hesabın var mı? giriş yap

  • şarap saklama olayının ne kadar uzun süre ve ne amaçla yapılmak istendiğine göre değişir. yıllandırmak üzere alınan kaliteli bir şarap öyle heryerde düzgün saklanmaz. salon vitrininde dik vaziyette sergilenen şarap yıllanmaz, daha ziyade sirke olmak için bekletiliyordur.

    birincisi, şaraplar ideal olarak, yatay vaziyette saklanmalıdır. şişenin yatık olmasının amacı, mantarın şarapla temas ederek ıslanması, böylece gözeneklerinden gereğinden fazla hava geçirmesine engel olmaktır.

    ikincisi, şarapların güneş ışığına ve hatta yoğun yapay ışığa bile maruz kalmaması gerekir. kimyasal kokuların olmadığı, fazla ışık almayan bir ortamda saklanmalıdır.

    üçüncüsü, şarabın muhafaza edildiği ortamdaki nem oranı ortalama %70 olmalıdır.

    dördüncüsü, saklanan ortamın sıcaklığı ortalama 15°c olmalıdır. en az 12°c, en fazla 20°c olmalıdır.

    yani yıllandırmak amacıyla şarap satın alınıyorsa, mutlaka evde kiler gibi kullanılabilecek ve güneş almayan, nem oranı ve sıcaklığı söz konusu koşullara uyan bir yerin olması gerekir.

    diyelim ki, yıllandırmak için alınmadı, yemeğin yanında içmelik bir sofra şarabı alındı, açıldı, içildi ama bitmedi, sonra tekrar içilecekse, 1-2 gün buzdolabında saklanabilir. ama yıllanmış bir şarap için böyle birşey söz konusu değildir. çünkü yıllanmış şarap açıldıktan sonra okside olmaya başlar ve hemen tüketilmelidir; aksi takdirde artık sirkeden bir farkı kalmaz.

  • "matkap var mı hüseyin abi sende" diye sordum bundan 5-6 ay önce bizim apatman görevlisine, herif "yoo neden olsun ki" diye cevap verdi. kalakaldım öylece. haklı tabii adam.

  • 30 yıl önce çekilmiş filme klişe diyen adamdan daha mantıklı hareket etmiş halktır. arkadaşım klişe ilk yapılana denmiyor sonradan yapılanlara deniyor.

  • epr paradoksu, 1935 senesinde einstein, podolsky ve rosen tarafindan yazilmis "fiziksel gercekligin kuantum mekaniksel aciklamasi tam olarak yapilmis sayilir mi?" makalesiyle gündeme gelmis ve kuantum bilimciler arasinda fikir ayriliklarina neden olmustur. günümüzde bilim dünyasi artik paradoksun kendisiyle degil ama paradoksun varsaydigi birbirleriyle derin baglar icindeki iki "ilintili" parcacigin birbirlerinden ayrildiktan sonraki davranislari üzerine kafa yormaktadir. oyle ki uzay yolu dizisiyle tanistigimiz isinlama kavrami yalniz ve yalniz epr'nin bahsettigi bu birbirileriyle ilintili parcaciklar yardimiyla mümkündür. teorik olarak isbatlanmis bu gercegin pesinden gelen deneyler bu ilintili parcacik ciftinin nasil olusturulmasi gerektigini arastirir (basarilan kismiyla foton - yani isigin kuantum parcacigi- isinlanmasi yapilmis simdi sira elektrona gelmistir!).
    konuya tekrar dönecek olursak, epr paradoksu birbirleriyle derin baglar icinde olan iki parcacigin birbirinden ayrilip, sözgelimi birincinin saga ve digerinin sola gitmesi durumunda bu parcaciklar arasindaki korelasyona bakarak heisenberg belirsizlik ilkesini cürütür. einstein ve arkadaslarina göre ilk parcacigin konumunu ögrenmek icin yapilmasi gereken ikinci parcacigin konumunu ölcmektir, cünkü bu iki parcacik arasindaki ilinti birincinin konumunu ve kesin ve net bir sekilde bize verecektir. ayni sekilde ilk parcacigin momentumu icin ikincinin momentumunun ölcülmesi gerek ve yeter kosuldur. neticede ilk (yani sag tarafa giden) parcacigin hem konumu hem de momentumunu o parcacik uzerinde hicbir gözlem yapmadan (sadece ikinci parcacik uzerinde gözlemler yapilarak) kesin bir sekilde ögrenebiliriz!!
    bu, bir parcacigin konum ve momentumunun ayni anda kesin olarak bilinemeyecegini söyleyen heisenberg belirsizlik ilkesi ile celiskili bir durum yaratir. einstein ve arkadaslari bu celiskinin kuantum mekaniginin hala eksik bir teori oldugunu gösterdigini söyleyerek bitirirler makalelerini.

