hesabın var mı? giriş yap

  • black widow filminden spoiler içermektedir.

    --- spoiler ---

    marvel studios'un live-action olarak dördüncü, toplamda ise beşinci dizisi olan hawkeye'ın fragmanı yayınlandı. hawkeye dizisi ile birlikte og avengers dediğimiz captain america, ıron man, thor, hulk, black widow ve hawkeye'ın solo projesi olmayan tek karakteri clint barton'da solo projesine kavuşmuş oluyor. marvel studios, proje ile ilgili jeremy renner ile ilk görüştüğünde film projesi olarak görüşüyor ama disney+'ın ortaya çıkışı ile birlikte film projesi 6 bölümlük mini diziye dönüşüyor.

    fragmana geçmeden önce dizinin ilham aldığı hawkeye çizgi romanından bahsetmek lazım. 2012'de başlayıp, 2015'te biten yazarlığını matt fraction'ın çizerliğini ise david aja'nın yaptığı ve 22 sayılık bir hawkeye run'ı var. bu hikayenin hawkeye'ın en iyi solo çizgi roman hikayesi olduğunu söylersek yanılmış olmayız. dizide de göreceğimiz tracksuit draculas mafyası, clown, lucky the pizza dog gibi karakterler ilk kez bu macerada okuyucu ile buluşuyor. clint'in dizi de yaşayacağı sağırlık da yine bu çizgi roman serisinde karşımıza çıkıyor.

    çizgi romanın en önemli özelliği ise elbette clint barton ve kate bishop arasında yarattığı kimya. bu ilişki çizgi romanın merkez anlatılarından biriydi. dizi de bunun daha da ileri taşındığını söylemek mümkün. ki dizinin başarılı olması için yapması gereken birincil şey clint ile kate arasındaki ilişkinin doğru şekilde ekrana aktarılması. jeremy renner ile hailee steinfeld'in arasındaki kimyanın tuttuğunu söylemek fragmana bakarak şimdilik mümkün.

    dizi benim beklediğimden daha fazla noel havasına sahip. ama bunun diziye yakıştığını düşünüyorum. yayınlanacağı dönemle de çok uyumlu olmuş. marvel studios dizilerinin prodüksiyon kalitesi konusunda şuanda aşmış vaziyette. önceki dizilerde de olduğu gibi hawkeye'ın prodüksiyon kalitesi çok çok yüksek. her proje ile birlikte daha da olgunlaşıyorlar ve daha da tecrübe sahibi oluyorlar. fragman bende sinema filmi doygunluğu hissettirdi.

    kate bishop'ı fragmanda ronin kılığında gördük. hatırlanacağı üzere avengers: ınfinity war ve avengers: endgame arasında geçen 5 senelik kurgusal boşlukta clint, ronin ismini almış ve küresel çapta mafya ile çatışmaya girmişti. belli ki dizide bu geçmiş clint'i avlamak üzere tekrar ortaya çıkacak. ronin zamanında yaptıklarının biraz daha ayrıntısına girebileceğiz. kate'in hayatına girmesi ile birlikte de dizi ana konusuna başlamış olacak.

    marvel'ın young avengers kadrosunu ağır ağır topladığından daha önce bahsetmiştim. kate bishop da bu young avengers'ın en önemli karakterlerinden biri. marvel şu an da çeşitli film ve dizilerinde bu karakterleri evrene ağır ağır tanıtıyor. zannediyorum ki ant-man and the wasp: quantumania filminden sonra film ya da dizi olarak young avengers projesi duyurulacak.

    fragmanda tek sahnede görünen ama mcu adına önemli bir konumda olacak bir diğer karakter ise echo karakteri. gerçek adı ile maya lopez, daredevil sayfalarında okuyucu ile tanışıyor. amerikan yerlisi olan maya doğuştan sağır bir kadın. insanların hareketlerini ve dövüş stillerini kopyalayabiliyor. kingpin tarafından daredevil'ı öldürmesi için eğitiliyor. daredevil ile karşılaşmalarından sonra da echo iyi tarafa geçiyor. çizgi romanlarda ronin kimliğini almışlığı da var. karakter bu dizi ile ilk kez mcu'da görünecek. hawkeye dizisinin ardından kendi spin-off dizisine kavuşacak.

