yaklaştım, "tanıyor musunuz o az önce size para veren adamı?" dedim. "adını bilmem, sormam da her gün para verir bana..."dedi. teşekkür ettim. daha sonra az ilerideki lokantaya gittim, "az önce gelen beyin borcu mu var size?" dedim. tanımadılar beni. "kemal abi’nin mi? yok hayır, bize her gün evsizler uğrar, yemek yediririz, o da sağ olsun onların yemek masrafını öder." dedi.
ertesi gün kemal’in yanına gittim.
"sen ne güzel bir adamsın ya..." dedim. ne olduğunu anlayamadı, sarıldım ağladım... "ölme sen benden önce." dedim.
dinletemedim...
emel sayın.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
99669999996669999996699666699666999966699666699 99699999999699999999699666699669966996699666699 99669999999999999996699666699699666699699666699 99666699999999999966666999966699666699699666699 99666666999999996666666699666699666699699666699 99666666669999666666666699666669966996699666699 99666666666996666666666699666666999966669999996
1) ilk iki dokuzu seç
2) f3 tuşuna bas
3) 9 tuşuna bas, sonuç şaşırtıcı :)
deneyin gerçekten şaşırtıcı.
17 nisan'da milletimize bir müjdemiz var
-
akp rozetini takıp resmi üye olacak.
bunlar ohal'i de "milletimize müjdemiz var" diye getirmemişler miydi darbe sonrası?
ortaköy'deki kumpir esnafı
-
topkapı otogarı gibi amk, alakan olmadığın otobüse bindirmeye çalışıyorlardı.