  • iddia 1 - yadigar ejder, son dönemlerinde sefalet içinde yaşadı ve parkta donarak öldü.

    gerçek 1 - parkta donarak değil, bir lokantanın tuvaletinde düşerek hayatını kaybetmiştir. alkol kullanmadığı halde, arkadaşlarının limonatasına votka koyarak sarhoş etmesinin de bunda etkisi olduğu söylenir. onun dışında, fakirlik ve yokluk çektiği doğrudur ama yeşilçam'ın diğer figüran ekibinden çok da farklı değildir yaşamı. (ayrıca, ileri derecede şeker hastası olduğu, düşmesinin sebebinin şeker koması olduğu da bir iddiadır.)

    iddia 2 - kemal sunal'la tartıştıktan sonra yeşilçam'da iş verilmez kendisine.

    gerçek 2 - kemal sunal ile oynadığı son filmi tarzan rıfkı'dır, 1986 yılıdır. ondan sonra 8 tane filmde oynamıştır. ölmeden önce en son dalgacılar . filminde oynamış. yani bir şekilde kemal sunal filmlerinde oynatılmadığı doğru olabilir ama komple bir ambargo olayı yok.

    iddia 3 - güreş sahnesinden sonra, kemal sunal sıcak arabada beklerken, yadigar ejder ısınmak için arabaya girmek ister, arabaya alınmayınca, settekilerle tartışmıştır, bir daha kendisine film verilmemiştir.

    gerçek 3 - o sahne 1982 yapımı doktor civanım filmindedir. o filmden sonra içinde kemal sunal filmleri de olan bir çok filmde oynamıştır.

    bunun dışında mezar taşında, 1991 tarihinde öldüğü yazarken, 1992 'de ölmüştür. yine mezar taşında 1951 yılında doğduğu yazsa da, 1946 doğumlu olduğu söylenir. ailesi ile ilgili bilgi olmadığı için hakkında çok fazla yalan-yanlış bilgi dolaşmaktadır internet sitelerinde. genç yaşta ölmesi elbette üzüntü vericidir ama belli bir kesim tarafından ajitasyona varacak derecede istismar edilmektedir bu durum. unutulmasın ki, yeşilçam'da, en az yadigar ejder kadar trajik hayatlar yaşayan ve hayata veda eden bir çok sinema emekçisi vardır.

  • sahnenin amator otesi ve sacmaliktan ibaret olmasini geciyorum, siddeti ovmenin ve siradanlastirmanin nasil yapildigina ornek olabilir.

    yani mahalle arasinda bu kadar kalabalik iki grup birbirlerine karsi veryansin ediyor ve bu normal oyle mi? sundan zevk alan birinin herhangi bir yol ortasinda islenen cinayetten sikayet etme hakki olamaz.

    ayrica, agababalar asla one dusmez, kerizleri kirdirtirlar, bir de o sekilde ates eden iki topluluk olsa, karsi tarafa gerek olmadan hepsi birbirini vurur.

  • trendyol , hepsiburada ve amazon'da prime şeklinde satış yapam biri olarak diyebilirim ki satıcı sayfası en karmaşık ama bir o kadar da tüketicinin lehine unsurlar içeren alışveriş sitesidir.

    trendyolda 75tl ye satılan üründe %12 komisyon ve 21tl kargo ödüyorum (aras). paketlemeyi vs her şeyi ben yapıyorum.

    ancak amazon'da %10 komisyon ve 1 desi için yaklaşık 8tl kargo ve paketleme ödüyorum. amazon'un deposuna ürünlerimi göndermek de ücretsiz. depoda 1 metrekare yer kaplayacak ürünlerime aylık 25-35 tl arası ücret ödüyorum. dilersem dünyanın her yerine satış da yapıyorum.

    trendyolda ürünü eklemem ile satışa açılması bir olurken amazon'da ürünün barkod numarası, marks tescili ve ürünün orijinal olduğuna dair incelemelerden geçiyorsunuz. adamlar bana kamera karşısında paketi açtırıp ürünü bile gösterttiler daha ne olsun.

  • fince bir cumlenin icine koysan siritmaz. kaikki ihmiset syntyvät vapaina uff snne be slk ja tasavertaisina arvoltaan ja oikeuksiltaan.