    bir diğer dizide görünmesini beklediğimiz karakter ise yelena belova. karakter black widow filminin sonunda valentina allegra de fontaine tarafından kandırılarak hawkeye'a yönlendirilmişti. sözde natasha'yı clint öldürmüştü. yelena ise natasha'nın intikamını alacaktı. bu hikayeni yansıması elbette hawkeye dizisinde işlenecek. clint ile natasha mcu'da kardeş gibi birbirine bağlı iki kişi. yelena ile clint arasında natasha mevzusu çözülünce aynı olmasa da o ilişkiye yaklaşabilecek bir yakınlık olacağını düşünüyorum. avengers: age of ultron'da da quicksilver ölünce wanda ile de clint arasında abi-kardeş ilişkisi diyebileceğimiz bir yakınlaşma yaşanmıştı.

    hawkeye'ın avengers ekibi içerisinde özel güçleri olmayan bir karakter olmasına ve bunun onun penceresinden nasıl yansıdığına avengers: age of ultron filminde çok hafif bir göz kırpılmıştı. ama bu konuyu asıl işleyecek olan bu dizi elbette. yaralanması, bazı şeylere yetişememesi yine bazı şeylere gücünün yetmemesi dizinin ilham aldığı çizgi romanda bolca işlenen konulardı. dizi de bu yolu takip edecek gibi görünüyor.

    hawkeye dizisi fragmanı itibariyle merak uyandırıcı bir iş olmuş. genişleyen ve büyüyen mcu'da her zaman bu tip daha yerel konuların işlendiği projelere de ihtiyaç duyuyoruz. the falcon and the winter soldier bu konuda başarılı bir çıkarmıştı. hawkeye bunu bir adım daha ileri taşıyabilir.

    --- spoiler ---

  • asabi coğrafya öğretmeni en arka sırada uyuyan kemal'in yanındaki arkadaşına seslenir.

    -yanındaki saygısıza söyle de kalksın, ders işliyoruz burada.
    +kime hocam?
    -yanındaki diyorum, kemal değil mi o?
    +kemal değil hocam, benim paltom.
    -kes sesini bana cevap verme!!!

  • şu cümle tam sabah gazetesi okurunun zeka seviyesine göre ibretlik:
    "hoca efendiyle konuştum bütçe de sıkıntımız yok size sınırsız para ama seçimi alın israil'le abd'ye yalancı çıkmayalım"

    ahahahahahahaha

    keşke konuşmanın son metni şöyle bitseydi daha inandırıcı olurdu:

    "yakında tüm dünyayı ele geçireceğiz avnicim ! hadi faiz lobisi ve dış güçlerle beraber zavallı müslümanların işlerini bitirelim. ama tayyibe dikkat edelim. paralelin işini bitirecek. çok zayıfladık. onun sarayı var ve onu çok kıskanıyoruz. lanet olsun. ben camide bira içip bir kaç türbanlı dövüp geliyorum. yaşasın 28 şubat! nihahhahaha"

  • simdi farkettim ki gercek hayat boyle bisey degil.
    annemle yarismayi izledikten sonra yemek masasina oturduk.
    her zaman parmaklarimla birlikte yedigim ayse kadin fasulyeyi tadip "damak zevkime uygun degil kubra hanim" diyerek reddettim. bir de ne goreyim kubra hanim beni masadan "git ne halin varsa gor serseri" diye kovdu; arkadan da gudumlu anne terligini firlatti.

    su an odamda web kameraya bakarak
    "bence bu hafta kubra hanim cok stres altindaydi, yemeklerin tadi yoktu" diye kayit yaparken anne yine gelip bu sefer bilgisayar kablosunu cekti, yatagima kactim.

    yorgan altinda puan kartimi kaldiriyor ve 2 veriyorum o da yarin vercegi harcligin hatrina.

    tanim: disarda olsalar hapur hupur yicekleri yemeklere sirf kamera karsisinda olduklarindan ve uc kurus para yuzunden burun kiviran ariza tipleri secen yarisma gorunumlu sahin.

