hesabın var mı? giriş yap

  • si birim sisteminde* uzunluğun base birimi. yıllar içerisinde 1 metre'nin aldığı tanımlar;

    1791'de ekvator ve kuzey kutbu arasındaki mesafenin 10.000.000'da biri olarak tanımlanmış.

    1889'da %90 platinum- %10 iridium'dan oluşan standard bir bar'da oyulmuş iki nokta arasındaki mesafenin buzun erime noktasındaki değeri olarak bu tanım değiştirilmiştir.

    1960'ta yine bir değişiklikle kripton -86 atomunun boş bir vakum içerisinde yaydığı turuncu dalga'nın 1.650.763,73 katı olarak tanımlanmıştır.

    ışığın hızının tam olarak hesaplanmasıyla birlikte günümüzdeki tanımı da haliyle değişmiştir. 1 metre şu anda, ışığın boşlukta 1/299.792.458 saniye'de aldığı yoldur. tabii ışık hızı'nın daha da doğru ölçümleri geleceğinden, yıllar içerisinde yeni bir metre tanımını kesinlikle göreceğiz.

  • omurilik üzerinde iyi huylu veya kötü huylu olarak ortaya çıkabilen bir tür hastalık.

    bende menenjiom türü olarak teşhis edildi. belirtisi hafif bir sırt ağrısıydı. kısa süre içerisinde ameliyat oldum, en son üç yıl geçtikten sonra bu entryi güncelliyorum. hayatıma olağan şekilde devam ediyorum. kontrollerimi yaptırıyorum. dikkatli ve sağlıklı yaşamaya çalışıyorum. iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim.

    bir alttaki mesajda bir yazar arkadaşımızın düzenlediği bazı doktor önerileri vardı entry maalesef silinmiş.

  • bu adamdan daha yükseğe sıçrayan olacak, hatta oldu.
    bu adamdan daha yaratıcı smaçlar deneyen / yapan olacak, hatta bu da oldu.

    ama bu adam kadar estetik smaç yapabilen henüz gelmedi. zach lavine veya aaron gordon konuşuyoruz kaç gündür, ki 2000'den beri bu kadar eğlenmemiştim, olağanüstü şeyler izledik, yine de açıp vc videolarına bakınca tekrar anladım, bu adam başkaydı.

    smaç basabilen insanlar ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır. topu potaya 90 dereceye ne kadar yakın açıyla sokarsanız o kadar etkileyici ve zor oluyor. bu adam, günümüz smaçlarında gördüğümüz gibi potanın içine cılız bir şekilde bırakmaktan çok, çemberi döver gibi neredeyse dik bir açıyla topu vuruyordu çembere.

    dominique wilkins'te de benzer bir kuvvet söz konusuydu, hatta daha fazlası belki de. ama vince carter sadece kuvvet değil, iyi bir smacı tanımlayan bütün alanlarda yüksek yetiye sahip bir yaratıktı resmen. hepsine örnek vermeye çalışacağım ki canlı izleyememiş genç arkadaşlar daha iyi anlasın.

    kuvvet: yukarda da bahsettiğim gibi potayı kırmaya yönelikti her smacı nerdeyse. özel bir smaç gerekmez anlatmak için zira nerdeyse bütün smaçlarını bi otoriteyle yapıyordu adam. "buranın (pota etrafındaki hava sahası) kralı benim, bana bulaşmayın" mesajı vermek için. ama şunun bende yeri ayrıdır. topu vurduktan sonra sekip gittiği yere bakın, kullanılan gücü anlarsınız.

    sıçrama: daha fazla yükseldiği smaçlar kesinlikle vardır ama ilgili videoyu izlerken bunu paylaşayım dedim.

    yaratıcılık : elbow dunk diyorum sadece

    cesaret : şu pozisyonda smaç yapmayı düşünecek başka adam yoktur herhalde. aman kafayı kırmayayım demiyor kesinlikle.

    estetik : şu videoda 0.25 yavaş çekim izleyin, şu komplike hareketi yaparken bile ne kadar rahat ve estetik olduğunu göreceksiniz. poz ver photoshop ile uçuracaz seni deseler, yerde veya iple böyle poz veremem. bu adamın havadaki fotoğraflarına bakın her biri ayrı güzel durur. havada geçirdiği her saniye estetikti adamın.

    son olarak bu uzun entryde anlatmaya çalıştığımı kısaca kobe bryant'tan dinleyelim.

    greatest dunker of all time

  • öyle leş bir ülkede yaşıyoruz ki insanın aklına her türlü ihtimal geliyor. umarım çocuklar bileğinin hakkıyla almıştır da ülkeye faydalı bireyler olurlar.

  • kazanan tarafın kişiden kişiye değişebileceği karşılaştırma.

    çok oyun oynayan veya grafiklere önem veren, evinde 4k tv'si olan ve cd girişi olmasına önem veren insanlar için kazanan taraf tabii ki xbox series x'tir.

    haftasonları kafa dağıtmak için oyun oynayan veya "grafikler benim için çok önemli değil" diyen, evinde 4k tv'si olmayan ve game pass'e güvenip cd girişini önemsemeyen insanlar için de kazanan taraf xbox series s olur.

    series s ayrıca bir playstation oyuncusuysanız, xbox exclusive'lerini oynamak veya game pass nimetinden yararlanmak için bir yan konsol olarak veya bir akıllı tv'niz yoksa onu akıllandıracak bir cihaz olarak da iş görür.

    bu arada yazdıklarımdan series s'in oyunları kötü çalıştırdığı düşünülmesin, sistem özellikleri series x'e göre düşük olsa da kötü performans sergilediğini düşünmüyorum. şuradan bir karşılaştırma videosu izleyebilirsiniz.

    onun dışında iki konsolun da en büyük artısı game pass'tir. yükleme süreleri iki konsolda da aynıdır. hatta bazı oyunlar şaşırtıcı olarak series s üzerinde daha hızlı açılır.*

    servisi de yavaş falan değildir. 4 yıl önce çıkan cihaz 4 haftadır gelmedi diye "sirvis yiviş" diyenler bilmiyor sanırım, burada 3 ay önce çıkış yapmış olan iki konsol karşılaştırılıyor.

  • loserlar toplanmış yine.oğlum biraz kendinize güvenin lan.sevgilimle 4 yıldır birlikteyiz iyi günde de kötü günde de.yalnız 2 yıl önce biraz batar gibi olduğumuzda benden ayrılma kararı almıştı ama onun benim maddi durumumla alakası yokmuş.ondan daha iyilerini hak ettiğimi düşündüğü için ayrılmak istemiş.işleri toparlayıp müreffeh hayatımıza geri döndüğümüz günlerden birinde tekrar konuşmak istediğini söyledi.bu süre zarfında beni çok özlediğini ve ne kadar çok sevdiğini fark etmiş.bu hayatta her şey para değil..

  • eğer bir plazaya değil de müstakil bir yapıda görüşmeye gidiyorsanız klimaların markasına bakın, çalışanların olduğu bölümde daikin, mitsubishi electric gibi fiyatı yüksek markalar varsa korkmayın,ama airfel rubenis falan gibi bir marka görürseniz görüşmeyin bile.
    alacağı cihazın en ucuzunu alan patrondan çalışana hayır gelmez defalarca test ettim tecrübeyle sabittir.
    3 yıl sonra gelen edit : tespitimi yine denedim yine işe yaradı.

  • bedensel engellinin ve zihinsel ozurlunun toplumdaki yerini kanitlayan utanc abidesi. ( yillarca uzak kalmis oldugum felcli ablami ankara ya gittigimde ici acilsin, ozel bir gun olsun diye atakule nin restoranina eski anilari yad etmek, yeniden kavusmanin sevincinde sevgiyi sicakligi paylasmak uzere goturdugumde, asansore binip yukari cikana kadar her sey cok guzeldi lakin asansorun bittigi yerde restoran bolumune gidebilmek icin bir suru merdivenin tirmanilmasi gerektigini gorunce caresizlik icinde geri donusumuz yuregimize coreklenen bir acinin esliginde son bulmustu.) onca murekkebi yalayip o koca kuleyi dikme planlarini cizen zihniyetin engelliler adina gostermis oldugu aciziyet ve koca bir ayipin ankara nin gobeginde butun gorkemi ile arz i endam ettiren heyulasidir.