  • cumartesi arkadasimin dugunune gidicem. cok da tanidigim samimi oldugum biri degil, arkadasimin arkadasi ama kirmayalim diye gidelim dedim. neyse beni gelip alacaklar sonra dugun salonuna gidicez. gomlegimi, pantolonu falan utuledim suslenip puslenip bunlari(beni alacak arkadasi) beklemeye basladim. lan ne gelen var ne giden. ariyorum caliyo caliyo telefonunu acmiyo. mesaj atiyorum cevap vermiyo. kizdim sinirlendim, atladim bi dolmusa kendi basima dugunun yapilacagi mekana gittim. kapida karsilama fasli falan tabii ben samimi olmadigimiz icin gelinle damadin anne babasini da dogal olarak tanimiyorum. neyse oturdum bi masaya, ufak ufak atistiriyorum falan derken bi alkis kiyamet koptu konfetiler falan gelinle damat geldi. lan o da nesi?! kizi tanimiyorum, damadi hic tanimiyorum... hemen elimi telefona atip facebook'a girdim. basimdan asagi kaynar sular dokuldu, meger dugun yarinmis ve ben hic tanimadigim birilerinin dugununde alkis tutuyorum yiyorum iciyorum. neyse hic caktirmadan oturdum yerime, kalktim dans ettim, halay cektim, ickimden yudumladim yedim ictim mekani terkettim. kimse de bana "aga sen kimsin?" diye sormadi. turk insaninin ne kadar misafirperver oldugu bi kere daha tescillenmis oldu. muhendiz bi cocukla tanistim cerenle nerden arkadasiniz, okuldan mi dedi. evet diyip hizlica konuyu degistirdim. lan ne ceren'i ben burcu'nun dugune geldim amk. adamlar yarin gerdekten sonra acip dugun kasedini izliycekler. ortalikta dolanan bi tip halay cekiyo oturmus iciyo falan kim lan bu diycekler ahahah

    ertesi gun yani bugun oldu arkadas aradi. hadi in seni almaya geliyoruz diye. yok abi ben ateslendim cok kotuyum diye savusturdum gitmedim. simdi bugun de gitsem mekan sahibi, garsonlar diycek lan bu dun de burdaydi, gene gelmis diye.

    bu da boyle bi ani olarak not dusulsun.

  • filmin yarısında çıktım. bir sonraki seansın ikinci yarısında girdim filmi bitirdim. neden mi böyle yaptım çünkü amcam sinemanın sahibi. kafama göre istediğim filme giriyom çıkıyom.

  • çekimlerinin çoğu basmane'de gerçekleştiren sağlam bir zeki demirkubuz filmi. bir sahnesi çok komiktir. derya alabora haluk bilginere der ki:
    "-işim var şu çocuğa bak biraz..."
    haluk bilginer der ki:"tamaammm.."
    derya alabora haluk bilginer'i uyarır:"sakın kaybetme ha. dalgınsındır sen."
    bunun üzerine haluk bilginer der ki:"çakmak mı lan bu?"
    işte bu ufak diyalog yönetmenin ne kadar iyi bi gözlemci olduğunun minik ve mizahi bir kanıtıdır.
    (bkz: en sık kaybedilen şeyler)

    bunun yanı sıra fimde bir kır sahnesi vardır ki, haluk bilginer'in 7 dakikayı aşan tiradıyla unutulmazlar arasındaki yerini almıştır. bekir* bir yandan cigaralağını çeker, bir yandan hastalıklı bir aşkın ve hayatın geride bıraktığı 20 seneyi anlatır yusuf'a *. olağanüstüdür... tek kelimeyle olağanüstü...

  • hayatım boyunca unutamayacağım, efsaneler arasına girecek türden bir maçtı.

    size maçın kırılma noktasını kendimce tasvir edeyim; ilk yarı bitmiş, skor 0-3. burdan maç döner mi, dönmez mi kısmını geçiyorum zira beşiktaş, normal futbolundan o kadar uzak bir futbol sergiliyor ki; skor 0-1 dahi olsa maçı döndürebilmesi mümkün değil.

    düdük çalıyor ve futbolcular soyunma odasına doğru gidiyorlar, çoğunun başı öne eğik. tribüne çağrılıyorlar fakat yine de soyunma odasına doğru yürümeye devam ediyorlar. ardından şöyle bir kıyamet kopuyor statta: "beşiktaş buraya!" bu sefer taraftara doğru geri yürümeye başlıyorlar. içeride inanılmaz bir coşku hakim. sanırsın 90 dakika bitmiş, beşiktaş 5-0 kazanmış. öyle bir coşku, öyle bir inanmışlık. ve sen 3 gr beyninle bu geri dönüşe "şans diyorsun". çok pardon da hassiktiriniz efendim.

    beşiktaş ulan!

  • size bir şey söyliyim mi? muhtemelen erkek tarafı bu şartları kabul etmiştir. o kadın bunları yazacak cesareti erkek tarafından almıştır.